Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
34,1738
EURO
38,1823
IMKB
9.829,000
ALTIN
2.937,270
 
Hava Durumu ANKARA
19 / 28 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
GAZETECİ KAZIM KANAT'A KAYBETTİK
GAZETECİ KAZIM KANAT A KAYBETTİK
 
Türk Spor basının önemli ismi, usta gazeteci Kazım Kanat hayatını kaybetti.
 
24.9.2008 - 10:10

Geçtiğimiz günlerde Zatürre tanısıyla Vehbi Koç Vakfı Hastanesi'ne kaldırılan Kazım Kanat solunum yetmezliği nedeniyle hayatını kaybetti. Kanat'ın cenazesi cuma günü Teşvikiye Camii'nde kılınacak cenaze namazının ardından Zincirli Kuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecek. Kazım kanat için cenaze töreni öncesinde Türkiye Spor Yazarları Derneği'nde de bir tören düzenlenecek.

 1999 yılında kansere yakalandı

1954 Kahramanmaraş doğumlu Kazım Kanat Öğretmen Mehmet ile Ayşe Kanat'ın dört çocuğundan biri. Liseyi İskenderun'da, Gazetecilik Okulu'nu İstanbul'da bitirdi. TV'de "yılın yorumcusu" ödülünü aldı. Radyo'da "yılın programcısı" ve "yorumcusu" seçildi. Yazılı medyada ise çok sayıda (haber, yorum, araştırma ve fotoğraf) dallarında ödüller aldı. 35 yıldır mesleğin içinde. Beşiktaş konusunda ayrıntılı yazılar yazıyor. Spor dergilerinde Yazı İşleri Müdürlüğü yaptı. Hürriyet, Sabah ve Akşam gazetelerinde muhabir ve spor müdürü'ydü. Kazım Kanat vefatından önce Sabah gazetesinde yazılarını sürdürüyordu.

1999 yılında kansere yakalanan ve kanseri tek akciğerine de sıçrayan Kazım Kanat, şimdilerde Bodrum'da bir yatta hayat mücadelesini emin adımlarla sürdürüyor. Pek çok kitap da yazmıştır.  

 

  • Yaşanan Hayat, Hayaller Değil (2006)
  • Eyvah! Oğlum Mozart Dinlemiyor (2003)
  • Kanseri Nasıl Yendim? (2003)
  • Önce Beşiktaş Vardı (2003)

    Kanserle mücadelesini şöyle anlatmıştı

    Bugün hayata gözlerini yuman usta gazeteci, spor yazarı, Beşiktaşlı Kazım Kanat dokuz yıldır kansere karşı verdiği savaşı bir röportajında şu sözlerle dile getirmişti.

    Dokuz yıl önce kolon kanseri oldu. Gazeteci Kazım Kanat tıp dünyasını şaşırtmış ve altı ay denilen ömrünü uzatmıştı. Ama o yılmadı farklı bir savaş taktiği geliştirdi. Kanseri hastane odasından teknesine çağırdı. Kanat, kanseriyle özel savaş taktiklerini geçen sene böyle anlatmıştı... 

    * Biz sizin durumunuzdaki kanser hastalarını hastane odasında yatakta, etrafında yakınları ile görmeye alıştık. Siz ise teknede, denizde, mavi yolculuk yapan bir kanser hastası oldunuz; hastalığın formatını değiştirdiniz...  

  • Hayatımın hiçbir döneminde sıradan insan olmadım. Beni geçen gün koyda bulan eski bir asker arkadaşım, "Sen yedek subay okulunda askerliği çok ciddiye alan biriydin. Beni hep şaşırttın. Ama askerlik bittiği zaman arkana dönüp bakmadan gittin" dedi. Eğer ben çöpçü olsaydım mesleğimin en iyi çöpçüsü olmak isterdim, bunun için çalışırdım. Çünkü hayat felsefem bu. Hastalıkta da iyileşme konusunda herkesten farklı olmalıydım. Yani hastalığın beni yönetmesini değil, ben hastalığı yönetmek istedim. Geçen gün bu durumu bir okurum mükemmel analiz etmiş; 'sen kanserle savaşmıyorsun kanser seninle savaşıyor' diye mail atmış. İşte sorduğun sorunun büyüsü burada. Kanser benimle savaşıyor!

  • KLASİK DEĞİLİM

  • * Klasik hasta olmak daha kolay değil mi peki?

  • Klasik hasta olsaydım şimdi ölmüştüm. Ben doktorlara mükemmel yardımcı oldum. Hem teşhis etmelerinde hem tedavilerinde... İlaçlı tedavi ve ameliyatlarda yardımcı olmak için doktorlarla sürekli tartıştım. Birçok doğru sonucu birlikte yakaladık. Yani doktorun karşısına geçip 'ben hastayım sen doktorsun, bu hastalığımı iyileştir' demedim. Bana hep doktorlar 'sen çok iyi hastasın' dedi.

  • DOKTOR NEŞTERİ DÜŞÜRDÜ!

  • * Bu tutumunuz doktorları şaşırtmadı mı?

  • Şaşırttı ama hoşlarına gitti. Çünkü bu, doktorların da hata yapma şanslarını sıfıra indirdi. Onları üzecek hiçbir şey yapmadım. Kapris yapan huysuz bir ihtiyar olmadım. Onların moralini yüksek tuttum. Hastalığımın çözümü konusunda doktorlar karamsarlığa düştüğü zaman onların moralini ben yüksek tuttum; 'merak etmeyin iyileşeceğim moralinizi bozmayın' dedim. Ameliyata girerken onları neşelendirdim, güldürdüm. Son ameliyatıma girmeden önce doktorlar etrafımdayken 'Ben artık Fenerbahçeli olmak istiyorum" dedim. Doktorlar şaşırınca bu kez "Bu ameliyat başarısız geçerse bir Fenerli dünyadan gider" dedim. Doktorun elinden neşter düştü. Hastalığı da, iyileşmeyi de, ameliyatı da yaşamımda bir eğlenceye dönüştürdüm. Bunu yapmamış olsaydım etrafımdaki insanları mutsuz ederdim. Hastalık güzel bir şey değil.

  • * İnsan böyle davranarak hasta olmayı öğreniyor mu peki?

  • Hastalandığını ilk öğrendiğinde şok oluyorsun, elin titriyor, sinirleniyorsun. O an yalnız olduğunu hissediyorsun; yapayalnız, tek başına... Ben de önce öğrenmek istemedim, hep reddettim... Ama bu, çözümsüzlük oldu. Sonra hastalıkla yaşamayı öğrendim. Hastalıkla yaşamak ayrı bir şey ama hasta olduğunu öğrenmek, hastalığı kabullenmek anormal zor bir şey. O aşamada işte Tanrı'ya inanmak, sana bir gücün yardım ettiğini bilmek, insanların ve çevrenin dua ettiğini hissetmek çok önemlidir.

  • KAZIM KANAT ÖNCÜ OLDU

  • Kanser onu susturamadı! Hastalandı anlattı, tedavi oldu anlattı, neler hissettiğini paylaştı. Hasta olarak savaşını yazmakla kalmadı, her sorana söyledi. Onu diğer hastalar izledi; Nevval Sevindi, Filiz Akın, Meral Gökçaylı, Siren Ertan... Kanser onlar sayesinde gizemli hastalık olmaktan çıktı. Kazım Kanat, konuşan kanser hastalarının öncüsü olduğu için bazen eleştirildi; 'çok konuşuyor, neden bu kadar anlatıyor' dendi. Nedeni basit; çünkü gerekli, çünkü anlattıkları ilaçlar kadar önemli. Kanserle henüz karşılaşmamış olanlara, karşılaşanlara yol gösteriyor, rehber oluyor.

    Fareli köyün kavalcısıyım ölmeye utanırım ben

  • "Ben bir misyon yüklendim. Hastalığımı trajik hale getirip kimseye kendimi acındırmadım, bir şeylerin arkasına saklanmadım. Ben çok utangaç ve sıkılgan biriyim. Ama öyle bir misyon yüklendim ki bu hastalıktan ölmeye utanır oldum. Sanki ben ölürsem ve hastalığa teslim olursam; arkamdan milyonlarca insan ölecek gibi bir hisse kapıldım. Bir tiyatro oyunu, bir sahnede rol üstlenmek gibi... Ama milyonlarca hasta var; bana bir şey olursa onlar kendilerine bir şey olmuş sayacaklar. Onlar da sanki inanılmaz bir mutsuzluğa kapılacaklar. Ben bu yolda asla yalnız yürümüyorum. Önümde, arkamda, sağımda ve solumda milyonlarca insan var. Bebekler, üniversite gençleri, yaşlılar, yaşıtlarım var; kol kola yürüyoruz. Bir noktada ben fareli köyün kavalcısı gibiyim. 'Jan Dark, Cesur Yürek, Kahraman' gibi büyük yakıştırmalar yapıyorlar bana. Ben ise kendimi 'Fareli Köyün Kavalcısı' zannediyorum. Bu filmin sonunu ben de merak ediyorum."

  • Hastalıkla savaşım sportif bir direniş

  •  * Spor adamı olduğunuz için acaba yenmek ve yenilmek konusundaki tecrübe mi bu savaşta sizin işinize yaradı. Beşiktaşlı inadı etkili oldu mu?

  • Bu hastalığımda en büyük desteği Beşiktaş'tan gördüm ama Fener ve Galatasaray da beni yalnız bırakmadı. Bu sportif bir direniş oldu. Beşiktaş benim hayat biçimimde en değerli yer. En çok eleştirdiğim Fenerbahçe camiası benim için internette siteler açtı. Fenerliler benim iyileşmemi istiyorlar. 'Sen yeter ki iyileş ve bizi kızdırmaya devam et' diye mesajlar gönderdiler. Geçen gün Bodrum'da yanıma genç bir karı-koca geldi ve "Sen iyileştiğin gün biz Beşiktaşlı olacağız" dediler. Hiç tanımadığım insanlar... Ben ne yaptım insanları bu kadar ağlatacak. Sadece gazeteciyim. Ama şimdi anlıyorum nedenini. Ne yaptım biliyor musunuz; hayatın güzelliğini gösterdim. Sağlıklı olmanın güzelliğini onlara gösterdim. Sağlıklı olduğu için Tanrı'ya teşekkür etmeleri gerektiğini onlara anlattım. 'Hasta olduğun zaman asla hastalığa teslim olma, mücadele et savaşı kazan' mesajı verdim. Hep 'senin mücadelen umut oldu' diyorlar. Ben yalnız değilim ki yanımda milyonlar var, Türkiye'de 70 milyon insan, 20 milyon hasta var. Ben acılar içinde mutluluğu yakaladım. Şu anki yaşadığım ortama bakın; dünyanın en güzel koylarına gidiyorum, hayal gibi bir teknem var ve hayattan keyif almaya çalışıyorum. Hastane köşelerinde ilaç saatini beklemiyorum. Doğa ve hayata bağlılık var benim için



  • Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
      Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


    Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
     

    Bu haber henüz yorumlanmamış...

      Bu kategorideki diğer haberler


    BÜYÜK İKRAMİYE KÜÇÜLDÜ

    İŞTE İDDİANAMAYE GÖRE ERGENEKON'UN 1 NUMARASI

    CHP'DEN BİR BOMBA DAHA
    »  İŞTE ALMAN POLİSİ'NİN BELGELERİ
    »  YARDIM TOPLAYIP İÇ ETMEDİLER AMA HESAP VERİYORLAR
    »  BATAN RO RO GEMİSİ GİDEREK ESRARENGİZLEŞİYOR
    »  O TARAFÇI ATEİST AHMET HİDAYETE Mİ ERİYOR?
    »  NİHAYET DOSYA'NIN İSTENMESİNE KARAR VERİLEBİLDİ
    »  BAŞBAKAN'IN ASABI NEDEN BOZUK? İŞTE YANITI..
    »  RTÜK, ÜYELERİNDEN AKMAN'A ÇAĞRI
    »  SİYASETE AYIP KELİMELERİ SOKAN ADAM
    »  ERGENEKON'UN DOKUZUNCU DALGASI KİMLERİ GÖTÜRDÜ
    »  ERDOĞAN'DAN GÖKÇEK'E; "BORÇLARINI ÖDE" ÜLTİMATOMU
    »  TUNCAY ÖZKAN EVİNDEN BÖYLE ALINDI
    »  ARINÇ ÖZÜR DİLEDİ
    »  BAŞSAVCI CHP'Yİ TAKİBE ALDI
    »  NOTERLER BİRLİĞİ'NDEN 10. NOTER'E SORUŞTURMA
    »  MİT,İLANLA ERKEK UZMAN YARDIMCISI ALIYOR
    »  EKRANDA BÜYÜK DÜELLO
    »  "MİR DENGİR, YÜREĞİN YETİYORSA KARŞIMA ÇIK"
    »  DSP: "SARIGÜL İLE GÖRÜŞÜYORUZ"
    »  SİSİ, "İYİKİ DE GÖZALTINA ALINMIŞIM" DEDİ
    »  ABDULLAH GÜL, KAÇ YIL KÖŞK'TE KALACAK?
    »  ERUYGUR'UN HAYATİ TEHLİKESİ SÜRÜYOR
     
      ÇOK OKUNANLAR
      YAZARLAR

     
    EMİN VAROL
     
    GAZETEC? ACI S?YLER !

     
    Ercan Deva
     
    Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

     
    MURAT ŞAHİN
     
    Matematik Ucuzlugu

     
    Cahit Saraçoğlu
     
    100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
      ÇOK YORUMLANANLAR
      ANKET
    Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
    Evet
    Hayır
    İlgilenmiyorum
     Sonuçları göster   
     
     
    RSS

    Add to Google
    Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.