Gazeteci Fatih Portakal sosyal medya hesabında ‘Tekalif-i Milliye’yi hatırlatarak, “Zor günlerden geçiyoruz. Mevduat veya tasarrufu olanlardan para istenmesin bir de! Olmaz olmaz diyemiyorum maalesef” şeklinde bir paylaşım yapmıştı. Paylaşımın ardından Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) suç duyurusunda bulunmuş ve Portakal hakkında dava açılmıştı. Portakal’ın 3 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü. İstanbul 46. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuksuz sanık Fatih Portakal ve tarafların avukatları katıldı.
Duruşma kimlik tespiti ile başladı. Kimlik tespiti esnasında adresini Seferihisar İzmir olarak değiştiren Portakal, emekli olduğunu ve maaşının 7 bin TL olduğunu belirtti.
"SADECE BİR GAZETECİ DEĞİL, NORMAL BİR İNSAN DA SORABİLİR"
Kimlik tespitinin tamamlanmasının ardından savunma yapan Portakal, “Öncelikle mahkemenizi saygıyla selamlıyorum. Bugün niye burada olduğunu tam olarak anlamış değilim. 1921’li yıllarda Tekalif-i Milliye kararlarını Cumhurbaşkanı’nın 2020 yılında söylemesi aklıma şu soruyu getirdi; ‘Acaba bir şeyler mi istenecek’. Bunu sadece bir gazeteci değil, normal bir insan da sorabilir. Benim sözlerimde Tekalif-i Milliye’ye atıf yapılmışsa da, herhangi mal ya da mevduata el koymadan bahsetmedim. Aklıma soru geldi, acaba dedim, bir şeyleri mi istenecek” dedi.
"HER SÖZÜ SEÇEREK KULLANIRIM"
Savunmasını sürdüren Portakal, “Cümlemde el koyma diye bir şey yok. İsteme kelimesi var. Yurttaş kimliğimle sordum. Her sözü seçerek kullanırım. O cümleyi yazarken her birini düşündüm. 2020 yılında el koyma, gündeme gelebilecek bir şey değil. Serbest piyasa ekonomisi ortada. Acaba şu olabilir mi ‘Fatih ne kadar mevduatın var istersen ver sonra karşılığını ödeyeyim’ sadece soru soruyorum. El koymayı düşünmedim. Sadece istenir mi diyorum. Burada sadece durum tespiti yapıldı. Bankaları ya da BDDK’yı hedef almadım. Herhangi bir itham yok” şeklinde konuştu.
"BİR BANKAYLA YA DA BİR KURUMLA HİÇBİRİYLE HUSUMETİM OLAMAZ"
Savunmasında 25 yıllık meslek hayatında ilk kez mahkemeye çıktığını belirten Portakal, “Belki muhabirlik yaparken de mahkemeye çıkmışımdır. Bir bankayla ya da bir kurumla hiçbiriyle husumetim olamaz. Sayın Cumhurbaşkanı bu cümleyi kuruyorsa, bir vatandaş olarak ben de bu soruyu sorabilirim. Ben gazeteciyim, yurttaşım. Anayasa’dan gelen haklarım var. İfade özgürlüğüm, düşünce özgürlüğüm var. Bunu hem bir yurttaş olarak sorguladım, hem de gazeteci olarak sorguladım. Ben onu yazmasaydım cesaretle oraya dökmeseydim insanların kafasında soru işareti kalacaktı. Ben o iletiyi göndererek insanların kafasındaki soru işaretini de gidermiş oldum. Ayrıca sözü söyleyenin de yardımcısı oldum” diye belirtti.
Hakimin ceza verilmesi halinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını isteyip istemediğini sorduğu Portakal, istemediğini söyledi.
Duruşmada söz alan BDDK avukatları ise şikayetlerinin devam ettiğini kaydetti.
Hakim, davaya konu paylaşım nedeniyle Fatih Portakal hakkında ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ suçundan iddianame düzenlenerek, birleştirme talebi ile mahkemeye gönderildiğini ancak iddianame hakkında bir değerlendirme yapılmadığını belirtti.
Ara kararını açıklayan hakim, birleştirme talebi ile gönderilen iddianamenin incelenmesi için dosyaya alınmasına ve birleşme olduğu takdirde tarafta gönderilmesine karar verdi. Sanık ve avukatlarına savunma hazırlamaları için süre veren hakim, duruşmayı erteledi.
Hakimin, dava dosyalarının birleşmesi halinde tekrar ifadeye çağırılabileceğini söylemesi üzerine Portakal, “Tabii ki ne zaman isterseniz” dedi.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Kaçakçılık ve Ekonomik Suçlar Soruşturma Bürosunca hazırlanan iddianamede, Portakal tarafından yapılan paylaşımın bankalarda mevduatı veya tasarrufu bulunan mudilerin paralarının devlet tarafından korona virüs salgını bahane edilerek istenebileceğine, salgın sonrası ise geri ödenebileceğine yönelik algı oluşturmaya yönelik olduğu aktarıldı. Söz konusu paylaşıma erişim engeli kararı verildiğinin anlatıldığı iddianamede, Fatih Portakal’ın Bankacılık Kanunu’nun ‘İtibarın Korunması’ başlıklı 74’üncü maddesini ihlal suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve 2 bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılması talep edildi.
İŞTE PORTAKAL'IN O PAYLAŞIMI
Fatih Portakal, "Tekalif'-i Milliye hatırlatılıp 'Zor günlerden geçiyoruz' denilerek mevduatı veya tasarrufu olanlardan para istenmesin bir de! Korona sonrası ödeyelim derlermiş bir de! Olmaz olmaz diyemiyorum maalesef" paylaşımını yapmıştı.