Yeni Harman Dergisi Almanya'daki Deniz Feneri soruşturmasıyla ilgili ele geçirdiği belgelerle soruşturmanın derinliklerini gözler önüne serdi. Kutlu Esendemir'in ele geçirdiği polis sorgularında ilginç anektodlar var.

FİRDEVSİ ERMİŞ, "KANAL 7 REKLAM MÜDÜRÜ KURYEYDİ"
Almanya'daki Deniz Feneri'nin muhasebecisi Firdevsi Ermiş polis ifadelerinde  Kanal 7 reklam müdürü Gökhan Gürbüz'ün Türkiye'ye  para götürdüğünü söylüyor. Gökhan Gürbüz'ün Alman Hakim'in suçladığı ve olayın Türkiye'deki sorumluları olarak gösterdiği 4 kişiden İsmail Karahan ile çok iyi anlaştığını belirten Firdevsi Ermiş, "Çünkü bunun Türkiye'de aynı görevi vardı." diyor.

Firdevsi Ermiş, "Kanal 7 reklam müdürü kuryeydi"


MEHMET TAŞKAN, "KARAMAN ZAHİD AKMAN İLE AKRABA"
Deniz Feneri soruşturmasında Almanya'da tutuklanan Deniz Feneri Başkanı Mehmet Taşkan gönüllü sorgusunda Zekeriya Karahan ile Zahid Akman'ın akraba olduğunu söylüyor.


Mehmet Taşkan: "Karaman Zahid Akman'la akraba"


GÜRHAN KASANIN ŞİFRESİNİ HATIRLAMIYOR   
Alman Polisi'nin soruşturma sırasında aldığı ifadeler arasında Frankfurt Havaalanı'nda gözaltına alınan Kanal 7 yöneticisi Şahin Küsmüş ifadesinde, Zekeriya Karaman'ın açık bir şekilde dernek üzerinde  nüfuzunun bulunduğunu söylüyor. Arama raporundan bir başlıkda ise "Kanal 7 Almanya Genel Müdürü Mehmet Gürhan kasanın şifresini hatırlamıyor" deniliyor.

İşte arama raporundan başlık: "Kanal 7 Almanya Genel Müdürü Mehmet Gürhan kasanın şifresini hatırlamıyor.

İşlem No: ZUA/04967 42/2007  

PP FFM, K 314

Frankfurt, 17.04.2008

İşlemi Gerçekleştiren: Knaack, KOK

Tel: 069-755-53142 
 

ARAMA RAPORU

1. Frankfurt  Suç Dairesi (KD Frankfurt), Hessen Eyaleti Suç Dairesi (LKA Hessen), Federal Suç Dairesi (BKA) ,Vergi Soruşma Dairesi ve Gümrük Dairesi’ne bağlı ekipler yardımıyla Frankfurt am Main şehri Adam Opel Str.5  adresindeki hedef geniş çaplı düzenlenmiş bir arama faaliyeti kapsamında 25.04.07 tarihinde arandı.

Hedef bodrum katı, zemin kat  ve toplam 3 adet olan üst katlardan oluşmaktadır.

Düzenlenen rapor 2. katla ilgilidir.

2. Saat 10.15 sularında ikinci kata   UZ ve 9 kişilik arama ekibiyle girildi. Orada önce Mühlheim Nöbetçi Emniyet Amirliği’nin memurları, Euro 7 adlı televizyon kanalının 2  çalışanı ve Taxi Quick adlı şirketin 1 çalışanıyla karşılaşıldı.

Çalışanlar aşağıda belirtilen şahıslardır:

08.12.1967 Iğdır doğumlu, ... Frankfurt adresinde mukim, 489127 No.lu Türkiye Cumhuriyeti Nüfus belgesiyle kayıtlı Bay: Gürhan GÜRBÜZ.

Yapılan sorgulamada Bay GÜRBÜZ, 09.2003 tarihinden beri Yeni Şafak Dergisi GmbH Limited Şirketi’nde çalıştığını belirtti. 2004 yılında  Euro 7 TV GmbH Limitet Şirketi’ne geçen şahıs, pazarlama bölümünün yöneticisi olarak çalışmaktadır. Arama kapsamında şahsa ait büro Mekan 13 olarak  işaretlendi.

17.05.1981 Istanbul doğumlu, ... Offenbach adresinde mukim, kimlik ibraz edemeyen Bay: Mehmet ŞİMŞEK.

Bay Şimşek kendi beyanına göre 05.03.2007 tarihinden beri Taxi Quick Şirketi’nin bir çalışanı olarak iştigal etmekte ve şirketin muhasebesiyle ilgilenmektedir. Çalışma masası Mekan 14 olarak işaretlenen büronun içindedir. 

                                                                             İşlem No: ZUA/04967 42/2007

26.07.1978 Tübingen  doğumlu, ... Offenbach adresinde mukim,  Düßlingen Belediyesi tarafından 01.06.2006 tarihinde düzenlenmiş  6966083235 numaralı Alman Kimlik Belgesi’ne (BPA)

Sahip Bayan: Eylem KEHRİBAR.

Bayan Kehribar, 07.2006 tarihinden bu yana Euro 7 GmbH Limitet Şirketi’nde reklam bölümünde çalıştığı bilgisini verdi. Hedef genelinde bazı çalışanların Almanca sorunları nedeniyle bazen başka şirketlere yardımcı olduğunu belirtti. Kendisi  yine Mekan 14 olarak işaretlenen büroda oturmaktadır.

3. İkinci kattaki mekanlara kısaca göz atıldıktan sonra belgelendirme ekibine ait çalışanlar mekanları birbirlerini takip eden numaralarla işaretlendirdi ve belgelendirdi. (Belgelendirme Ekibi’nin raporuna atıf) Bu noktada Mekan 8 olarak işaretlenen mekanın müdahale eden güçlerce zorla açıldığına dikkat  çekilmelidir. Kapı hasar görmüştür.

4. Belgelendirme işlemiyle bağlantılı olarak mekanlar arama ekibince arandı ve kanıt niteliğindeki belgelere el kondu.

5. Üç adet mekanda bulunan 1.5 metre yüksekliğindeki kasalar zanlıların verdiği anahtarla açıldı ve bunlara el kondu. Bu kasalarda bulunan kanıt niteliğindeki evrakların yanı sıra Mekan 4’de bulunan kasanın içindeki toplam 15.375 AVRO paraya el kondu.

6. Mekan 7’de bulunan kasa anahtarlar yardımıyla açılamadı. Bu kasa sayısal şifreyle çalışan bir kilit mekanizmasıyla donatılmıştı. Bu esnada tutuklanan zanlı GÜRHAN, şifreyi söylemiş ,ancak kendisi şifrenin nasıl girilmesi gerektiğini söylemek istememiştir. Bunun üzerine Wiesbaden’den bir kasa uzmanı çağrılmıştır. Uzman saat 16.30’da gelmiş  ve bildirilen şifre yardımıyla kasayı açmıştır.

7. Bu kasada da yeniden kanıt niteliğinde evraklar ve toplam 379.000 AVRO nakit para bulunmuştur. Bulunan paranın bir kısmının  yalnızca 500 Avro’luk banknotlar halinde, toplamda 300.000 AVRO’luk kısmının da her biri 50.000 Avro olmak üzere bandrol kuşakla bağlanarak destelenmiş halde bulunduğu dikkat çekmiştir. Bandrol kuşaklar üzerinde Frankfurt Vakıfbank kaşesi ve el yazısıyla yazılmış 18.04.2007 tarihi bulunmaktadır. Ceza Davası Düzenlemesi (StPO) Madde 111 b uyarınca tüm paraya el konmuş ve saat 19.20 sularında Franfurt Suç Dairesi’nde bulunan kasaya konmuştur.

Yukarıda belirtilen kanıtların yanı sıra kasa içinde Beratta marka küçük kalibreli bir tabanca ve 36 adet mermi bulunmuştur. Kasa yeniden kapatılamadığı için, silah ve mühimmata  Hessen Eyaleti Kamu Emniyeti ve Düzeni Kanunu (HSOG) Madde 40 uyarınca el konulmuştur. Silah ve mühimmat Frankfurt Suç Dairesi’ndeki kasaya konmuştur.  

 İşlNo:ZUA/0496742/2007

8. İkinci kattaki bürolarda bulunan 4 adet masa üstü bilgisayara aynı şekilde Yerel Bilgi İşlem Grubu Dairesi’nce (RDVG) incelendikten sonra el kondu. (Ekte bulunan el konan deliller listesine bakınız.)

9. Adam-Opel Str.5 adresindeki tüm bina, bina sahibi / binanın kullanıcı tarafından kameralarla izlenmektedir. Bunlara ait kayıt cihazları (iki adet sabit diskli kaydedici)  Mekan 2 olarak işaretlenen server odasında bulunmaktadır ve UZ ile Yerel Bilgi İşlem Grubu Dairesi arasında yapılan mutabakat sonucu sökülmüşlerdir ve  muhafaza ekibi tarafından bunlara el konmuştur.

10. Arama kapsamında tüm mekanlara tekrar girilmiş ve mekanlar düzenli olarak bırakılmak kaydıyla saat:18.15’de terk edilmiştir.

Knaack, KOK.  

İŞTE, FRANKFURT HAVAALANI’NDA GÖZALTINA ALINAN, EURO 7 YÖNETİCİSİ VE SANIK ŞAHİN KÜSMÜŞ’ÜN POLİS İFADESİ: MEHMET TAŞKAN DERNEĞİN YÖNETİCİSİ OLARAK DÜZENLİ BİR İŞEKİLDE İSTANBUL'DA BAY ZEKERİYA KARAMAN'A MİSAFİR OLUYORDU"

"BUNUNLA ZAHİD AKMAN BAĞLANTISINI KURUYORUM"

"NEVİS ADASI’NDA BİR ŞİRKET; BİR GEMİ! "

SANIK SORGULAMASI

İşlem No: ST/0118696/2006

Zanlının ses kayıt cihazına alınmış ifade tutanağının sureti

Şahin Küsmüş’ün 31.08.2007 tarihli ifadesi

Kahraman Maraş ili, Göksun ilçesinde doğdum. Ebeveynlerim otomobil sektöründe yan sanayiyle uğraşan bir şahsın yanında vasıfsız işçilerdi. İki erkek, iki de kız kardeşim bulunmaktadır. Annem ve babam ve kardeşlerim Gelnhausen’de yaşamaktadırlar. 1974 yılında Almanya’ya geldik ve 1977 yılından bu yana tüm ailem Gelnhausen ve civarında yaşamaktadır. Ben halen evli eşimle birlikte Frankfurt şehri ... adresinde ikamet etmekteyim. Yaklaşık 14 günden beri eşimden ayrıyım. Şu an ... Gelnhausen adresinde ikamet eden ailemin yanında kalıyorum. Çocuğum yoktur.

1979 yılından itibaren Gelnhausen ilk öğretim okuluna yaklaşık 4 yıl gittim. Daha sonra Gelnhausen’deki Kümmelshausen Lisesi’ne devam ettim. 1992 yılında Bruchköbel’de lise bitirme sınavını (Abitur) geçtim. Bundan sonra da Frankfurt am Main İşletme Bilimi Üniversitesi’nde yüksek öğrenim gördüm. Yüksek öğrenim bitirme sınavını (Examen) 2000 yılında geçtim. 1.5 yıl sonra bitirme tezimi verdim ve diplomamı aldım. Diplomam uyarınca  bir ortakla birlikte Turexx Consulting KG Komandit Şirketi’ni kurdum. Komandit şirketin sınırsız sorumlu ortağı olarak benim dışımda bir de Yüksel Akdoğan bulunmaktaydı. Komandit şirket ortağı onun karısıydı. Şirket merkezi Bay Akdoğan’ın Schöne Aussicht  16 Frankfurt adresindeki ikametgahıydı. Şirketin iştigal konusu Türk menşeli girişimcilere özellikle resmi teşvik konularında danışmanlık hizmeti vermekti. Komandit şirket Mart 1972 yılında tasfiye edildi. Kazancım o zamanlar yılda en fazla 15.000,00 € civarındaydı. İşler çok iyi gitmiyordu. Şirket faaliyeti geçen yılın sonbaharında pratik olarak durmuştu. Bu yılın ilk altı ayında ağırlıklı olarak kanser hastası kız kardeşimle ilgilendim. İşsizdim ve geçimimi arkadaşlarımdan aldığım desteklerle temin ediyordum ve bu nedenle borçlandım. Halen 100.000,00 € borcum bulunmaktadır.

Yaklaşık olarak Mayıs 2007 sonlarında şu an ismini vermek istemediğim bir arkadaşımla konuştum. Kendisi Ankara’da ikamet etmektedir. Bu arkadaşım Hamburg’lu bir arkadaşıyla konuştu. Hamburg’lu bu şahıs, aracı olarak Türkiye’deki Kanal 7 yönetimine ricada bulundu. Ortaklardan biri, kanımca Mustafa Çelik, Hamburg’da bulunan bu şahsa Frankfurt’ta bulunan Euro 7 Fernseh und Marketing GmbH Limitet Şirketi’nin yönetimini üstlenebilecek bir çalışan bulması için ricada bulunmuş.

Bu esnada  Euro 7 eski genel müdürünün tutuklanmış olduğu bana yüzeysel olarak anlatılmıştı. Bunun arkasında bulunan nedenler konusunda bilgi sahibi değildim.

- Zanlı,  Zaman Planlayıcı/Organizer tanımı No. 7 altında el konan ajandasını gösterdi.-

26 Mayıs 2007’de (Cumartesi) Ankara’ya uçtum. Orada Ankara’dan bir arkadaşım ve Hamburg’lu şahısla buluştuk. Tanıştığım şahıslar, genel müdür Gürhan’ın halen tutuklu bulunduğunu ve Kanal 7’nin başında kimsenin bulunmadığını belirttiler. Konuşma esnasında benim asistanım ya da ikinci genel müdür olarak çalışacak bir ikinci şahıs da bulunmaktaydı. Açık bir biçimde eşit yetkideydi. Bu ikinci şahıs program bölümünden sorumlu, ben de ticari ya da günlük işlerden sorumlu olacaktım. Görevi  ilginç ve gelecek vaateder buldum.

Bu iki tanıştığım şahsın Türkiye’deki Kanal 7 Şirketinin yönetimiyle nasıl bir ilişki içinde oldukları konusunda bir bilgim yoktur. Yalnızca Mustafa Çelik ile açık bir ilişkinin olduğunu biliyorum.

Bu iki tanıdığım şahsın aracılığıyla Türkiye’de bulunduğum bu esnada Kanal 7 İstanbul merkezinde 28.05.2006  tarihinde bir sözlü görüşmede bulundum. Ajandama göre bu görüşme saat 14.45 civarında gerçekleşti. Bu görüşmede Kanal 7’den Mustafa Çelik ve Zekeriya Kahraman bulundu. Kanal 7’nin ofis bölümündeki yapacağım bu görüşmeden önce, yukarıda belirttiğim ikinci şahıs yanıma gelerek görüşmeye katılmak için geldi. Görüşme yaklaşık 15 dakika sonra kesildi. Nedeni konusunda bir bilgim bulunmamaktadır.

İsmini vermek istemediğim Hamburg’lu arkadaşım  Zekeriya Karaman ve Mustafa Çelik’le birlikte yine görüşmenin yapıldığı bürodaydılar. Düzeltiyorum: Mustafa Çelik bir süre sonra katıldı. Hamburg’lu  tanıdığım kısa bir süre sonra yeniden büroyu terk etti ve ben görüşmeyi her iki şahısla yapmaya başladım.

Hatırladığım kadarıyla İsmail Karahan daha sonra bu görüşmeye katıldı. Bu bilgiyi nereden aldığımı tam olarak bilmiyorum. Fakat bu sıralarda Deniz Feneri aleyhine bir soruşturma işlemi açılmış olduğunu bilmekteydim ve Zekeriya Karaman’a ve Mustafa Çelik’e bu konuyu doğrudan sordum, Euro 7 Ferseh und Marketing GmbH ( Euro 7 Televizyon ve Pazarlama Limitet Şirketi) ile Deniz Feneri arasındaki ilişkiyi. Zekeriya Karaman bir ilişkinin olmadığı cevabını verdi. Tam olarak Deniz Feneri Almanya ile Deniz Feneri Türkiye arasında  ve de Kanal 7 ile Almanya Deniz Feneri Derneği arasında organik bir ilişkinin bulunmadığını söyledi. Bana kesin olarak Frankfurt’ta olanlar konusunda bir şey bilmediklerini belirttiler. Benim gelecekteki görevimin yalnızca Euro 7 Fernseh und Marketin GmbH Limitet Şirketi’nin yönetiminin üstlenmek olduğunu belirttiler. Bana Kanal 7’nin Frankfurt’taki yapılanması ve bunlara dahil olan TVT Televizyon Kanalı hakkında bilgi verildi. Eyalet Medya Kurumu nezdinde yayıncı işletme için lisansların mevcut olduğunu belirttiler. Ayrıca CD satışı ve TV-Shop (Televizyon kanalı üzerinden pazarlama) işleriyle ve de Caprice Otel zincirinin otel kapasitelerini doldurmak için aracılık  hizmetiyle uğraşan Atlas Media Marketing (Pazarlama ) Şirketi hakkında bilgi verildi.

Bana Letonya’da bulunan ve Çeşme ile İtalya Brindisi arasında seyir yapması ön görülen bir geminin alım işlerinden bahsedildi. Geminin finansmanının Vakıfbank tarafından yüzde 100 sağlandığı belirtildi. Bu söylediğim şeyi ajandama aldığım notlar arasında buldum. Bu geminin yönetim ve işletmesi Mustafa Taşkan tarafından yapılacakmış, yapılacak seyahatlerin satışı ve aracılığı.

Görüşmenin ana konusu Euro 7 Fernseh und Marketin GmbH Limitet Şirketi’ne alınacak reklamlarla ilgiliydi. Ayrıca gayrimenkul yönetimi ve kiralanması ve iştiraklerle ilgili faaliyet gösteren Weiss Handels und Invesment GmbH Limitet Şirketi hakkında bilgi verildi. Öte yandan Euro 7’nin ortaklık yapısı hakkında bilgi verildi. Yani bu şirkette Mehmet Gürhan ortak ve genel müdür, Zekeriya Karaman ortak, Mustafa Çelik ve İsmail Karahan da aynı şekilde ortak sıfatıyla görev yaptıkları belirtildi.

Şimdi ajandamda aldığım notları yorumlayarak Mehmet Gürhan’ın yaklaşık 1999 yılından beri yönetici pozisyonunda Deniz Feneri Derneği’nde bulunduğundan bahsedildi. Mehmet Taşkan’ın yönetimi 2006 itibaren üstlendiğini ve derneğin Adam-Opelstr. bulunan aynı binanın 3. katında yerleşik olduğu belirtildi.

Soru: Bu noktada  bir yandan Kanal 7 ile Deniz Feneri arasındaki bir ilişki  tartışma konusu olurken,  Deniz Feneri ile Kanal 7’nin aynı binada olduğunun, Mehmet Gürhan’nın 1999 dan 2006 yılına değin hem  Euro 7’nin ortağı ve genel müdürü sıfatıyla görev yaparken  hem de Deniz Feneri’nin yöneticiliğini yapmış olmasının belirtilmesi size ilgi çekici gelmedi mi ?

Bu aşamada hayır. Bana bu konuyla ilgili olarak 24.04.2006 yılında polisin yaptığı bir müdahale anlatıldı.Bir arama yapılmış. Bana Almanya’daki bu örnekten yola çıkılarak yeni bir yapılanmanın oluşuma çalışıldığı açıklandı.

Ajandamda aldığım notlar arasında tırnak içinde “Yimpaş” adlı bir sözcük görmekteyim. Fakat bunu şu an tam olarak yorumlayamayacağım. Yimpaş ile Media 7 arasındaki bir bağlantının bildirildiğini sanıyorum. İlaveten Abdürrahim Vural’dan bahsedildi. Bu şahıs dernek hakkında çok yazı yazmış.

Bulunan şahıslara açıkça yasal olmayan uygulamalara katılamayacağımı bildirdim. Kanal 7 Almanya’nın güncel yönetiminden bahsedilirken Mehmet Taşkan’nın halen Atlas bölümünde çalıştığı, Muhsin Bey’in TVT televizyon kanalını, Gökhan Gürbüz’ün ise Kanal 7’yi idare ettikleri söylendi.

Notlarımı doğru yorumlarsam feribot işletimiyle bir ilgim bulunmayacaktı. Bu konu tümüyle konu dışına alınmalıydı. 

Vergi danışmanı olarak bana Mine Schnetgöke tanıtıldı. Kendisiyle daha sonra genel müdür sıfatıyla bir çok temasım olmuştur. Kendisi benim Euro 7’nin muhasebesini yönetmesi talebimi reddetmiştir. Kendisi yalnızca verimlilik planlarıyla ilgiliymiş.

Ünal Kaymakçı ve Bay Eismann bana Avukat sıfatıyla tanıtıldı ve bu şahısların görevleri hakkında detaylı bilgi verilmedi.

Zekeriya Karaman bana daha sonra Deniz Feneri Derneği’yle ilgili  soruşturma işlemiyle ilgili bilgi verdi. Yaklaşık 20 Milyon Avro toplanmış. Bunun 8 milyon Avro’luk kısmı hesaptan nakit olarak çekilmiş. 2003 yılındaki bu duruma suç isnat ediliyormuş.

Bankadaki gelirinin dışında Deniz Feneri’nin başka bir geliri yokmuş.

Bayan Avukat İlknur Baysu, (Bana Koblenz’li olduğunu söyledi) halen Frankfurt’taki işleri şirket yönetiminin bulunmadığı sürece idare etmekteymiş.

Euro 7 Almanya hakkında bana ayrıca şirketin Vakıfbank nezdinde 2.2 milyon Avro tutarında bir kredisi bulunduğu ve ana sermayenin 2,0 milyon Avro olduğu belirtildi. Ana sermayenin 2,0 milyon Avro tutarında olduğunu belirttiğim son söylemimi düzeltiyorum. Bu ifadenin  Euro 7 için mi yoksa diğer şirketler için mi geçerli olduğunu şu an bilemiyorum.

Ajandamdan gördüğüm kadarıyla ASSPlan, Yeni Şafak, Zahid Bey (Bununla Zahid Akman bağlantısını kuruyorum) gibi isimler, Taxi Quick, RapidWay gibi şirketlerin isimleri verilmiş. Bu son iki isimle ilgili olarak  Mehmet Gürhan, Şükrü Kurum, Recep Kurum ve de Ömer Kurum’a yönelik ikazlar yapıldı. Tam olarak bağlantıları şimdi hatırlamıyorum. Yalnızca bunların konuşma içinde geçtiğini biliyorum. ASSPlan ve bir konut inşaatı şirketiyle ilgili olarak Abdullah Özer adı da görüşmede zikredildi. Notlarımdan anladığım kadarıyla bana sonradan bitirilmiş kısa bir işbirliğinden bahsedildi.

“To Do” başlığı altında kendim için ücret ve maaşların ve yine çalışma sürelerinin yeniden yapılandırılması gerektiği notunu aldım.

Soru: Size ispata dayalı olarak işletilen bir ücret dağılımından bahsedildi mi ?       

Konu hakkında bilgim yok. Mehmet Gürhan’nın orada ne yaptığının bilinmediği açıklandı. Burada kendim için şu notu aldım: Birçok temizlenecek iş var. (Türkçe ifadeden çevrilmiştir) Not aldığım kadarıyla kazanç amaçlı fakat haram değil. Haram değil ifadesi hakkında açıklama yapmak zorundayım. Bu Türkçe kavram: Adil, adalete aykırı değil anlamına gelir. (İslami bir tanımlama)

Şahıslar bende Almanya’daki şirketlerin gelir ve giderleri konusunda tam bir görüşe sahip olmadıkları intibası bıraktılar. Bir kez daha vurgulamak istiyorum ki, bende Türkiye’deki beylerin gerçekte  buradaki muhasebede ne gibi işlemler yapıldığı konusunda bilgi sahipleri olmadıkları intibası oluştu. Notlarımda son olarak muhasebede çalışan Serpil ve program akışından sorumlu Gökhan ve Muhsin adları geçmektedir. Mehmet Taşkan ismini telefon numarasıyla birlikte not ettim.

Soru: Size zanlı Ermiş’ten de bahsedildi mi?

Sanmıyorum. İş görüşmelerim birkaç gün sürdü. Arka arkaya hatırladığım kadarıyla 3 gün yönetim ile temas içindeydim. İkinci gün 3.500,00  € net aylık ücret üzerinde mutabık kaldık. Bu brüt olarak 6.000,00 € tutmaktaydı. Yazılı bir iş sözleşmesi yapmak istiyorduk. Bana Ünal Kaymakçı’nın avukat olarak bu işi halledeceği söylendi, fakat  sonuçta yazılı bir iş sözleşmesi yapmadım. 01.06 tarihinde Euro 7’nin Adam-Opel-Str. Adresindeki büro binasında genel müdürlük vazifeme başladım.

Soru: Bay Küsmüş, biz onları dün tutukladık . Kendilerinin Deniz Feneri soruşturması için önem taşıyan dosya ve verilerle Türkiye’ye uçmak istedikleri bilgisini almıştık. Ayrıca bu şahısların Euro 7  çalışanlarına maaşlarını kısmen resmi, kısmen de gayrı resmi yollardan ödediklerini öğrendik. Bu durum geçerli Maaş Düzenlemesi’ne aykırıdır. Bu konuyla ilgili ne diyeceksiniz? Suçu itiraf ediyor musunuz ?

Başlarda maaş dağıtımını böyle yaptığımı kabul ediyorum. Yani son üç ayda. Kendim şirkete 01.06.2007 tarihinde dahil oldum. Fakat kendi suçumu hafifletmek adına başlangıçtan itibaren ücretlerle ilgili muhasebe işlemlerini düzenleme ve şimdiye kadar yapılan prensip uygulamasını zaman içinde yasal temellere dayandırmak için teşebbüslerde bulundum. Konuyla ilgili olarak daha ilk haftalarda eski bir okul arkadaşım ve vergi konusunda uzman bir memur olan Bayan Heike Jon ile irtibata geçtim ve kendisinden bana destek olmasını rica ettim. Fakat bu durum zaman bulunamaması nedeniyle mümkün olmadı. Frankfurt’ta yerleşik RGT adlı bir mali danışmanlık şirketine başvurdum ve bu alanda bilgi sahibi bu şahıslardan destek rica ettim. Fakat baş vurduğum şahıslardan hiçbiri eski şirketlerle çalışmaya yanamamışlardır. Bu şahıslar yeni kurulan şirketlerle çalışmayı tercih etmektedirler.

Lohn AG’nden (Anonim Şirketi) Bay Ferenzi ve Bay Klein benim çabalarımı güncel hale getireceklerdi. Son olarak Lohn AG nezdinde Çarşamba günü girişimde bulundum ve bu sorunların açıklığa kavuşturulacağı bir randevuyu Pazartesi akşamı saat 19.00 da yaptım. Şirkette çalışanlar paraya ihtiyaç duydukları için, emniyetli bir şahıs tarafından çözüm buluncaya kadar bu sistemi devam ettirmeye kendimi mecbur hissettim.

Bayan Serpil Straka’nın bana verdiği yönergeler doğrultusunda çalışanlara nakit olarak ödenen bedellerle ilgili olarak uygulanan sisteme uydum. Şirket için pratik uygulamanın daha önceden de böyle olduğunu öğrendim. Kabaca söylemek gerekirse, ücretlerin yarısı vergi beyannamesi üzerinden gereğine uygun olarak ödenmekte, diğer yarısı da nakit olarak gayrı resmi  olarak ödenmekteydi.

Soru: Bay Küsmüş, bu şahıslar Ahmet Yılmazer ile birlikte havaalanında tutuklandılar. Bu şahıs hakkında ne söyleyebilirsiniz?  

Bu şahıs Zekeriya Karaman’nın kayın biraderidir. Bildiğim kadarıyla Bay Zekeriya Karaman, Bay Yılmazer’in kız kardeşiyle evlidir. Bay Yılmazer Frankfurt’ta yerleşik Alman Deniz Feneri Derneği’nde memur olarak çalışmaktadır. Benim görüşüme göre önemsiz bir konuma sahiptir. Almanca bilmemektedir ve bir ağırlığı bulunmamaktadır. Kendisi kayıp ücretleri görüşmek için Zekeriya Karaman’la yola çıkmıştır. Bildiğim kadarıyla Yılmazer, Almanya’da Deniz Feneri Vakfı’na ait gösterilerin düzenlenmesine katılmıştır.

Soru: İddia edildiği gibi bu şahıslarla Deniz Feneri arasında bir bağlantının bulunmadığı önceden duymuş olmanıza rağmen Bay Yılmazer’in  Zekeriya Kahraman ile Deniz Feneri’yle ilgili hususları görüşmek istemesi sizi şaşırtmadı mı?

İş görüşmemden üç ay geçtikten sonra Zekeriya Karaman’ın açık bir şekilde dernek üzerinde “nüfuzunun” bulunduğunu anladığımı söyleyebilirim. Bay Mehmet Taşkan derneğin yöneticisi olarak düzenli bir şekilde İstanbul’da Bay Zekeriya Karaman’a misafir oluyordu.

Soru: İstanbul’a yaptığınız seyahatin amacı neydi ?

Son İstanbul ziyaretimde yönetime gelir planını sundum. Benim 30.08.2007 tarihindeki ziyaretimde  bu konuyla ilgili görüşmek istiyorduk. Muhtelif şirketlerin, münferit olarak menfaatlerine uygun bir başka gelir planı düzenlemek zorundaydım. Bu gelir planlarıyla ilişkili olarak Türkiye’deki finansman müdürü Bay İsmail Karahan, haftalardan beri Almanya’daki ücretlerin ödenmemesini, herşeyin kapatılmasını, personelin çıkartılmasını ve yalnızca Gökhan Gürbüz ile işbirliği yapılarak  bir medya acentesi kurulmasını ve bu acentenin burada Türkiye’deki kanala iletmek üzere reklam almakla görevlendirilmesi düşüncesindeydi.

Gökhan Gürbüz hakkında bu şahsın İsmail Karahan ile yakın arkadaş olduklarını belirtmeliyim. Büyük bir ihtimalle tahmin ediyorum ki, bu şahıs kendi hesabına çalışmaktaydı. Bana kalsa çoktan işine son verirdim. Kendi hesabına çalıştığı gerçeğini, onun tarafından yönlendirilen reklamların  neredeyse hiçbir  anlaşmaya dayanmadığını ya da yalnızca esnek anlaşmalar olmasından yola çıkarak tespit ettim. Örneğin Euro 7 tarafından kesilen faturaların deftere işlendiğini, daha sonra makbuz karşılığı şirketin “alındı” hanesine geçirildiğini tespit ettim. Bu makbuzların temelinin neye dayanılarak kesildiğini öğrenemedim. Düzeltmek zorundayım, defterleri görmedim, yalnızca makbuzu gördüm.

Gökhan Gürbüz bana, bizzat kendisinin nakit olarak 100.000,00 € parayı Türkiye’ye 14.02.2006 tarihinde getirdiğini beyan ve itiraf etti. (Bu 2 gün önce oldu) Bunu kime verdiğini söyleyemem yahut kendisi bunu bana söylemedi. Bay Gökhan Şimşek soruşturma dosyasından belirtildiği gibi Gökhan Gündüz’ün  100.000,00 Avro’yu Türkiye’ye getirdiği konusunda dikkatimi çekmiştir. Ben de konuyu Gürbüz’e sordum. O da bana bunu teyit etti.

Tekrardan seyahatime geri dönecek olursam, Zekeriya Karaman’a Deniz Feneri’nde olan olaylarla ilgili konuşmak istiyordum. Zekeriya Karaman bana  Deniz Feneri Derneği nezdinde genel menfaatin ihlaliyle ilgili olaylarla ilgili yazılmış bir yazıyı beraberimde getirmemi rica etti. Bu yazı vergi dairesi tarafından yazılmıştı ve Bay Karaman bu konuyla ilgiliydi.

Soru :Deniz Feneri aleyhindeki  hukuki işlemle ilgili kanıt niteliğindeki belge ve verileri Türkiye’ye beraberinizde götürmek istediğiniz suçlamasına ne diyorsunuz?     

Hukuki işlem bakımından önemli dosyaları kasıtlı olarak soruşturma makamlarından yurtdışına kaçırmakla isnat edilen suçlamaya itiraz ediyorum. Dün seyahatim esnasında yanımda bulunan tüm evraklar, herkesin bilgi sahibi olduğu ya kendi notlarım yada iş evraklarıdır.

Her ne kadar Türkiye’de yapmış olduğum iş görüşmesinde kendim yalnızca Euro 7 Fernseh und Marketing GmbH Limitet Şirketi’nin genel müdürü olarak atanmış olsam da, işe girdikten sonra derhal Weiss Handels-und Invesment GmbH Limitet Şirketi ve de Atlan Media Marketing Şirketi’nin işleriyle de ilgilenmek zorunda olduğumu fark ettim. Weiss Handels-und Invesment GmbH Limitet Şirketi’yle ilgili olarak, Euro 7’nin Vakıfbank’ta bulunan kredilerinin Weiss Handels-und Invesment GmbH Limitet Şirketi’ne ait taşınmazlarla teminat altına alındığını anladım.

Bu hususu Türkiye’deki yönetime açıkladım  ve ben her ne kadar Weiss Handels-und Invesment GmbH Limitet Şirketi’nin yönetimini üstlenmek istemediğim intibasını vermeme rağmen, benim son olarak zikredilen bu her iki şirketin de genel müdürü olduğumu onayladı. Prensip olarak Avrupa’daki işlerin kararı Zekeriya Karaman’a bağlı olduğunu söyleyebilirim. Bu durum benim aktarılan genel müdürlük pozisyonunun almamda da geçerli olmuştur.

Soru: Kazanç ve giderleri bakımından yönettiğiniz bu şirketlerin ticari durumu hakkında ne söyleyebilirsiniz ve bana özellikle bu  şirketler tarafından yapılmış ikraz işlemleri ve bu işlemlere ait geri ödemeler hakkında bilgi verebilir misiniz?

Euro 7 Fernseh und Marketing GmbH Limitet Şirketi’yle başlamak istiyorum. Euro 7 Fernseh und Marketing GmbH Limitet Şirketi Kanal 7 Int ve TVT  televizyon kanallarının sahibidir. Bunlardan TVT Türkçe müzik yayını yapmaktadır. Euro 7 Fernseh und Marketing GmbH Limitet Şirketi, esasen reklamlar, program yapımları ve Live-aktarım araçları üzerinden verdiği hizmetlerle (Avrupa çapında) finanse edilmektedir. Halen Euro 7 Fernseh und Marketing GmbH Limitet Şirketi’nin finansal yapısı ve gelir planı hakkında kesin bir görüşe sahip değilim.

İkraz (borç ya da ödünç verme) sorumluluğuyla ilgili olarak, Euro 7 Fernseh und Marketing GmbH Limitet Şirketi’nin Vakıfbank nezdinde 3 adet ikraz işleminin bulunduğunu söyleyebilirim. Bir 250.000,00 €, bir 500.000,00 €, bir de 1.300.000,00 € tutarında ikraz bulunmaktadır. Bu ikrazların amacı hakkında bilgi sahibi değilim. İkraz anlaşmalarını talep ettim ve bunları aldım. Bu belgelerden şu an için elde ettiğim bilgilere göre Euro 7 Fernseh und Marketing GmbH Limitet Şirketi’nin aylık faizleriyle birlikte Vakıfbank’a toplam 74.000,00 € geri ödeme sorumluluğu bulunmaktadır. İki ikraz sözleşmesi iki yıllık, diğeri ise 4 yıllıktır.

Soru:Euro 7 Fernseh und Marketing GmbH Limitet Şirketi aylık 74.000,00 € tutarındaki bu borcunu Vakıfbank’a kendi kaynaklarından ödeyecek durumda mıdır?              

Hatırladığım kadarıyla Mayıs ayı için iki taksit olarak bir ödeme ertelemesine gidildi. Şu ana kadar bunları karşılayabildim. Muhtemelen Eylül’den itibaren olan taksitler karşılanamayacaktır, çünkü halen şirket kasası boştur. Ayrıca başka Euro 7 Fernseh und Marketing GmbH Limitet Şirketi’nin kullandığı taşıtlarla ilgili olarak başka ikraz borçları da bulunmaktadır.

Bir başka husus da aynı şekilde genel müdürlüğünü yaptığım Weiss Handels-und Invesment GmbH Limitet Şirketi’yle ilgilidir.İştigal sahası olarak Weiss Handels-und Invesment GmbH Limitet Şirketi’nin gayrı menkul sektöründe faaliyet gösterdiğini söyleyebilirim. Bu şirketle ilgili olarak 3 bina ve 5 daire bulunmaktadır. Adam Opel Str. 5, Ferdinand Porsche Strasse  adreslerinde birer bina ve bunlara ait bir yeni bina, Grabenstr.92 adresinde 5 daireli bir bina ve çok az bilgi sahibi olduğum Viyana’daki bir daire bulunmaktadır. Bildiğim kadarıyla Weiss Handels-und Invesment GmbH Limitet Şirketi, Bank Austria’dan bir kredi almıştır. Yine bildiğim kadarıyla bu kredi yüksek öğrenim öğrencileri için yapılacak bir yurt ile ilgilidir. Konu, Wonder adlı bir dernek tarafından desteklenen üniversite öğrencileriyle ilgilidir. Yakın zamanda Bay Taşkan ile birlikte Viyana’ya bu binayı görmek ve bilgi almak için bir seyahat yapmak istiyordum. Çünkü  Bank Austria Bankası aylık olarak Weiss Handels-und Invesment GmbH Limitet Şirketi’nden 21.000,00 € talep etmekteydi ve bizim hali hazırda Weiss Handels-und Invesment GmbH Limitet Şirketi olarak bu bedeli karşılayacak gelirimiz bulunmamaktaydı.

Soru: Weiss Handels-und Invesment GmbH Limitet Şirketi’nin aylık kazancını biliyor musunuz?

Yalnızca bürolardan alınan kira gelirlerini bilmekteyim:

Deniz Feneri’nden yaklaşık 1.500,00 €
Atlas Media Marketing Şirketi’nden yakın bir bedel
Euro 7 GmbH  Limitet Şirketi’nden şu an tutarını söyleyemeyeceğim bir bedel
Rüsselsheim  Grabenstrasse 92 adresindeki üç daireden yaklaşık 900,00 € 
 

Weiss Handels-und Invesment GmbH Limitet Şirketi Atlas Media Marketing GmbH Limitet Şirketi’nin yüzde 100 ortağıdır. Atlas’ın geliri yıllık olarak Weiss şirketine aktarılır. Weiss Handels-und Invesment GmbH Limitet Şirketi’ne bildiğim kadarıyla şu an faaliyeti açıkça durdurulan European Consulting GmbH Şirketi dahildir. Çalışanlarını tanımıyorum ve buradan bir gelir beklenmemelidir. Euro 7 Fernseh und Marketing GmbH Limitet Şirketi’ne yeniden geri dönmek istiyorum. Bu şirkete gemi kiralanmasından kaynaklanan gelirler de dahildir.  Bu gelirler aylık 30.000 € tutarındadır. Gemi 01.07.2007 tarihinden itibaren kiralanmıştır. Bu kiradan aylık olarak 30.000 €  Vakıfbank’taki şirket hesabına yatmaktadır. Bu gemiyle ilgili olarak Euro 7 Fernseh und Marketing GmbH Limitet Şirketi’nin ilkbaharda Letonya’nın Riga şehrinden satın aldığı gemi olduğunu söyleyebilirim. Menşei itibariyle Baltic Kristina adlı bu geminin adı satın alındıktan sonra Atlas 1 olarak değiştirilmiştir. Şu an Badis adını taşımaktadır. Evraklardan sonradan takip ettiğim kadarıyla  satın alma bedeli Vakıfbank nezdinde bulunan 1.300.000,00 €  tutarındaki kredi henüz mevcut değilken ödenmiştir. Bundan şu iki sonuç çıkarılabilir  ya da tahmin yürütülebilir :

1. Kredi bu geminin satın alınmasında kullanılmamıştır ya da

2. Bu krediyle yapılan satın alma işlemine bir açıklama getirilmeye çalışılmıştır.

Soru: Geminin satın alınışında finansmanın hangi kaynaklardan sağlandığını biliyor musunuz?

Euro 7 Fernseh und Marketing GmbH Limitet Şirketi’nin Vakıfbank’ta bulunan 3263  no.lu şirket hesabından birden fazla kısmi bedellerin ödendiğini tespit ettim. 14 adet 50.000,00 € , bir adet de yaklaşık 30.000,00  € tutarında ödemelerin yapıldığını tespit ettim. Defterlerde bunların geminin satın alınmasında kullanıldığı açıklaması bulunmaktaydı. Bir defasında 250.000,00  €  ve yine bir defasında da  500.000,00  € ödeme yapıldığını saptayabildim. Defter kayıtlarında bu ödemelerin gemiyle ilişkili ödemeler olduğu sonucuna varılamaz. Bir ödeme Renklam Şirketi tarafından yapılmıştır. Diğerini ise hatırlayamadığım için ödemenin kaynağını söyleyemem. 250.000  € ve 500.000  € tutarındaki her iki ödemenin doğrudan satın alma işleminden önce vuku bulduğu durumundan yola çıkarak paraların geminin satın alınmasında kullanıldığı sonucuna varıyorum.

Renklam Şirketi bana Türkiye’deki Kanal 7 için çalışan bir reklam acentesi olarak tanıtıldı. Şirket yapısı ve genel müdürlük ilişkisi hakkında bir beyanda bulunamam.

Yukarıda belirttiğim ödeme girişleri (250.000,00 € ya da 500.000,00 €) önceki hesap dökümleri / hesap hareketlerinden yola çıkılarak bu bedelin Renklam’a (muhtemelen) avans olarak verildiği sonucu çıkmaktadır. Bana daha sonra yapılan açıklamaya göre bedel yeniden geri ödenmiş.

Soru: Geri kalan satın alma bedeli için1.300.000,00 € tutardan kaynak sağlandığını söyleyebilir misiniz?

Şimdilik hayır.

Soru: Satın alma bedelinin Deniz Feneri’ne yapılan bağışlardan karşılandığı yolunda şüpheler var. Bu konuyla ilgili ne biliyorsunuz?

Bu konuyla ilgili kesin bir şey bilmiyorum. Aramızdaki kiralama ilişkisi içinde sözleşme tarafı olarak bu iş ilişkisi Türkiye’deki İsmail Karahan üzerinden yönlendirilmiş olup, sözleşme Tan şirketiyle yapılmıştır. Şirket yeni bir kuruluş olup ortaklarını tanımamaktayım. Şirket merkezi olarak bana Nevis Adası bildirilmişti. Bildiğim kadarıyla bu ada Antil Denizi’nde bulunan bir adadır. Kira sözleşmesi Tan Şirketi tarafından Ömer Önder Erkan adıyla imzalanmış. Bildiğim kadarıyla Zekeriya Karaman’nın bürosunda.

Soru: Tan Şirketi’nin arkasında kimlerin bulunduğunu biliyor musunuz ?

Tahminde bulunabilirim. Bilmiyorum. Geminin satın alınması, tadilatı ve şimdiki kiralama işlemiyle ilgili bildirimlerde bulunabilirim. Geminin tadilatını Haliç Denizcilik Ltd. Şirketi finanse etti. Bu şirket Zekeriya Karaman’nın oğlu Habib Karaman tarafından yönetilen bir şirkettir. Geminin 2.500.000,00 USD tutarındaki tadilat işleminin ön finansmanını bildiğim kadarıyla Haliç Firması sağladı. Bu şirket mal sahibi sıfatıyla Euro 7 Fernseh und Marketing GmbH Limitet Şirketi’ne fatura kesti. Euro 7 Fernseh und Marketing GmbH Limitet Şirketi bu finansmanı fiilen karşılayamayacağı için limitet şirket ya iflasını istemeli ya da gemiyi satmalıydı. Ancak bir alıcı bulamadım. Türkiye’deki yönetime geminin satılmasıyla ilgili öneride bulundum.

Bu konuyla ilişkili olarak İsmail Karahan Nevis Adası’nda bu tadilat masraflarını üstlenecek ve aynı zamanda kiralayacak bir şirket bulmak suretiyle soruna bir çözüm yaratmış oldu. Gemi tadilat sonrası halen İspanya ile Fas arasında feribot olarak işletişmektedir.

Soru: Deniz Feneri Derneği’nin bağış paralarından sağlanan kaynağı nasıl kulladığı hakkında bilgi verebilir misiniz ? Yahut bana Deniz Feneri şirketinden bahsedebilir misiniz?

Dernekle bir ilişkim yoktur. Bildiğim kadarıyla dernek faaliyetlerinde bulunmaktadır.  Bildiğim kadarıyla derneğe Mehmet Taşkan, Bedrettin Bilgin, Ümit Sincanoğlu, Ahmet Yılmazer, Bayram Bal dahidirler yada dahildiler. Yaptığım tercüme işleriyle bağlantılı olarak bu şahıslarla kurduğum ilişki boyunca onlara hukuki durum hakkında uyarıda bulunmaya çalıştım.Savcılık tarafından şirket hesaplarına getirilen ihtiyati haciz kararıyla ilişkili olarak özellikle Bedrettin Bilgin ve Ahmet Yılmazer ile görüşmelerde bulundum.

Bay Şimşek tarafından bana sunulan soruşturma dosyasının birkaç sayfasından  Deniz Feneri’nin 480.000,00 € yada 500.000,00 € bedelle Taxi Quick şirketinde ortak olarak bulunduğunu öğrendim.Yaklaşık bir hafta önce, yani Mehmet Taşkan’nın tutuklanmasından önce  Bay Ümit Sincanoğlu,  sanık Mehmet Gürhan’nın eşi   Nurgül Gülhan ile yaptığım bir görüşmede, bu şahıslar Deniz Feneri Derneği’nin 500.000,00 € bedelle  Taxi Quick GmbH Limitet şirketine ortak olduğunu teyit ettiler.Fakat bu ortaklık resmi değil gayrı resmi bir ortaklıkmış. Bu görüşmede Taxi Quick Şirketi’nin bir çalışanı Bay Güven de bulunmaktaydı. Ön adını bilmiyorum.

Soru: Bana Alman ve Türk Deniz Feneri arasındaki bağlantı ile ilgili ne söyleyebilirsiniz?

Sadece tahmin edebilirim. Gerçek durumu bilmiyorum. Resmi açıklamalarda Alman Deniz Feneri’nin Türk Deniz Feneri ile bir bağlantısı olmadığı söyleniyor. Bağışların kullanımı hakkında bir Deniz Feneri çalışanı, 2006 Kurban Bayramı için 600.000 € Sudan’a transfer edildiğini söyledi. Ben en azından 2006 olduğunu düşünüyorum.

Soru: Deniz Feneri’nin bağışları muhtemelen başka usulsüz işler için kullandığı hakkında başka neler söyleyebilirsiniz?

Taxi Quick hikayesi dışında başka bir şey söyleyemem.

Euro 7 ve Marketing GmbH şirketinin maddi durumu hakkında nasıl bilgi edindiniz?

Muhasebe kayıtları bende bulunmadığı için ilk başta maddi durumu hakkında bilgi edinemedim. Ben 3-4 kere Türkiye’deki beylere sordum ve 4 hafta önce İstanbul’daki Kanal 7'nin bir çalışanı tarafından Uyum muhasebe programı ile hazırlanmış 30-50 sayfa aldım. Bu dosyaları Kanal 7 çalışanı Sayın Erdoğan Kara verdi. Bana verilen evraklar Euro 7 Televizyonu ve Marketing GmbH şirketinin iş vakaları ile ilgiliydi. Bunlar Commerzbank ve Postbank’ın hesap dökümleri ve borçlular listesiydi ve 2006 yılına kadar geriye dönük kayıtlardı. Bu sayfaları son üç ayda olan yoğun bilgi akımını nedeniyle daha inceleyememiştim, fakat benim bilgim dışında olan ek muhasebe bilgileri içerdiğini fark ettim. Bunların içerisinde örneğin benim bilgim dışında olan çalışanlar için kredi söz konusuydu. Çalışanların gelir düzeyi olarak gerçek net maaşı içermesi farklıydı. Bu belgelerden çalışanlara “maaş splitting” yöntemiyle nakit olarak verilen ücretler anlaşılmaktadır.

Soru: Önceden bahsettiğimiz geminin satın alınmasına geri dönelim: Sayın Küsmüş, Euro 7 için satın alınmış olan geminin Deniz Feneri’ne ait paralardan yapılmadığını kesin olarak doğrular mısınız?

Ben bilmiyorum. Ne yalanlayabilirim ne de doğrulayabilirim.

Soru: Euro 7 GmbH maddi olarak kendi bütçesinden bu fiyatı karşılayabileceğini söyleyebilir misiniz?

Muhasebe bilgileri olmadığı için bununla ilgili bir şey söyleyemem.

Soru: Sizi tutukladığımızda sizin üzerinizde üç adet telefon bulduk. Bu telefonları bize açıklayabilir misiniz?

Gümüş renginde Nokia 6230i olan benim kişisel telefonum, siyah renginde olan Nokia 6230i markalı ikinci telefonu istemeyerek Sayın Zekeriya Karaman’ın önerisi üzerine aldım. Bu telefonla sadece kendi aramızda ve bizi zor durumda bırakacak konuşmaları yapmak için kullanılıyorduk.

Soru: Hangi zor durumlardan bahsediyorsunuz?

Konulardan birisi örneğin Firdevsi Ermiş’ti. Karaman örneğin Ermiş’in karısının ne yaptığını örenmek istemiştir. Ayrıca Karaman Ermiş’in neden avukatını değiştirdiğini öğrenmek istemiştir. İkincisi İlknur Baysu. Kendisi bu avukatın kim olduğunu ve bu değişimin nedenini bilmek istemiştir. Özellikle Almanca bilmediği halde neden Alman avukatının olduğunu merak etmiştir. Bu telefon ile Deniz Feneri ile ilgili herşey konuşuldu. Yani Deniz Feneri Almanya'yı kastediyorum. Karaman’ın bu maaş splitting'tend e haberi vardı, bu konuyu da sadece bu telefon üzerinden konuştuk.Üçüncü Samsung marka telefonu Taşkan’ın tutuklanmasından sonra kendisinin tavsiyesi ile aldım. Telefonda bit pazarından alınmış prepaid kartı olan SIM kartı var.