Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
34,5991
EURO
36,6322
IMKB
9.339,000
ALTIN
2.915,160
 
Hava Durumu ANKARA
19 / 28 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
ERKAN MUMCU'NUN SIR DOLU KONUŞMASI?
ERKAN MUMCU NUN SIR DOLU KONUŞMASI?
 
Merkez sağı çökerten üstün irade kim ... Mumcu'nun Tercüman'da çıkan "AKP'nin iktidarı için bazı güçler devreye girdi...Ağar'dan üstün bir irade birleşmeyi bitirdi" sözü Ankara'yı karıştırdı
 
3.4.2008 - 23:30
Yola Ağar'la birlikte çıkmışlardı

ANAVATAN Lideri Mumcu'nun 22 Temmuz öncesi DYP Lideri Ağar ile büyük umutlarla çıktıkları birleşme için 'Engellendi' itirafı büyük merak uyandırdı.

Milyonlar Mumcu'ya seslendi

POLİTİKACILAR ve merkez sağa gönül vermiş milyonlar, Mumcu'dan, "İddia ettiğin gibi, Ağar'a yaptırımda bulunabilecek kişi ya da kuvveti açıkla" dedi.

'Oyunu boşa çıkart' çağrısı

TECRÜBELİ isimler, siyasette öyle bir iradenin olmaması gerektiğini belirterek, Erkan Mumcu'dan oyunları boşa çıkarmasını istedi.



Mumcu ihaneti saklamasın

22 TEMMUZ seçimleri öncesi ANAVATAN ile DYP’nin DP çatısı altında birleşmesi, Türkiye’de büyük bir kesimi umutlandırmıştı. Bu birlikteliğin iki önemli aktörü vardı. Biri DP eski Genel Lideri Ağar diğeri de Anavatan Lideri Mumcu. Mumcu’nun, dünkü “Birleşmeyi Ağar’dan daha üstün bir irade engelledi” değerlendirmesi ise büyük yankı yarattı. Mumcu’nun bu iradenin kim olduğunu açıklamaması başkentte “İhaneti saklama, açıkla” tepkilerinin yükselmesine neden oldu.

Kim olduğunu açıkla!

Eski Devlet Bakanı Ufuk Söylemez: “Erkan Mumcu’nun söyledikleri son derece çarpıcı ve ciddiye alınmalıdır. Erkan Mumcu, adını koyamadığı ve göremediği bir güçten bahsediyor. Mumcu, bu iradenin merkezde veya merkez sağda AKP’yi rekabetsiz bırakmak konusunda bir operasyon yaptığına yönelik şüphelerini ortaya koyuyor. Bence bu şüphelerinde haksız da değil. Ancak bu ortaya çıkmalı. Ağar 2005’te yapılan kongrede DYP tabanının tanığı, sevdiği, fikri ve felsefesine bağlı kamuoyunda tanınmış itibarlı milli duruş ve ulusal çıkarlardan yana isimleri yönetime almayarak açık bir tasfiyeye yöneldi. Ağar, Soroscu, Barzanici, ve ikinci Cumhuriyetçi çizgide yer alan medya ve iş dünyasındaki temsilcilerle yakın bir diyaloga girdi. Daha sonra da DYP’nin misyonuna tamamen ters “PKK’lıları ovada siyasete davet eden” söylemlerde bulundu. Tüm bunlar, Mumcu’nun söylemlerini doğrular nitelikte. Mumcu’nun bu noktada şüphelerini netleştirmesi lazım.”

Süleyman Sarıbaş (Anavatan eski grup başkanvekili : “Bu Mumcu’nun kendi yorumudur ve oldukça iddialı bir laftır. Siyasette öyle bir iradenin olmaması gerekir. O proje merkez sağı toparlamak için uygulanmaya çalışıldı. Amaç merkez sağı yeniden siyasetin merkezine yerleştirmekti. Erkan Mumcu’nun söylediği o güç kim? O zaman o, bunu biliyor. Biliyorsa da açıklasın. Benim bildiğim bir şey yok. Bu tür iddialar siyasette her zaman olur ancak tecrübeli liderler bunu boşa çıkarır.”

“Adını koysun”

Ağar döneminin eski Genel Başkan Yardımcısı ve birleşme sürecinin mimarlarından biri olan Nevzat Ercan, Erkan Mumcu’dan sözlerine net açıklamalar getirmesini istedi. Ercan, sözlerine şöyle devam etti:

“Erkan bey o iradenin adını koymalı. Bu üstün irade konusunda benim bir bilgim yok. Birleşme sürecinin içinde bulundum. Hatta iki partinin birleşmesini arzulayanların başında geliyorum. O süreçte bizim dışımızda gelişen olaylar oldu ancak Mumcu’nun dediği üstün irade gibi bir şey yoktu. Biz birleşme için kongre yaptık ve adımızı değiştirdik, onlar da Anavatan’ı kapatacaktı. Ancak bu gerçekleşmedi. Eğer öyle üstün bir irade varsa bu açıklanmalı.”




Lale Şıvgın'ın kaleminden....

İttifak kuramamamızın tek günahkârı Ağar’dır

Siyasetin hayatın sadece bir şubesi olduğunu söyleyen ANAVATAN Genel Başkanı Mumcu, kamuoyunun DYP ile birleşememe faturası kendisine kesmelerinin nedeninin suskunluğu olduğunu belirtti ve ekledi: Asıl günah Ağar'ın

MERKEZ sağ cephesinin kalelerinden ANAVATAN Partisi'nin Genel Başkanı Erkan Mumcu, seçim döneminde DYP (DP) ile ittifak girişiminin olumsuz sonuçlamasının nedeninin, DYP'nin o dönemki Başkanı Mehmet Ağar olduğunu söyledi. Mumcu, "Bugün süreci bilmeyen insanların bir kısmının bu işte bize veya bana dair vebal atfetmelerinin nedeni suskun kalmış olmamdır. Gelin kendinizi benim yerime koyun. DYP'nin (DP'nin) adayları canhıraş bir çalışma içindeler. Çıkıp kamuoyuna, kamuoyunun partilerine duyduğu güveni yerle bir edecek şeyler anlatacaksınız. Gerçek bile olsa bedelini sadece Mehmet Ağar değil bundan habersiz masum insanlar da ödeyecekti. Günah Ağar'ındı ama bedelini başkaları ödeyecekti. Dolayısıyla biz bağrımıza taş basıp sustuk. Sustuk diye de üstümüze kaldı" diye konuştu.

22 Temmuz'da seçime girmeme kararı aldınız...

Seçime girmeme kararı almadık. Burada kamuoyu sistematik olarak yanıltıldı..Medya gerçeği bildiği halde gizledi. Bu da bence bilinmesi gereken şeylerden bir tanesidir. Biz birleşme kararı aldık. Yaptığımız protokole göre, iki genel başkanın imzaladığı protokole göre; 2 Haziran tarihinde iki partide ayrı ayrı genel kurul yaparak birleşme kararı alacaklardı. Siyasi partiler kanununa göre, bu genel kurulların iki partinin yetkili organları tarafından 15 gün önceden yargıtay başsavcılığına bildirilmesi ve gazetelerde ilan edilmesi gerekiyordu. Bu süre içinde DYP yükümlülüğünü yerine getiremedi. Birleşmenin imkanzıslaştığı durumda, bu defa toplumda yaratılan beklentiye cevap vermek adına en azından bir derin hayal kırıklığını engellemek adına birleşmenin şu aşamada tamamlanamadığını, seçim öncesinde ittifakla yola devam edileceğini ki seçim sonrasındaki tarihi bile belliydi; 9 Eylül'de yapılacak ortak bir kongreyle birleşmenin tamamlanacağını ilan ettik. Birinci aşamada sözünü yerine getirmeyen protokoldeki imzasının gereğini yerine getirmeyen DYP, kendi imkan kısıtları dolayısyıyla buna mecbur kaldığını ve bunu istediğini ifade etti bize. Daha doğrusu artık toplumda yaratılan beklentiden sonra buna mecburduk artık. Bu ittifak çerçevesinde başlangıçta konuştuğumuz sayılar, bize verilen sayılar, son gün beşte birine düşürüldü.

Son 40 dakikada vazgeçtiler

  • Milletvekili listelerinde ANAVATAN'ın aday sayısı mı?

    Evet. Bize başta önerilen sayılar ve pozisyonlar son gün son saatlere doğru beşte birine kadar indirildi. Ama biz toplum karşısında girdiğimiz angajmanı önemsedik. Hani mahallede bir kızla bir delikanlının adı çıkar, söz kesilir ve söz kesildikten sonra artık nişan ve nikah kaçınılmazdır. Bu iş böyledir. Biz, "Madem ki topluma ilan ettik mahçup olmayalım", 'ar'ımıza halel getirmeyelim ciddiyetini gösterdikçe muhattaplarımız bizi sömürdüler. Biz içimiz kan ağlayarak milletin hatırına buna da peki dedik. Çünkü sonuçta gözettiğimiz hedef hala her şeyin üstünde değerlidir. Biz mutabık kaldığımız biçimde DP ile ittifak halinde seçime katılacağımızı ilan ederek, yasa gereği yüksek seçim kuruluna seçime katılmama dilekçesini verdik. Bundan sonra DP'nin yapması gereken, mutabık kaldığımız seçim listelerini yüksek seçim kuruluna bildirmekti. Bizim dosyalarımızı arkadaşlarımız ilettiler. Nihai sürenin dolmasına aşağı yukarı 40 dakika kaldığında ittifak da yapmayacaklarını söyleyip, dosyaları götüren arkadaşlarımıza geri verdiler. Buna dair hiç bir açıklamada da bulunmadılar. Neresinden bakarsanız bakın, dolandırıclığın da ötesinde bir ahlaksızlık örneği gösterilmiştir. Dolandırıcılığı bile masum gösterecek kadar ahlaksızlık örneğidir. Ama geçen geçti. Bununla Doğru Yol Partisi camiasını veya kurumsal olarak Doğru Yol Partisinin kimliğini rencide etmeyi asla istemem.

    Sustuk diye her şey üstümüze kaldı

  • Siz seçim sürecinde de yaralayıcı bir açıklamada bulunmadınız...

    Zaten bugün süreci bilmeyen insanların bir kısmının bu işte bize veya bana dair vebal atfetmelerinin nedeni suskun kalmış olmamdır. Gelin kendinizi benim yerime koyun. DYP'nin (DP'nin) adayları canhıraş bir çalışma içindeler. Çıkıp kamuoyuna, kamuoyunun partilerine duyduğu güveni yerle bir edecek şeyler anlatacaksınız. Gerçek bile olsa bedelini sadece Mehmet Ağar değil bundan habersiz masum insanlar da ödeyecekti. Günah Ağar'ındı ama bedelini başkaları ödeyecekti. Dolayısıyla biz bağrımıza taş basıp sustuk. Sustuk diye de üstümüze kaldı. Ama böyledir.

  • Siyasette ilkeli olmak zor mu?

    Asla.. Asla... Asla... Siyaset, hayatın sadece bir şubesidir. Hayat bir anlam için yaşanılır. Erdem bu bütün anlamların içinde toplanacağı bir hazinedir. Önemli olan erdemli yaşamaktır. Hayatta bedeli ödenmeden hiç bir şey kazanamazsınız Ben bütün bu süreçlerden kişisel olarak, bedellerini ödeyerek, ta içimde derinlerde çok büyük acılar çekerek bir bedel ödedim. Ama arkasından kalan tat, demlenmiş bir çay gibiydi. Kalan tat çok iyi bir tat.

  • Siyasete dair bir düş kırıklığı yaşamadınız mı?

    Bu olay, Türk siyasetinin genel karakteristiğini gösterecek bir olay değil. Seyrek rastlanacak vakalardan bir tanesidir. Ve tamamen bu kişilerin karakterlerine ve ilişkilerine hayat öykülerine bağlı bir meseledir. Dolayısıyla topyekun kurumları veya siyaseti bu örnek üzerinden değerlendiremeyiz. Haksızlık olur.

  • Seçimden sonra Mehmet Ağar'la bir görüşmeniz oldu mu?

    Hayır. Ben özellikle kendisini bir televizyon programında sürecin ayrıntıları hakkında bilgi vermeye davet ettim. Bence kendi terbiyesine yakışır bir cevap verdi. Daha doğrusu cevap da vermedi. Benim çağrımı haberleştiren gazeteciye terbiyeme yakıştıramayacağım üslup içinde bir takım sözler söyledi. Başlangıçta göz göze gelmeyi çok isterdim. Yüzüme bakarken yüzünün ne hale geleceğini görmeyi çok isterdim. Ama şimdi demlendikten sonra hiç bir değeri ve önemi kalmadı. Ben hep Allah'a inandım. Allahın mülkünde yaşadığımıza inandım. İlahi varlığın nefesi olduğuna inandım. Dolayısıyla hiç bir şey hakikatin yerini tutmaz. Bazı şeyler zaman içinde demleniyor. Tadına geliyor. Anlaşılır her şey.

    Sağ siyaset sadakâttir

    Sağın suistimal edildiğini söylüyorsunuz. Bunu hangi dönem için söylüyorsunuz? Kendini merkez sağ olarak konumlandıran pek çok parti oldu...

    Tedricen 1950íden başlayarak günümüze kadar. Sağın suistimal edilmesinin tek örneği adına merkez sağ denilen şey de değildir. Sağın suistimal edilmesinin bir diğer örneği de özellikle milliyet duygularını tahrik ederek yapılan siyasettir. Bir kere merkez dediğimiz şeyin ne olduğuna karar vermemiz gerekir. Merkez dediğiniz şey, toplumun değer inanç ve tutumlarıyla en geniş ölçekte ortaklaştığı alanın adıdır. Sağ siyaset, üzerinde ortaklaşılan bu değerlere sadakatin siyasetidir.

    Merkez sağ tarihin çöplüğüne atıldı

    Süleyman Soylu ile de görüştüm ve sizinle görüşmeler yürüttüğünü söyledi. Ne aşamada görüşmeleriniz? Yeniden birleşme çabası olarak mı okumalıyız bu görüşmeleri?

    Temelde görüşüm şudur: Türkiye'de merkezi yeniden inşa etme gereği vardır. Bunu 1996'dan beri yüzlerce kez tekrar ettim. Merkezi yeniden inşa etmek dediğim şey, altını çizerek söylüyorum ki merkez sağı yeniden inşa etmek hatta ihya etmek değildir. Yaygın olarak adına merkez sağ denilen şey, tarihin çöplüğüne atılmıştır. O çöplükten de bir daha hiç çıkmamalıdır. Çünkü adına merkez sağ denilen şey özü itibariyle bir yanıltma ve saptırmadan başka bir şey değildir. Bütün dünyada sağ dediğimiz şey, gelenekselliği ve tarihselliği simgeler. Sağ dediğiniz şey zaten merkezin kendisidir. Türkiye'de sağa merkez ibaresinin eklenmesiyle tarihi seyri içinde bakarsanız, genel itibariyle sağ değerleri suistimal eden bir siyasetin adı olmuştur merkez sağ. Yani adına sağ dediğimiz toplumsal merkezin, toplumsal ve siyasal değerleriyle temerküz ettiği alanı suistimal eden bir şey olmuştur.


  • Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
      Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


    Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
     

    Bu haber henüz yorumlanmamış...

      Bu kategorideki diğer haberler


    MASONLARI YOUTUBE KORKUSU ALDI

    KUVEYT EMİRİ BODRUM'DA ARSA ARIYOR

    AB KONSEYİ: PKK TERÖR LİSTESİNDE,LİSTE DEĞİŞMEZ
    »  DOKTORA "AKP KARŞITI" BİLDİRİ SORUŞTURMASI
    »  DANIŞTAY'DAN EL KADI'YA KÖTÜ HABER
    »  "AKP'NİN DEFİN RUHSATINI 6 AY SONRA ALIRLAR"
    »  İŞTE PKK'NIN DAĞLICADAKİ ASIL PLANI
    »  ERDOĞAN, CEBİNDEN 33 BİN YTL TAZMİNAT ÖDEYECEK
    »  AB'NİN PKK KARARINA TEPKİ YAĞDI
    »  BEYİN TÜMORÜNE BURUN'DAN MÜDAHALE
    »  ERBAKAN'IN HAPİS CEZASI ONANDI
    »  AKP, AB UYUM PAKETİ'NE DÖNÜYOR
    »  MECLİS'TE MUSTAFA KALEMLİ'NİN PİZZACI'SI KAPATILIYOR
    »  BEŞİKTAŞ'LI GÜL, FENER'İN GOLÜNE BÖYLE SEVİNDİ
    »  "AK PARTİ GENEL MERKEZİNE ZİYARET BORCUM VAR"
    »  FLAŞ..FLAŞ..AVRUPA PKK'YI TERÖR LİSTESİNDEN ÇIKARDI
    »  PKK'DAKİ İÇ KAVGA, TELSİZLERE YANSIDI
    »  UFUK URAS'TAN AYSUN KAYACI YORUMU
    »  RÜŞVET PAZARLIĞINA BAKAN DA BULAŞTI
    »  VELİ KÜÇÜK'TEN MEKTUP VAR
    »  "BEN BAŞBAKAN'A TUZAK KURMADIM"
    »  BUSH,: "YA ASKER, YA DA 11 EYLÜL"
    »  AB'Yİ TÜRKİYE ELDEN GİDİYOR KORKUSU SARDI
    »  "ULUSALCILIK TÜRKİYE'NİN KURULUŞ SLOGANI"
     
      ÇOK OKUNANLAR
      YAZARLAR

     
    EMİN VAROL
     
    GAZETEC? ACI S?YLER !

     
    Ercan Deva
     
    Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

     
    MURAT ŞAHİN
     
    Matematik Ucuzlugu

     
    Cahit Saraçoğlu
     
    100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
      ÇOK YORUMLANANLAR
      ANKET
    Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
    Evet
    Hayır
    İlgilenmiyorum
     Sonuçları göster   
     
     
    RSS

    Add to Google
    Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.