.Istanbul’un en güzel yerlerinden Fenerbahçe burnunda bulunan, değeri trilyonlarla ölçülen 20 dönüm arsanın, bir kaç papazdan oluşan topluluğa devri işi nihayet, “siyon tarikatı papazlarının” başarısı ile sonuçlandı Geçen sene 16.4.2004 tarihinde arsanın devri için Bakanlar Kurulunda imzaya açılan kararname, ne hikmetse bir sene sonra tamamlandığı basın organlarında yer aldı.
Bu arsanın ufak bir kısmı, Osmanlı döneminde bir süre, papazlar tarafından kullanılmıştı. Papazlar kendilerine tahsis edilen kısmı taşarak, kullandıkları bölümü yasa dışı bir şekilde genişletmişler ve üstelik, kullanım amacına aykırı biçimde, bir başkasına kiraya vermişlerdi. Yani papazlar burayı dini amaçlarla kullanmak yerine kiraya vererek rant elde etme yoluna gitmişlerdi.
Lozan Anlaşmasına aykırı olan bu kullanım şekli nedeniyle açılan davada mahkeme; Lozan Andlaşmasını, Uluslararası Anlaşmaları ve Türk Yasalarını nazara alarak, arazinin tapusunun Vakıflar Genel Müdürlüğü üzerine kayıt edilmesine karar vermişti. AİHM.de açılan davada Türk Hükümeti dostane çözüm önermiş ve bu dostane çözüm, arsanın papazların eline geçmesi ile sonuçlanmıştır.
Üç-beş garibanın yaptığı gecekonduyu, polis denetiminde kepçelerle yıkan ve arsasına el koyan hükümet, 20 dönümlük arsayı papazlara vermiştir.
Olay; hukuki açıdan tamamen yanlıştır :
-Bir kere ortada “assomsiyon tarikatı veya topluluğu” şeklinde yasal ve geçerli bir kişilik yoktur. Bu papazların temsilcileri bile kalmamıştır.
-Arsaya el koyabilmek için uğraşan 2-3 kişiden ibaret, ne olduğu bilinmeyen ve kuşkulu bir kaç kişiden başka kimse kalmamıştır.
-Bu tarikat ve mensupları, Fransada dahi yasa dışı ve suçlu ilan edilerek kapatılmıştır.
-Arsanın Vakıflar adına tescili yolunda verilen karar bir Uluslararası anlaşma olan Lozan Anlaşmasına ve yasalara dayanılarak verilmiştir. Verilen bu karar kesinleşmiştir.
-Bu konuda AİHM.nin yargılama yetkisi olamaz. Dava ve karar çok önceki bir tarihe dayanmaktadır. Bu bir “dostane çözüm” değil, “kestane çözüm” olmuştur.
Arsalar, tapular, haklar, ayrıcalıklar, yetkiler, imtiyazlar nereye kadar verilecektir. Dava dilekçemiz hazırdır. Bu tarihi sorumluluğu Türk Milleti ve Türk Yargısı çözecektir.(internetajans)