Hülya Karabağlı (medyaspot özel haber)
TÜİK’in, açıklanan Temmuz 2019 rakamları genç işsizliğindeki vahim tabloyu ortaya koyarken HDP Diyarbakır Milletvekili, Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Garo Paylan, Türkiye’de 2015 yılından başlayan ekonomik kriz sarmalının derinleştiği uyarısında bulundu. Çözüm süreci bitirilmeden önce bütçeden ve bütçe dışı kaynaklardan güvenlik politikalara harcanan rakamın toplamı 40 milyar lira olduğuna dikkat çeken Paylan, “2019 yılında benim rakamlarına göre, bütün güvenlikçi ve savaş politikalarına harcanan rakam 160 milyar liraya çıkmış olacak” dedi. Ekonominin güven üzerine hareket ettiğini bu olmadığı takdirde insanların gelecek kaygısı nedeniyle harcama yapmaktan kaçındığını belirten Paylan, “Zaten elinde avucunda olmayan harcayamıyor ama az buçuk geliri olan da elinde tutar çünkü yarını göremediği için harcamaz. Bu da piyasadaki çarkların dönmemesini getirir şu anda yaşadığımız şey bu” diye konuştu.
HDP’li Paylan, ekonominin içinde bulunduğu durumu Medyaspot’a değerlendirdi.
“İşçiye, emekliye, memura, çiftçiye verilecekleri desteği kısıyorlar”
Türkiye 2015 yılından beri bir ekonomik kriz sarmalında ve her yıl ekonomik kriz derinleşiyor. İnsanlar, ‘ben ay sonunu getiremiyorum’ diyor, esnaf siftahsız kepenk kapatıyor, çiftçi tarlasını ekemiyor. Herkes bunu sorguluyor, bunun sebebinin ben nerede olduğunu açıklayacağım. 2015 yılında Barış süreci bitirilmeden önce, bütün bütçeden ve bütçe dışı kaynaklarda güvenlikçi politikalara harcanan rakamın toplamı 40 milyar TL’ydi. Bütün yıl boyunca bu güvenlikçi politikalar, asker, polis ne varsa 40 milyar lira harcıyorduk.
“Piyasada çarklar bu yüzden ölmüyor”
Ama 2019 yılında benim rakamlarına göre bütün güvenlikçi ve savaş politikalarına harcanan rakam 160 milyar liraya çıkmış olacak. Bunun anlamı şudur; bu 160 milyar lirayı herhalde Cumhurbaşkanı kendi cebinden oraya koymuyordur, nereden alıyor, bütçeden alıyor. İşçiye emekliye, memura veya çiftçiye verecekleri desteği kısıyor ve onların alım gücünü yok ediyor ve bu kaynakları alıp S-400 füzesi, tanka, topa, mermilere çeviriyor. Bu 120 milyar lira bizim cebimizden bizim soframızdan alınıp buralara aktarılıyor, o yüzden bugün emekli memur, işçi ay sonunu getiriliyor ve çiftçi tarlasını ekemiyor.
Bir de gelir olmadığı sürece alışveriş yapamıyor, piyasada çarkla bu yüzden dönmüyor. Eskiden bir memur çocuğuna yılda iki ayakkabı alırken şimdi bir ayakkabıyı zor alıyor, bir işçi ayda iki kez et alırken bir kere dahi alamıyor. Bu nedenle piyasada çarkla dönmüyor ve büyük bir depresyon yaşıyoruz. Ekonomi iyiye gidiyor söylemleri ortaya konulsa da savaş politikaları bizim cebimizden alınarak finans ediliyor.
Elektrik zamları yüzde 60, doğalgaz yüzde 60, sigara yüzde 40’a yakın zam geldi bütün bunlara baktığımızda bunlar bizim cebemizden alınıyor. Bunlar temel ihtiyaç veya gıda fiyatlarındaki artışlar hepsi bizim cebimizden alım gücü olarak alınıyor bütçeye yansıyor bu gelirler maalesef işçi, emekli ve memura geri dönmediği için piyasada bir depresyon yaratıyor.
Bir kaç yıl önce bütçede güvenlik harcamaları çok gerilere düşmüştü. 90’larda da ilk sıradaydı güvenlik harcamaları 2010’den itibaren hatta barış sürecinde çok gerilere düşmüştü. Top, tank alalım demiyordu ama şimdi bütün kaynaklar buralara harcanıyor. Ekonomi güven üzerine hareket eder. İnsanlar, eğer bir savaş ortamı varsa gelecekleri için kaygılanır ve harcamaktan da vazgeçer. Zaten elinde avucunda olmayan harcayamıyor ama az buçuk geliri olan da elinde tutar, çünkü yarını bilemediği için harcamaz. Bu da piyasadaki çarkların dönmemesini getirir şu anda yaşadığımız şey bu. Ekonomi geleceğe güven üzerine yürür. Bu olmadığı zaman istediğiniz kadar milliyetçi politikaları yükseltin ekonominiz çöker.