Erdoğan'ın açıklamalarının satırbaşları...
Ramazan ayını ve bayramını en verimli, bereketli şekilde geçirdiğimize, geçirdiğinize inanıyorum. Bu vesile ile bir kez daha geride bıraktığınız Ramazan ayınızı tebrik ediyorum. Rabbimden bizi Kurban Bayramı'na da sağlıklı, huzurlu, barış içerisinde ulaştırmasını diliyorum.
"MİLLETİMİZ BİZDEN SIKINTILARINI ÇÖZMEMİZİ BEKLİYOR"
Ülkemizin ve milletimizin ihtiyacı olan hukuki düzenlemelerin hayata geçirmesinin sorumluluğu, özellikle Cumhur İttifakı içerisinde hareket ettiğimiz MHP ile beraberce sizlere aittir. Sizlerin çalışması demek Meclis'in çalışması demektir. Sizlerin yasama için Meclis'te bizlerin yürütmede çalışması demek Türkiye'nin daha iyiye gitmesidir. Milletimiz bizden sıkıntılarını çözmelerini bekliyor. Milletimiz bizden icraat bekliyor. Milletimiz bizden verdiğimiz sözleri tutmamızı bekliyor. Kendisi ve evlatları için güzel bir gelecek inşa etmemizi bekliyor. Öncelikle önümüzdeki sıkıntıları aşmamız şart. Bugün ekonomiden dış politikaya, güvenlikten istihdama kadar çözüm bekleyen pek çok ciddi sorun var.
"ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEM TÜRKİYE'Yİ İLERİYE TAŞIYACAĞIMIZ DÖNEM OLACAK"
Bize verilen desteğin karşılığını hizmet olarak, icraat olarak sunmakla mükellefiz. Hep birlikte tüm birikimimizi, enerjimizi, vaktimizi, gayretimizi ortaya koyarak bir an önce milletimizin önüne somut başarılarla çıkmalıyız. Önümüzdeki dönem her alanda Türkiye'yi büyüttüğümüz, güçlendirdiğimiz, ileriye taşıyacağımız bir dönem olacaktır.
"BİZ İSTANBUL'DA DA, ANKARA'DA DA KAYBETMEDİK"
Unutmayalım ki bize verilen destek sonsuz, hesapsız bir kredi değildir. Desteğin karşılığını icraat olarak sunmalıyız. Ankara'da da, İstanbul'da da biz kaybetmedik. Her iki yerde biz kazandık. Bizler buralarda sadece bir vizyon noktasında, vitrin noktasında her iki ilde bir kayba uğradık. Ama ilçeler bazında baktığımızda kahir ekseriyetini aldık mı? Her ikisini aldık. Meclislerde buralarda kahir ekseriyet İstanbul'da, Ankara'da bizde mi, bizde. Bu belediyelerin çalışmasının şekli buralardır. başkanın buralardaki hareket kabiliyeti Meclis'tir, komisyonlardır. Buralarda gerekli olan desteği sağlayamadığı sürece istediği gibi adım atamaz. Sen doğru bir iş yapmadığın zaman tabii ki seni çalıştırmayacak. İşin aslı bu.
PKK'YA EN BÜYÜK DESTEĞİ VEREN STRATEJİK ORTAĞIMIZ
Rabbimiz izin, milletimizin destek verdiği sürece son nefesimize kadar bu kutlu mücadeleyi sürdüreceğiz. Ülkemizin son dönemde yaşadığı sıkıntıların hiçbiri tesadüfi değildir. Her şeyi her yerde konuşma noktasında böyle bir lüksümüz yok. Dar kapsamda konuştuklarımız var, buralarda konuştuklarımız var. Şimdi terör örgütlerinin arkasında neler var? Bunu söylememe gerek yok. Suriye'nin kuzeyinde YPG, PYD, PKK'nın uzantıları değil mi? Bunlara en büyük desteği veren kim? Bizim stratejik ortağımız. On binlerce TIR'larla silah mühimmat gönderdiler mi? Her şeyi gönderdiler. Daha neyi anlatayım. Şimdi bunların tek hedefi nedir biliyor musunuz? Acaba AK Parti'yi iktidardan nasıl indirebiliriz? Ama indiremeyecekler, bunlara gücü yetmez. Hep söylüyorum la galibe illallah! Yeter ki biz dik duralım, inanarak, azmederek işlerimizi yapalım.
HİDROKARBON GERİLİMİ
Suriye meselesini S-400 ve F-25 krizlerinden ayrı düşünmeyiniz. Şu anda hidrokarbon arama olaylarında 4 tane gemiye sahip olduk. Bizden önce böyle bir şey yoktu. Şimdi bizde hem arama hem sondaj, bunlarla çalışmayı yürütüyoruz. Tarihimiz boyunca böyle bir şeye sahip değildik, yoktu, ama şimdi var. Çalışmalarımızı Deniz Kuvvetlerimizin refakatiyle yürütüyoruz. İnşallah bir yerden çıkacak. Çıktığı anda da bizim Kuzey Kıbrıs'taki Türklerin oradaki haklarını hukukunu da biz uluslararası deniz hukukuna dayalı olarak koruyacağız. Kimse bize 'niye bunu şöyle yaptınız' diyemez. Adama sorarlar, senin burada ne işin var. Biz garantör ülkeyiz. Haklarımız nelerse bu hakları sonuna kadar koruyacağız. Oradaki Türk kardeşlerimizin hakkını da kimseye yedirtmeyeceğiz, kusura bakmasınlar.
F-35 KRİZİ
Türkiye F-35'lerin aynı zamanda üretim ortağıdır. 1 milyon 250 bin dolar ödeme yaptık. F-35 projesinden hiçbir hakkı olmayan gerekçelerle dışlanmamızın hesabını tüm platformlarda soracağız. Arkadaşlarım gerekli görevleri verdim, gerekli görüşmeleri yapıyor. Sayın Trump'la ay sonu Japonya'da olacağız. Orada da bu konuları inşallah karşılıklı olarak görüşeceğiz. Biz oraya gitmeden burada bu işi telefonlarla görüşelim. İşi başladığımız noktaya geri çevirelim istiyoruz. Doğu Akdeniz'de hiçbir çıkarlarımızı gözetmeyen hiçbir adım atılmasına müsaade etmeyceğiz. Suriye'de Fırat'ın doğsuunda terör hattını paramparça edeceğiz. Bir gece ansızın gelebiliriz, hep söylediğimiz gibi. Türkiye'ye ekonomik tuzaklarla diz çöktüreceklerini sananlar açık konuşuyorum bu milleti hiç tanımamış demektir. Biz gerektiğinde kan kusup kızılcık şerbeti içtik diyen istiklali için canını ve malını ortaya koymaktan çekinmeyen bir milletiz.
YENİ ASKERLİK SİSTEMİ
Askerlikte devrim niteliğinde reformu hayata geçiriyoruz. Yılların beklentisini biz devreye aldık. Günümüz dünyasında askerlik görevi çok iyi eğitim gerektiren, uzman meslek haline dönüşmüştür. Kısa süreli eğitimle sahaya sürülen askerlerin can güvenliğini sağlamak da zorlaşmaktadır. Türkiye epeyce vakittir planlı bir şekilde profesyonel askerliğe geçişin hazırlıklarını sürdürmektedir. Zaman zaman başvurulan bedelli askerlik uygulamaların hedefi yığılmayı ortadan kaldırmaktadır. Gençlerimizin kariyer planları da ileriki yaşlarda askere gitmesi de bir başka husustur. Ben Genelkurmay Başkanı değilim. Bize Anayasa gereği Başkomutan diyorlar. Birçok genelkurmay başkanıyla çalıştım. Burada kuvvet komutanlıkları, en son Genelkurmay Başkanlığı ve daha sonra da Savunma Bakanlığı görevinde olan Hulusi Paşamızı burada dinleyeceğiz. Bugün toplamda 419 bin olan TSK mevcudunun 200 bine yakını, yaklaşık yarısı subay, astsubay, yedek subay, uzman, sözleşmeli er erbaş kadrolarındaki muvazzaf personelden oluşmaktadır. Yükümlüler daha çok kıta görevlerinde geri hizmetlerde değerlendiriliyor. Yeni askerlikte yükümlülerin yarıya yakını terhis olacaktır. Yeni askerlik sistemine geçilmesiyle ne ülkemiz sınırlarında ne de KKTC'de hiçbir aksaklık yaşanmayacaktır.
CHP İŞÇİ KIYIMINA BAŞLADI
Bakın ne diyorsa altından gelenler de aynısını yapıyor. Kılıçdaroğlu 31 Mart seçimleri öncesi CHP'li adaylar tarafından kazanılacak hiçbir yerde tek bir personelin ekmeğiyle oynanmayacağını, kimsenin atılmayacağını üstüne basa basa söz verdi. 31 Mart'tan sonra ilk iş baskıyla sendika değiştirttiler. Şimdi işçiler Ankara'ya yürümeye hazırlanıyorlar. Belediyecilik konusunda ülkemizin en kötü siciline sahip partisinin CHP olduğu gerçeği 31 Mart'ta bir kez daha tescil edilmiştir. Sahilleri insanların bir kısmına yasaklamak gibi Hitlervari buram buram faşistlik kokan işler yapıyorlar. Muğla'da çöpleri toplasana. Suları akıtmaktan, sokakları temizlemekten, yatırım yapmaktan aciz bir zihniyetten başka da bir icraat beklemek mümkün değildir.