Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
36,1032
EURO
37,5022
IMKB
9.884,000
ALTIN
3.357,040
 
Hava Durumu ANKARA
-3 / 3 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
ERTUĞRUL ÖZKÖK'Ü ÇILGINA ÇEVİREN YAZAR
ERTUĞRUL ÖZKÖK Ü ÇILGINA ÇEVİREN YAZAR
 
Hürriyet'in Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, kendi grubuna ait bir gazetenin köşe yazarı tarafından sert biçimde eleştirilince küplere bindi.
 
14.9.2008 - 15:56

Hürriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, kendisini öfkelendiren yazıyı şöyle açıkladı.

Bu defa çok öfkelendim

SABAH kalktığımda, mis gibi bir kahve kokusu bütün eve yayılmıştı.Tansu filtre kahveyi hazırlamış, beni bekliyordu.

Aklıma Paris'te bir otelde gece bekçisi olarak çalıştığım günler geldi.

Sabah saat 5'te kahveyi ben yapardım.

O saatlerde oda servisinden ben sorumlu olduğum için, odalara kahveyi de ben götürürdüm.

Müziğimi koydum, bahçeye bakan koltuğa oturup gazeteleri okumaya başladım.

Her şey gayet güzel gidiyordu.

Ta ki, Radikal'in arka sayfasındaki yazıyı okuyuncaya kadar.

* * *
Radikal'in arka sayfası, haftada bir iki kez, bana ağır hakarete tahsis edilmiştir.

Her gün ortalama 10-15 hakaret yazısına muhatap olan bir kişi için, bir fazla bir eksik ne fark eder ki...

Buna bir de onun iki katı kadar internet sitesi, irili ufaklı televizyon, radyo kanalını eklerseniz, bir fazla hakaretin, marjinal faydası da zararı da olmaz.

Artık bunlara alıştım.

Allah bana dayanma gücü vermiş.

İsteyen, "Derisi kalınlaştı" diyebilir.

Ben "Tevekkül" demeyi tercih ediyorum.

O yüzden Radikal'in arka sayfası bile beni sinirlendiremiyor.

Bu defa sinirlendim.

Hem de çok sinirlendim.

Sinirlenmek de ne, kudurdum.

Dişlerim birbirine kenetlendi.

Çünkü yazının bir bölümü vardı ki, gururumu incitti.

Yazar, NTV'de yaptığım konuşmayı eleştirirken, kendini tutamayıp konunun dışına çıkmış ve dişlerime takmıştı.

Dişlerimin bakıma ihtiyacı olduğunu yazıyordu.

Bunu da epeyce ağır bir alay üslubu ile anlatıyordu.

Böyle bir şey kime dokunmaz?..

Her türlü hakarete şerbetliydim de buna asla değil.

Çıldırdım...

Böyle öfkeli anlarımda hep aynı şeyi yaparım.

Küçük bir meditasyona dalar, dünyayla ilişkimi keser, gerekirse duvarları yumruklar, tekmeler, öfkemi soğuturum.


 Yine öyle yaptım.

Biraz sakinleşince, kendi kendimle konuşmaya başladım.

"Her gün bunca küfür, hakaret yiyorsun. Bu defa niye böyle öfkelendin?"

Kalkıp banyoya gittim.

Bütün ışıkları yaktım, banyoyu televizyon stüdyosu kadar aydınlattım.

Sonra aynanın karşısına geçip yüzümü seyrettim.

O an, niye bu kadar öfkelendiğimi anladım.

* * *
Radikal'in arka sayfası doğru söylüyordu.

Alt orta dişim geriye doğru çekilmiş, hafif bir boşluk bırakmıştı.

Biraz da kahvenin etkisiyle, dışarıdan bakıldığında orada hafif kararmış bir boşluk duruyordu.

Öfkemin nedeni buydu.

Allah kahretsin, yazdığı şey doğruydu.

Bu kadar estetiğe düşkün bir insan için affedilmez bir şeydi.

Aynanın karşısında bir süre öyle hareketsiz durdum.

Anladım ki, gerçek acıtıyor. Fena halde acıtıyor.

Orada öyle dururken, sadece kendimin değil, Başbakan'ın öfkesini de anladım.

Onun sıkıntısı da aynıydı.

Deniz Feneri'ndeki gerçekler fena acıtıyordu.

Dişim bana ne kadar yakınsa, Deniz Feneri'nin gerçeği de ona diş kadar yakın.

O yüzden çok fena acıtıyordu.

Her doğru eleştiri gibi, insana damardan giriyor, bıçak yarası gibi insanın ruhunda kanlı bir iz bırakıyordu.
Hele hele işin içine "Bizim çocuklar" da karışınca öfke, keskin hardal gibi insanın burnundan çıkıyordu.

O zaman da çıldırmış vaziyette, önünüze gelene dalıyordunuz.
* * *
Oysa böyle anlarda yapılması gereken şey basit.

Kalkıp ilk aynanın karşısına geçmek ve ışıkları yakmak.

Sonra da dikkatle kendini seyretmek.

Neremde yamuk var, dişler bozuk mu, çürük diş nerede?

Paniklemeye gerek yok. Allah'tan tedavisi var.

Yarından itibaren ikimizin de yapması gereken şey belli.

Ben dişçiye.

Başbakan da Deniz Feneri iddianamesine.

Işıkları açıp bakacak.

Orada çürük diş var mı yok mu?

 Ben Radikal'in arka sayfasına kızmayacağım.

O da bize...

 İkimize de kanal tedavisi lazım.

İŞTE PERİHAN MAĞDEN'İN OLAY YAZISI:

Radikal yazarı Perihan Mağden, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök'ü sert biçimde göndermeler yaptığı yazısı...

'I know what you did last summer'

Çokçok affınıza sığınarak başlık İngilizce oldu; zira bu Amerikan Sineması Korku Filmi İsmini ben nerdeyse deyim olarak kullanıyorum birkaç yıldır.

Arada bi eşime dostuma parmağımı sallayıp “Geçen yaz ne haltlar karıştırdığını biliyorum” serbest çevirisini sunabileceğim cümleyi ediyorum.

Şimdi Başbakanımız Doğan Grubu'na bunu yapıyor! Siz yazımı okurken 'Kutsal Damacana: Hadi Açıklasana' haftasonunu idrak ediyor olacağız.

Acaba 1 haftadır feci şekilde Doğan Grubu'na sardırmış bulunan, İftar Sohbetleri'ni bile Ertuğrul Özkök'ün zırvalamalarına saydırmaya adamış bulunan Değerli Başbakanımız
vaatlerini yerine getirecek mi?

Getirebilecek mi Sarıoğlanlar gibi?

Eteğindeki taşları döküp Doğan Grubu'nun yemiş olduğu herzeleri her birimizle paylaşma delikanlılığını gösterecek mi?

Ve fakat 'Seni Sevdiğim Yıl: Geçen Seneydi' durumu mevcut bu tehdit-şantaj-tak etti artık canıma halet'i ruhiyesinde Başbakan'ın. Nitekim SinirKatsayısı'nın yüksekliğini, oruçlu olmasına bağlayan kalemler dahi oldu.

Madem Doğan Grubu sana mektup yazmaktadır, istek ve arzularıyla bunaltmaktadır, 2de 1de ABA ALTINDA SOPAlamaktadır; niye bekledin değerli ağbicim bugüne kadar?

Tabii aynı soru ve sorun Doğan Medyası için de (bizim de bir dişlisi olduğumuz) geçerlidir. Deniz Feneri'nden yükselen pisss kokular 2-3 yıldır yükseliyormuş, en azından. Neden Alman Makamlarının iddianamelemesini beklediniz? Ki?

AKP'ile ilgili nice nice yolsuzluk söylentisinde eliniz armut mu topluyordu?

Neden başınızı öne eğdiniz?

Diyelim Sayın Berkan, çok can alıcı bir Abdullah Bey: Becerikli Bankacı hikâyesi manşetletmişti geçen gün Radikal'de.

Aynı Sayın Berkan, Ergenekon'dan (şu anda) İçerde Paşalarımız'ın toplum planlarını muştuladıkları BİR KAÇ GASTECİDEN BİR TANESİ olduğunu da, sansasyonel bir yazısıyla ilan etmişti. Biliyor buralarda herkes herrr şeyi yani.


Şimdi BU OYUNDA hükümetimizle medyacılığımızın eşitlendiği yerdeyiz. Zira burası anlaşılan AÇTIRMA KUTUYU: SÖYLETME KÖTÜYÜ toplumu. Cemaatleri. Cümbüşevleri.
Herkesin herkese dair Karakutu Çalışması mevcut. Ancak bu kutuların açılmasına dair ya da açılabilirliğinin şantajlanmasına dair, her daim bir Zamanlama Mühendisliği söz konusu.

Hiçbi 'şey' olamasa bu Türk Toplumu; dünya çapında Zamanlama Mühendisleri İmalathanesi olarak göz dolduruyor, bana kalırsa. Altın Madalya.

Ve fakat Harbi(ci) Delikanlı Başbakanımız 'Nerde tak: orda brakk' bir ruhsal çalkantılanmaya kapılmışsa, kapıldıysa eğer; kendisine hak vermiyor da değilim.

Hürriyet Gazetesi, özellikle son yıllarda sürdürdüğü Kanal Tedavisi Çalışmaları ile, kendini bir numerolu bir muhalif hareket, bizkaçkadehiznoktakom olarak bezdirici bir ısrarcılık/körparmağımgözüne bir peşin hükümlülük: yani düpedüz fanatizmle, konumladı. Hatta Askeri 1 Tabir ile: konuşlandırdı.

Evet: Ertuğrul Özkök akıl izan sahibi nicemizin sinir düğmelerini sıkıştırma (kendi kendine atfedilmiş) göreviyle, cümlemizi çileden çıkarttı. Fenalıklar getirtti.

Ve fakat en büyük arzulanması 'Bu sabah başbakanımızın telefonuyla uyandım' yazılarına dönmek olan+Toplumsallığımızın Akıl Danesi başşrolünün kendisine dağıtılmamasına,
harbiden saçıbaşı dağıtarak bozulmakta olan 1 Genel yayın Ağbisi'ne-

İftar Sofrası'ndan cevap yetiştireceksin! Yetiştireceksin ki, o da koşup NTV'ye hem su içsin 1 yandan, hem de 'Oruç+iftar+kutsallık+kötü konuşma' üstüne laf topaçlasın 2 yandan. Yandan yandan.

Bu arada atansiyon sivuple E. Özkök: Alt dişleriniz (konuşurken fırtlayan) felâket durumda! İzmir'in Varoşlarında ortodontinin nimetlerinden yararlanamayıp düzgün bir alt sırayla taçlandırılmamış olabilirsiniz. Ama profesyonel DİŞ TEMİZLETME diye 1 hakikat var. Lütfen yanınızda korumalarınız+Teşvikiye oğlanı Ahmet Hakan filan: dişçinize müracaat ediniz!

Bi de Kardeşim, Karadeniz Kasımpaşası Kardeşim: babam mı görüştü Özkök'le

Kapatma Davası öncesinde? Onu kim başbakanla görüştümiştelerle (tamam: zaruri yer hareketleri) taltif etti? Sevindiriklikten 'Haydi portakallı kadehler havaya!' etti?

Şimdi Doğan Grubu'nu handiyse 1 muhalefet partiligiyle taltif de eden Başbakan, dilerim,

B Planına da sahiptir.

Kapatma Travması'nın ardından çıkıp MHP Anayasal Düzenlemeler'in zaruretinden söz ederken, 'Yeni Anayasa! Yeni Anayasa!' diye demokrasimiz inim inim inlerken-

Bu mudur? 'Geçen yaz ne yaptığını biliyorum!' tenceredibinkaraseninkibendenkara'nın

Arapçası mıdır? Nedir? Bu nedir?

Deniz Feneri Bağışçıları'na (yani AK Parti'nin haso tabanına) bakacak olur isek eğer: ilmek ilmek biriktirdikleri avroları bağışlamış olanların, “Paracıklarımız AK Parti'ye, Kanal 7'ye mi gitti yani:

helali hoş olsun! Ha Deniz Feneri, ha Kanal 7” vesaire diye düşündüklerine eminim.

Kalıbımı basarım. NUH.

Bu milleti paralarının kıtırkıtırkıtır yenmesine alıştırmış/kanıksatmış/müptela yapmış olanlar utansın.

Medyalaması da dahil.

Aynı Kaba Yapanların cümlesi dahil.

Her şey dahil. Duhuliye.



Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


ÖZGÜR MEDYA'YA GÖRE BU ÜLKEDE YOLSUZLUK YOK

'SABAH, AKP YAYIN ORGANLARIYLA YARIŞIYOR'

HINCAL ULUÇ'TAN SABAH'IN PATRONUNA ÇAĞRI
»  AYDIN DOĞAN'IN ÇÖLAŞAN İÇİN KIZLARINA VASİYETİ
»  İŞTE BUNLARIN DİNDARLIKLARI
»  MİLLİYET, ERDOĞAN'DAN ÖZÜR DİLEDİ
»  RTÜK BAŞKANINI AĞLATAN SÖYLEŞİ
»  GAZETECİYE, VİLAYETE FOTOĞRAF MAKİNASI İLE GİRME YASAĞI
»   VALİSİ'DEN GAZETECİYE FOTOĞRAF MAKİNASİ YASAĞI
»  DOĞAN GRUBUNDAN AKP'Lİ FIRAT'A 1 MİLYON YTL'LİK DAVA
»  ÖZKÖK'TEN, "SABAH'I BEDAVAYA GETİRECEKLER"İDDİASI
»  SABAH EKONOMİ SERVİSİ CİNER GRUBUNA GEÇTİ
»  İSLAMCI YAZAR ŞEVKET EYGİ'DEN MÜTHİŞ İDDİA
»  HASAN CEMAL, İÇİ SIZLAYA SIZLAYA ERDOĞANA KARŞI OLDU
»  BAŞBUĞ, AKREDİTASYON KRİTERİNİ GENİŞLETTİ
»  FATİH ALTAYLI'DA AYDIN DOĞAN VE BAYKAL'A YÜKLENDİ
»  İŞTE LEMAN'IN BU HAFTAKİ KAPAĞI
»  BAŞBUĞ, AKREDİTASYONU KALDIRDI
»  VAKİT GAZETESİ'NDE DEPREM!.
»  ZAHİT AKMAN'IN BAŞI BÜYÜK DERTTE
»  ALO DEVLET BEY ORADAMISINIZ?
»  BÜYÜK ANKARA OTELİNDEKİ O İLGİNÇ BULUŞMA..!
»  AKP'NİN BAŞINA GELEN EN BÜYÜK FELAKET
»  SABAH'TA GERİLİMLİ GÜNLER
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.