Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kongre öncesinde yaptığı konuşmanın satır başları şöyle:
-Yeni bir Diyarbakır inşa ediyoruz. Sizler de artık bu yeni Diyarbakır'ın ev sahiplerisiniz. Bize bu kardeşliği çok gördüler. Ne olurdu sanki kardeşçe yaşasaydık? Ne olurdu? Ama sabrettik. Sabreden kimse zafere ulaşır dedik ve ulaştık. Çok şehit verdik ve şu anda Afrin'de sona geldik.
-Bu teröristlerin arkasında kimler olduğunu da biliyoruz. Artık oyun bozuldu. Sona geldik. Biriz dedik. Mehmetçiklerimiz oyunu bozdu. Şu an itibarıyla 3 bin 569 teröristi etkisiz hale getirdik. Fetih yakındır müjdeleniyor. İslam ile yoğurulan bu ordu Afrin'de işi bitirdi. İnşallah yakın. Her an olabilir her an...
-Camilerimizi delik deşik ettiler. Ama bakın kesilen kol yerine gelmez kesilen sakal daha gür biter ve daha gür bitti.
"Diyarbakır bizi sever, biz de Diyarbakır'ı severiz"
Salon dışında yaptığı konuşmanın ardından AKP'nin Diyarbakır İl Kongresi'ne geçen Erdoğan, şunları söyledi:
-Diyarbakır bugün bambaşka. Allah hasretimizi giderdi. Şükürler olsun. Bugün 6. İl Kongresi sayesinde tekrar birlikteyiz. Hamd olsun, bir olduk, diri olduk, kardeş olduk, hep birlikte Türkiye olduk. İnşallah hep beraber yürüyeceğiz. Bugünlerimizin mimarları sizlersiniz. İnşallah hep beraber Diyarbakır'ı çok daha iyi yerlere taşıyacağız.
"OHAL öyle bir uygulamaydı ki, vatandaşların üstünde demokrasi kılıcı gibi dolanıyordu"
-Komuta kademeyle konuşacağım önde ben arkadan sizler hep beraber Afrin'e gideceğiz. Diyarbakır bizi sever, biz de Diyarbakır'ı severiz. Aramıza kimsenin girmesine izin vermeyeceğiz. Biz Diyarbakır ile etle tırnak gibiyiz. Diyarbakır ile birlikteliğimiz inşallah devam edecek. Diyarbakır yaşadığı tüm sıkıntıları, zulümleri geride bırakarak ilerleyecek. Gerçekten Diyarbakır zor günler geçirdi. Diyarbakır haksızlıklardan dolayı terör örgütünün cirit attığı bir yer haline geldi.
-AK Parti'yi kurma çalışmalarımız sırasında buradaki dostlarımıza hükümete geldiğimiz de bizden ne istersiniz diye sorduğumuz da olağanüstü hali kaldırın bize yeter diyorlardı. O dönemdeki OHAL öyle bir uygulamaydı ki tüm vatandaşların üstünde demokrasi kılıcı gibi dolanıyordu. Sakın ha o zamanın olağanüstü halini bugünle kıyaslamayın. Bugün yüzde 5'i bile kullanılmıyor.
İktidara geldiğimizde ilk iş OHAL'i kaldırmak oldu. Pek çok reforma imza attık, yanlış uygulamalara birer birer son verdik. Farklı dil ve lehçelerin öğrenilmesi bunlarla müzik yapılması akademik çalışma yapılması gibi hususlar birer birer hayata geçirildi. Ülkemizde hangi kesimin sorunu varsa onun için çalışmak boynumuzun borcudur.
-Ülkemizde sadece Kürt olduğu için baskı gören kim varsa, Erdoğan olarak yanında yer alır, onunla beraber mücadele ederim.
"Devlet kurmanın, yaşatmanın kolay olmadığını çevremizde yaşanan hadiseler bize gösteriyor"
-Vatanımızı böldürmem. Yok bilmem PYD, PKK... Böyle bir şey olamaz... Tek vatan, 780 bin kilometre ile tek vatan... Türkiye Cumhuriyeti devletinden başka devletimiz yoktur. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Mesele bu... Devlet kurmanın yaşatmanın kolay olmadığını çevremizde yaşanan hadiseler bize gösteriyor. Kimse bu ülkeyi bölmeye gayret etmesin. İnlerine gireriz dedik girdik. Bölücü terör örgütü benim kürt kardeşlerime çok çektirdi. Ama artık bitti...