Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, YAŞ kararlarını onaylamasının daha doğru olacağı kanaatine vardığı için onayladığını söyledi.

Gül, TRT’de canlı yayınlanan “Zirveden Bakış” programında, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Gül, Başbakanlığı döneminde şerh koyduğu YAŞ kararlarını Cumhurbaşkanı olduğu dönemde imzalamasının tartışma yarattığının hatırlatılması üzerine, “Bütün bu tip işlemler, yargıya açık olmalı. Halen de bu fikirdeyim” dedi. Başbakan olduğu dönemde siyasi kimliği olduğunu ve bu çerçevede fikirlerini söylediğini kaydeden Gül, şimdi Cumhurbaşkanı olarak, konuları değerlendirirken, bazı şeyleri dikkate almak durumunda olduğunu ifade etti.

Gül, “Yoksa fikir olarak her şeyin yargıya açık olması fikrini bugün de destekliyorum, bugün de aynı görüşteyim. Çünkü yanlışlıklar yapılabilir. Ama mahkemelerin verdiği kararları kimse tartışamaz. Tartışacaksa, tartışabildiği üst mahkemeler de var. O bakımdan kimse bir şey söyleyemez. O anlamda bir söz vardır; ‘Şeriatın kestiği parmak acımaz’ bunu ifade ediyor.

Mahkemeler karar vermiş, orada herkes susar. O açıdan ben bu konuların yargıya açık olmasının doğru olduğu kanaatindeyim” diye konuştu.

Gül, bugünkü konumunda, siyasetten arınmış bir kişi olarak, daha geniş bir şekilde değerlendirmek durumunda olduğunu belirtti. Abdullah Gül, “Bu açıdan bugünkü şartlarda, bir devlet başkanı olarak, bunu onaylamamın daha doğru olduğu kanaatine vardım. Bunu açıklıkla ifade ediyorum, daha doğru olduğu için onayladım” dedi.

-“10. CUMHURBAŞKANI 126 GÜNDE BİN 61 İMZA ATTI”-

Kendisi hakkında, “noter gibi çalıştığı” şeklindeki eleştirilerin üzerine, Cumhurbaşkanlığında şimdiye kadar geçen 126 gün içinde kaç imza attığını çıkarttığını belirten Gül, bu süre içinde toplam 986 imza attığını söyledi.

“Şimdi, 986 tane imzanın içinde elmalar var armutlar var. Hepsi toplanıyor” diyen Gül, bazı konuların kendi sorumluluğunda olduğunu kaydederek “İmza atmak zorundayım, başka ne yapacağım” dedi.
Kendisinden önce ne olduğunu merak ettiğini ve önceki cumhurbaşkanlarının 126 gün içinde ne yaptığını çıkarılmasını istediğini ifade eden Gül, şöyle konuştu:

“Mesela 10. Cumhurbaşkanı (Ahmet Necdet Sezer), 126 günde bin 61 tane böyle imza atmış. 9. Cumhurbaşkanı (Süleyman Demirel) da 830 tane imza atmış. Ben 986 tane imza atmışım. Şimdi beni ‘noter gibi’ falan söylüyorlar. Genel bir konu var, bunu açıklamak isterim. Cumhurbaşkanları, özellikle kararları imzalarken, atamaları yaparken, ‘yerindelik’ değerlendirme mi yapacak yoksa ‘hukuki’ değerlendirmemi yapacak. Bu çok Türkiye’de tartışılan bir konu. Bununla ilgili 1993 yılında Anayasa Mahkemesi’nin açık bir kararı var. Anayasa Mahkemesi, parlamenter sistemde, cumhurbaşkanı ‘yerindelik değerlendirmesi yapamaz’ diyor, ‘hukukilik değerlendirmesi yapar’ diyor. Çünkü evet, parlamenter sistemin özü böyle. Çünkü parlamenter sistemde, hükümetler seçiliyor, yetkiyi alıyorlar ve halka karşı da sorumlular. Başarılı olup olmamamın hesabını onlar veriyor. Dolayısıyla hükümetler kimle çalışacaksa onlar karar veriyorlar ama bu üçlü kararnameler olarak bu karşımıza geldiğinde burada cumhurbaşkanının ‘yerindelik’, sen bununla çalışabilirsin, bununla çalışamazsın şeklinde ‘yerindelik’ değerlendirmesi yapması, Anayasa Mahkemesi’nin 1993 kararına bakarsınız, değerlendirmesine, gayet açık bir şekilde görürsünüz. Ama bu demek değildir ki cumhurbaşkanları gelen her şeyi gözü kapalı ir şekilde imzalar. Cumhurbaşkanları, hukuki değerlendirme yaparlar. Ayrıca yine devletin istihbarat örgütlerinin, tüm bunların bilgilerini dikkate alırlar ve eğer herhangi bir bu anlamda yanlışlık varsa geri gönderirler.”