Savaşın 12. gününde Filistin hükümeti ve Hamas yetkililerinin İsrail'in Gazze'de El-Ehli Baptist Hastanesi'ni vurduğunu ve en az 500 kişiyi öldürdüğünü açıklamasının yankıları sürüyor.
Hamas, hastanede meydana gelen patlamaya İsrail hava saldırısının sebep olduğunu söyledi ve yapılanı "savaş suçu" diye niteledi. İsrail ise saldırının arkasında kendilerinin olmadığını ve patlamaya İslami Cihad'ın ateşlediği roketlerin sebep olduğunu iddia etti.
Gazze'deki en büyük ikinci militan grup olan İslam Cihad, bu iddiayı reddetti.
Hastane saldırısından kısa süre önce de Birleşmiş Milletler, Gazze'de binlerce kişinin sığındığı bir okulun vurulduğunu ve binlerce kişinin hayatını kaybettiğini duyurmuştu.
Hastane saldırısı, tüm dünyada yankı uyandırdı. Dışişleri Bakanlığı da İsrail'in saldırıyı reddetmesine rağmen "İsrail’in Gazze’de Bir Hastaneyi Hedef Alan Saldırısı Hk." başlıklı bir açıklama yayımlayarak "Bu barbarca saldırıları en şiddetli biçimde kınıyoruz" ifadelerini kullandı. Ankara'dan yapılan ilk resmi açıklamada, "Sivilleri doğrudan hedef alan, hastaneleri, okulları vuran bir zihniyetin uluslararası hukuk önünde ve vicdanlarda hesap vermesi kaçınılmazdır" denildi.
Salı gecesi hastane saldırısının ardından Batı Şeria'daki Ramallah kentinde Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'a karşı protestolar düzenlendi. Filistin güvenlik güçleriyle Filistinli protestocular karşı karşıya geldi.
İstanbul ve Ankara'da da İsrail karşıtı eylemler düzenlendi.
Bölgede yaşanan kanlı günün ardından ABD Başkanı Joe Biden, İsrail'e gitmek üzere yola çıktı. Biden'ın normal şartlarda İsrail'den Ürdün'e geçerek başkent Amman'da Mısır lideri Abdülfettah es Sisi ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın da katılımıyla gerçekleşecek bir zirveye katılması bekleniyordu. İsrail'in Gazze'deki hastane saldırısı sonrasında Abbas'ın Ramallah'a dönme kararı aldığı ve dörtlü zirveye katılmayacağı belirtildi. Zirve kısa süre sonra tamamıyla iptal edildi.