ALİ AĞAOĞLU/VATAN
Vatandaşın yastıkaltındaki 5 bin ton altınına göz dikti
Politika faizlerini değiştirmeyen Merkez Bankası, TL mevduatlar için tutulabilecek altın karşılık oranını yüzde 10’dan 20’ye yükseltti. Zorunlu karşılık oranı değişmediğinden bankalar, artan miktarın tamamını Merkez’e altın verdikleri takdirde, TL karşılıklarını geri alabilecek. Merkez Bankası, altın miktarı tam olarak yatırıldığında, 6.1 milyar liranın serbest kalacağını hesaplamış. Peki bankalar bu altını nereden bulacak? Gittikçe artan ‘yastık altındaki altını’ ekonomiye kazandırma çabası gösterecek.
Merkez Bankası, dün yaptığı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizini ve faiz koridorunu değiştirmezken, Türk Lirası (TL) yükümlülüklerde zorunlu karşılıkların altın olarak tutulabilecek kısmını yüzde 10’dan yüzde 20’ye yükseltti, kıymetli maden hariç yabancı para yükümlülüklerde ise yüzde 10’dan sıfıra indirdi.
Yapılan açıklamada yeni zorunlu karşılık uygulaması çerçevesinde bankaların döviz cinsinden tutmaları gereken zorunlu karşılık tutarı ve Merkez Bankası’nın döviz rezervlerinin yaklaşık 1.3 milyar dolar artacağı, Türk Lirası zorunlu karşılıklar için altın tesis imkânının tamamının kullanılması durumunda ise Merkez Bankası’nın altın rezervinin yaklaşık 2.2 milyar dolar artacağı, böylelikle piyasaya yaklaşık 6.1 milyar TL likiditenin kalıcı olarak sağlanacağı belirtildi.
Yeni uygulama 30 Mart tarihli yükümlülük cetvelinden itibaren geçerli olacak ve tesis döneminin 13 Nisan’da başlayacak.
Peki Merkez Bankası’nın dün aldığı kararlar ne anlama geliyor?
KARAR 1
Politika faizi ve faiz koridoru değiştirilmedi:
NASIL OKUMALIYIZ?
Piyasa katılımcılarının ve ekonomistlerin neredeyse tamamı politika faizlerinin değişmesini beklemiyordu. Borç alma (yüzde 5) ile borç verme (yüzde 11.50) bandının üst tarafından (Merkez’in borç verme) daralması bir ihtimaldi. Zira önceki hafta Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’nın Adana’daki sunumunda “büyümeyi” öne çıkarması bu ihtimali düşündürtmüştü. Hatta bu açıklama ile kur da yukarı gitmişti.
Başçı’nın enflasyonu yeniden ön plana alması, son üç günün “istisnai gün” ilan edimesi bu ihtimali neredeyse tamamen ortadan kaldırmıştı zaten.
KARAR 2
TÜRK LİRASI yükümlülükler için tesis edilECEK zorunlu karşılıĞIN altın olarak tesis edilebilecek kısmı yüzde 10’dan 20’ye yükseltildi.
NASIL OKUMALIYIZ?
En önemli değişiklik (ve MB’nin sürprizi) bu oldu. TL yükümlülükler için tutulacak karşılık oranı değişmemekle birlikte Türk Lirası mevduatlar için tutulabilecek altın karşılık oranı yüzde 10’dan yüzde 20’ye yükseltiliyor. Böylelikle altındaki artış ile beraber 2.2 milyar dolarlık rezerv artışı sağlanıyor. Uluslararası rezervlerin hesaplanmasında altın da (MB uluslararası standartlarda altın istediğine dikkat çekmekte fayda var.) “yabancı para- döviz” olarak hesaplara katılıyor. Zorunlu karşılık oranı değişmediğinden bankalar; artan miktarın tamamını MB’ye altın verdikleri takdirde, TL karşılıklarını geri alabilecekler. MB; altın miktarı tam olarak yatırıldığında, 6.1 milyar TL’nin serbest kalacağını hesaplamış. Böylelikle piyasanın MB’ye TL borcu azalıyor.
Peki bankalar bu altını nereden bulacaklar? Gittikçe artan “yastık altındaki altını” ekonomiye kazandırma çabasıyla bulunacak. Her ne kadar bilezikler kısa zamanda “standart” hale gelemese de altına bundan böyle yatırım yapacakların “standart” altına yönlendirilmesi, altın-para-döviz swapları aracılığıyla bankalar bu altını temin etme çabasını artıracaklardır.
KARAR 3
Kıymetli maden hariç yabancı para yükümlülükler için gereken zorunlu karşılıkların altın olarak tesis edilebilecek kısmı % 10’dan 0’a indirildi:
NASIL OKUMALIYIZ?
Döviz hesapları için artık altın zorunlu karşılık olarak tutulamayacak. Döviz hesapları (DTH) için yine bankalar eskisi gibi döviz cinsinden karşılık tutabilecekler. Bu Merkez Bankası’nın kullanılabilir rezervlerini 1.3 milyar dolar artması anlamına geliyor elini güçlendiriyor.
KARAR 4
Aylık repo ihalelerinde fonlama tutarını 6 milyar TL’den 5 milyar TL’ye düşürürken, miktar yöntemiyle yapılacak ihalelerde sağlanacak fonlamayı da azalttı
NASIL OKUMALIYIZ?
Teknik olarak piyasaya verilecek 6.1 milyar TL’nin fonlama ihtiyacını azaltmasıyla MB’nin fonlayacağı miktar azalacak. Diğer yandan “istisnai günlerin” hüküm sürdüğü günlerde bankacılık sistemi de ihtiyaçlarını en aza indirdiğinden MB’den alınacak miktar azalıyor. Bu kararla MB likidite üzerindeki kontrolünü arttırarak, “istisnai gün” sayısını düşürmeyi amaçladığını ortaya koydu.
KARAR 5
Gerekli görülen günlerde ek parasal sıkılaştırma uygulaması tekrarlanabilecek:
NASIL OKUMALIYIZ?
MB yukarıdaki rakamlarla kendisini çok da sınırlamıyor aslında. Piyasadaki “yaramaz çocuklar” sahne almaya başladığında; döviz kurlarını yükseltip, enflasyon için dolaylı tehdit oluşturduklarında; fonlama rakamını azaltacak, herkes “uslu” durduğunda ve piyasadaki fonlama ihtiyacı; vergi v.b. sebepler; arttığında rakamı arttırabilecek. Dünkü kararlarda “sürpriz” azdı. Yine de MB, PPK’da çalıştı ve bir değişiklik “üretti”. Çıkan tek mesaj “MB’nin olabildiğince ucuz yöntemlerle rezervlerini arttırma” çabası olsa gerek. TL verip döviz alamayacağı için, şimdilik bu yöntemlerle rezevini arttırma yoluna gidiyor.