Altaylı, "Üzülerek görüyorum ki, herkes baskıyı normalleştirmiş, içselleşirmiş. 'Evet baskı normaldir. Medya patronu bu baskılara göğüs germelidir' şeklinde bir genel kanaat oluşmuş. Hiç kimse de 'Demokrasilerde medya patronluğu bir tür Karaoğlanlık, Malkoçoğluluk, Don Kişot'luk, Jean d’Arc’lık olmamalı. Medya patronluğu normal bir iş, normal bir uğraş olmalı. Medya patronlarına baskı olmamalı' demiyor" ifadelerini kullandı.
Fatih Altaylı'nın Habertürk'teki yazısından ilgili kısım şöyle:
Olay TV ya da Cavit Çağlar meselesinde olaylar söylediğimiz gibi gelişti.
Hükümete ya da Cumhurbaşkanı’na yakın olan Cavit Çağlar’ın Nevşin Mengü'lerle, Süleyman Sarılar’la yayıncılık yapmasının zor olduğunu söylemiştim.
Hatta Cavit Çağlar’ın “Kulaklarından tutar atarım” sözünü de aktarmıştım. O da “Ben öyle bir şey demedim” demişti ama dediğini herkes biliyordu.
Neyse Cavit Bey, herkesi attı. Kanalı da “şimdilik” kapattı.
Medyada da herkes bir yorum yapıyor.
Kimi diyor ki, “Çalışanlar için üzüldüm” kimi Çağlar’ı eleştirerek diyor ki, “Böyle olacağı belliydi. Baskılara dayanamayacaksan medya patronluğuna soyunmayacaksın.”
Ama niyeyse hiç kimse “durumu” eleştirmiyor, eleştirmek aklının ucundan geçmiyor.