Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP'yi "parti içindeki taciz ve tecavüzleri örtmeye çalışmakla" suçlarken, "Kılıçdaroğlu parti teşkilatlarında ayyuka çıkan tecavüz, taciz, hırsızlık vakaları konusunda tek laf etmiyor. Güya kendisi de bayan olan İstanbul İl Başkanı'nın tecavüz, taciz, hırsızlık iddialarının örtmesi karşısında da en küçük tepki göstermiyor" dedi. CHP yönetimine seslenerek, "Her tecavüzün, tacizin, hırsızlığın hesabını vereceksiniz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "CHP'de tecavüz, taciz, hırsızlık kepazeliğine bulaşmış kim varsa hepsinin ipini pazara çıkaracaksınız. Yoksa bu ithamların gölgesi tüm CHP'lilerin üzerine düşer, böyle bir haksızlığa asla rıza göstermeyiz" ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin 'Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'na Dolmabahçe Ofisi'nden canlı bağlantıyla katıldı.
Konuşmasında CHP'ye ve Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na sert sözlerle yüklenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "CHP yönetiminin ve başındaki zatın saldırdıkları konulara bir bakın. Sadece ülkemizin güvenliğinin bel kemiğini oluşturan savunma sanayiindeki tavırlarına dikkat edin. Ülkemizin savunma sanayiini hedef alan hiçbir saldırı masum değildir. Bu saldırıların her biri terör örgütleri ve husumeti saplantı haline getiren beşinci kol faaliyetidir" dedi.
CHP'li lideri Kılıçdaroğlu'nun uluslararası yatırımlar konusunda da 'saldırıya geçtiğini' savunan Erdoğan, "Bu anlayış hastalıklı bir zihniyet haline dönmüştür. 28 Şubat sürecinde başörtüsü yüzünden kız öğrencileri okullara, işyerlerine almayanlar bunlar değil miydi? Tek parti döneminde camileri kapatan, Aşık Veysel'i Ulus'a sokmayan bunlar değil miydi? Bugün de söze gelince kadın hakları savunucusu kesilen, önlerine gelenleri tacizci, tecavüzcü diye suçlayıp kendi partilerindeki olayların üstlerini kapatan bunlar değil miydi? Bunlarda onur, haysiyet olsa insan içine çıkmaktan imtina ederler" diye konuştu.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, İBB'nin AKP dönemine ilişkin suç duyurusunda bulunmasıyla ilgili de konuşan Erdoğan, "Partilerindeki tecavüz taciz hırsızlık furyaların üzerini örtmek için seçimlerin üzerinden 2 yıla yakın geçtikten sonra uyduruk dosyalarla eski yönetimleri suçlama kampanyası başlattılar. Buna karşılık rüşvet suçundan tutuklanan, kamuoyunun diline düşen CHP'li isimlerle ilgili çıt çıkarmıyorlar" ifadesini kullandı.
"AK Parti'nin milletimizin gönlündeki yerini daha yükseğe çıkarmak için çok çalışacağız"
Erdoğan'ın açıklamasından satır başları şöyle:
"Salgın tedbirleri kapsamında il kongrelerimize bir kez daha ara vermek mecburiyetinde kaldık. 19 il kongremizi gerçekleştirmiştik. Hızlı bir takvimle il kongrelerimizi tamamlamayı hedefliyoruz. İl teşkilatlarımızla ilgili yürüttüğümüz değerlendirmeleri sürdürüyoruz. Partimizi 2023 seçimlerine hazırlayacak yeni bir teşkilat yapısı inşa etme gayreti içindeyiz. Bu teşkilat sadece AK Parti'nin değil, Türkiye'nin de umutlarını taşıyacaktır. AK Parti'nin milletimizin gönlündeki yerini daha yükseğe çıkarmak için çok çalışacağız. İl başkanlarımıza, milletvekillerimize, belediye başkanlarımıza çok büyük görevler düşüyor.
3 hafta sonra yeni bir yıla gireceğiz. Tarih 2020'yi ilginç ve zor bir yıl olarak kayıtlara geçirecektir. Türkiye'nin 2020'yi nasıl kapattığını, 2021'i nasıl karşıladığını rakamlara bakarak anlayamayız. Önümüzdeki fotoğrafa ferasetli ve vizyoner bir yaklaşımla bakmak gerekiyor.
"Nasipsizlerin en başında CHP yönetimi geliyor"
Bunun için ister siyasetçi ister çoban olsun işini en iyi şekilde yapan bir toplumsal ahlaka ihtiyaç vardır. Bir insan bu değerlerden nasiplenmemişse işte o zaman yönünü şaşıran bir ok gibi dönüp kendi halkını vurmaya başlıyor bu nasipsizlerin en başında da CHP yönetimi geliyor.
CHP yönetiminin ve başındaki zatın saldırdıkları konulara bir bakın. Sadece ülkemizin güvenliğinin bel kemiğini oluşturan savunma sanayiindeki tavırlarına dikkat edin. İnsansız hava araçlarımıza, helikopter, tank projemize saldırıyorlar. Motor projemize saldırıyorlar. Akdeniz ve Karadeniz'deki hidrokarbon arama faaliyetlerimize saldırıyorlar. Bölgemizde ve dünyamızda sergilediğimiz güçlü siyasi duruşa saldırıyorlar. Ülkemizin savunma sanayiini hedef alan hiçbir saldırı masum değildir. Bu saldırıların her biri terör örgütleri ve husumeti saplantı haline getiren beşinci kol faaliyetidir
"CHP'nin başındaki zatın saldırıya geçtiği diğer konu uluslararası yatırımlardır"
CHP'nin başındaki zatın azgınca saldırıya geçtiği diğer konu da uluslararası yatırımlardır. Bunu saldırmalarına iki sebebi var. Yatırımcı Amerikalı, İngiliz olunca ses çıkarmıyor, Katarlı olunca alçakça saldırıyorlar. Bu faşizmin işareti.
CHP'nin başındaki zat, 'Arifiye'deki tesisi Katarlılara peşkeş çektiler' ifadesiyle gündeme getirdi. Bu kadar rahat ve ısrarlı şekilde yalan söyleyen birisi siyaset biliminin dışına çıkmıştır. Bu anlayış hastalıklı bir zihniyet haline dönmüştür.
Bu anlayış hastalıklı bir zihniyet haline dönmüştür. 28 Şubat sürecinde başörtüsü yüzünden kız öğrencileri okullara, işyerlerine almayanlar bunlar değil miydi? Tek parti döneminde camileri kapatan, Aşık Veysel'i Ulus'a sokmayan bunlar değil miydi? Bugün de söze gelince kadın hakları savunucusu kesilen, önlerine gelenleri tacizci, tecavüzcü diye suçlayıp kendi partilerindeki olayların üstlerini kapatan bunlar değil miydi? Bunlarda onur, haysiyet olsa insan içine çıkmaktan imtina ederler.
İnsanları inançlarından kökenlerinden dolayı ayrımcılıklara tabi tutanları, varlıklarının gayesi haline getirenlerden ne beklenir?
Önlerine geleni tacizci tecavüzcü diye suçlayan, kendi partilerindeki rezillikleri örtmeye çalışan bunlar değil mi?
"Türkiyen'nin felaketi üzerinden kendilerine iktidar devşirmek için yanıp tutuşuyorlar"
Yatırımcılara yönelik saldırıların ikinci sebebi çok daha alçakçadır. Yatırımcıları niyetlerinden vazgeçirmek suretiyle ülkemizin ekonomisini tümden yıkmayı hedefliyorlar. Türkiyen'nin felaketi üzerinden kendilerine iktidar devşirmek için yanıp tutuşuyorlar. Ülkemizi karalayan demeçler veriyorlar. Ülkemizin taraf olduğu uluslararası tartışmalarda karşı tarafta yer alarak, birlik ve beraberlik fotoğrafımızı lekelemeye çalışıyorlar. 2023 seçimlerinde sandık önüne geldiğinde milletimizin bunları düşünerek oyunu vermesini temin etmeliyiz.
"Bu yaptırım tehditleri kimseye faydası olmayan yaklaşımlar"
Gerek ABD, gerek AB ile iki tarafında asla görmezden gelemeyeceği, kaybetmeyi istemeyeceği çok köklü siyasi ve ekonomik ilişkilerimiz var. Yatırımcıları baş üstünde tuttuk, bu yaptırım tehditleri kimseye faydası olmayan yaklaşımları. Diyalog ve işbirliği ile çözülmeyecek hiçbir mesele yok. Kapımız tüm yatırımcılara sonuna kadar açık, açık olmaya devam edecek. ABD ve AB'deki yönetimlerin Türkiye düşmanı lobilerin etkisinden kurtularak objektif politikalara yönelmelerini bekliyoruz.
"Kılıçdaroğlu parti teşkilatlarında ayyuka çıkan tecavüz vakaları konusunda tek laf etmiyor"
Can alıcı ve can sıkıcı konu CHP'deki tecavüz, taciz ve hırsızlık furyasıdır. Türkiye'deki ikinci büyük partisinde böyle yüz kızartıcı olayların yaşanmasına utanç duyuyoruz. CHP yönetimi bu hissiyattan uzak. Hakikatlerin ortaya çıkması konusunda en küçük adım atmıyorlar. Bu durum karşısında önüne arkasına bakmadan, gerçek olmayan haberlerden ortalığı inleten, sözde katın hakları savuncusu STK'ların büründüğü derin sessizlik de manidardır. Yalan olduğu defalarca ispatlanmış iddiaları sürekli tekrarlayan Kılıçdaroğlu da parti teşkilatlarında ayyuka çıkan tecavüz, taciz, hırsızlık vakaları konusunda tek laf etmiyor. Bu zat güya kendisi de bayan olan İstanbul İl Başkanı'nın tecavüz taciz hırsızlık iddialarının örtmesi karşısında da en küçük tepki göstermiyor. Bunların buz dağının görünen kısmı örnekleri olduğu anlaşılıyor. Nitekim her gün yeni bir itirafla, her gün yeni bir ifşaatla, her gün yeni bir ithamla karşılaşıyoruz. CHP yönetimi belediyeleri ve teşkilatlarıyla utanç bataklığından çıkıp temizlenmek yerine akıllarına ziyan bir yöne başvuruyor.
"CHP'de tecavüz, taciz, hırsızlık kepazeliğine bulaşmış kim varsa hepsinin ipini pazara çıkaracaksınız"
Partilerindeki tecavüz taciz hırsızlık furyaların üzerini örtmek için seçimlerin üzerinden 2 yıla yakın geçtikten sonra uyduruk dosyalarla eski yönetimleri suçlama kampanyası başlattılar. Buna karşılık rüşvet suçundan tutuklanan, kamuoyunun diline düşen CHP'li isimlerle ilgili çıt çıkarmıyorlar. iddiaların muhataplarına sesleniyorum: Bu kurnazlık sizi kurtarmaya yetmez, her tecavüzün tacizin hırsızlığın hesabını vereceksiniz. Yürüttüğünüz her gizli saklı ihanet pazarlığının hesabını vereceksiniz. Teşkilat ve belediyelerinizi PKK'dan FETÖ'ye kadar envai çeşit terör örgütü mensubuyla doldurmanın hesabını verecekseniz. Türkiye'nin milli proje ve politikalarını düşmana sufle verir gibi çarpıtıp malzeme haline getirmenin hesabını vereceksiniz. CHP yönetimine sesleniyorum: CHP'de tecavüz, taciz, hırsızlık kepazeliğine bulaşmış kim varsa hepsinin ipini pazara çıkaracaksınız. Yoksa bu ithamların gölgesi tüm CHP'lilerin üzerine düşer, böyle bir haksızlığa asla rıza göstermeyiz. Siyaseten farklı düşünsek de CHP'ye oy verenler ve siyaset yapanlar içinde namuslu insanlar olduğunu biliyoruz. Onların hakkını hukukunu onurunu korumak için bu iddiaların takipçileri olacağız. Sizlerin de kendi illerinizde üzerine gitmenizi, milletimizle paylaşmanızı istiyorum.