.
İbadetten önce "İslam'da cinslerin eşitliği konusu çok önemlidir ve Müslümanlar ne yazık ki tarihin çok yüksek oranda yasaklayıcı tefsirlerini kullanarak geriye gitmişlerdir" şeklinde konuşan Profesör Wadud, "Bu ibadetle ileriye doğru yöneliyoruz. Bu bireysel hareket, İslam'ın olanaklarını gösterebilmesi açısından sembolik bir harekettir" diye devam etti.
Namaza katılan sayıları 100'ü bulan Müslümanlar, kadın ve erkek ayrı saflarda yeraldılar. Namazda yeralan bayanların çoğunlukla geleneksel Müslüman giysileri olan başörtüsü ve uzun mantolar giydikleri görüldü.
Bir yazar ve aynı zamanda eski bir Wall Street Journal gazetesi muhabiri olan Asra Q. Nomani tarafından düzenlenen ibadete yönelik açıklamalarda bulunan Nomani; "Bu olay, Müslümanların ruhani ve dünyevi hayatta kadınlara yönelik eşitsizliğine dikkati çekmek için düzenlendi. İslam içersinde haklarımız için duruyoruz. Artık daha fazla arka kapıları ve gölgelikleri kabul etmeyeceğiz" şeklinde konuştu.
İbadetten önce bina önünde yoğun bir protesto kalabalığı görülürken, protestocuların sayıları aynı oranı bulunan güvenlik güçleri tarafından binaya girmeleri önlendi. ABD doğumlu ve ismini sadece Nussrah olarak açıklayan protestocu ise, Prof. Waddud'un Müslümanlar'ın temsilcisi olmadığını söyleyerek; "Bu kadın tüm İslami inanışı lekeliyor" şeklinde konuştu.
Bazı eleştiriler ise, Nomani'yi ibadeti kendisinin yazarı olduğu bir kitapta kullanmakla suçlarken Nomani ise yaptığı açıklamada; "New York'taki üç cami bu ibadete evsahipliği yapmayı reddetti. Daha önce seçtiğimiz bir sanat galerisine bomba ihbarı yapılmasından sonra ise ibadeti buraya aldık" dedi.
Ezan ise Mısır Kökenli bir Amerikalı olan Suehyla el-Attar tarafından okunurken, aksanlı bir arapçaya sahip olan el-Attar'ın geleneksel başörtüsünü takmadığı görüldü. "Muslim WakeUp!" (Müslüman Uyan!) isimli ve namazın düzenlenmesinde yardımları dokunan bir gruptan Ahmed Nassef ise yaptığı açıklamada; "Bu ibadet İslamı geleneklere yönelik bir protesto değildir. Bu her zaman ruhani işlerdeki avantajlardan birisidir. Ve bunu kadınlar ve erkeklere eşit yer ayırarak yapmıştır" şeklinde konuştu. İslam alimleri, yaptıkları açıklamalarda çoğunlukla batıda görülen iki cinsin bir arada yaptığı ibadetlerin farkında olduklarını, ancak bu ibadetlerin çok seyrek olduklarını açıkladılar. Georgetown Üniversitesi İslami Teoloji Öğretim üyelerinden Profesör Haddad ise yaptığı açıklamada; "Bu ibadet dinin geleneklerine karşı çıkıyor. Artık insanların herhangi bir şeyi uygun görmesinin zamanıdır. İnsanlar nedeni çokça ABD Hükümeti'nin ülkedeki Müslüman liderliği dağıtmasına bağlı olarak geleneksel liderlikte bir çöküntü yaşayınca, Amerika'lı Müslümanlar günlük ihtiyaçlarını daha iyi tanımlayacak liderler arayışındalar. Amerika'daki insanlar, değişimin öncüleri olacaklarını düşünüyorlar. Fakat Orta Doğu'daki Arap Müslümanlar, inanışın çizgilerinde görülmeğe devam ediyorlar" dedi. Dünyanın üst düzey İslami eğitim kuruluşlarından olan Kahire'deki El Ezher Camii Şeyhi Sayed Tantawi Mısır'da yayımlanan El Ahram Gazetesi'ndeki köşesinde yaptığı açıklamada, İslam'ın ibadetlerde diğer kadınlara liderlik etmesine izin vermesine rağmen, içersinde erkeklerin de bulunduğu karışık ibadetlerde buna izin verilmediğini yazdı. Sayed Tantavi köşesinde; "Bir kadının vücudu özeldir. Bir kadın erkeklere liderlik ettiğinde, erkeklerin önlerinde bulunan kadına bakmaları uygun değildir. günlük hayatlarında görmelerine rağmen bu durum, ana noktaları tevazu ve edep olan ibadetin koşulları içersinde yer alamaz" şeklinde konuştu. Ürdün eski Din İşleri Bakanı ve dinadamı olan Abdul-Aziz al-Khayyat da durumun İslami öğretiye göre yasaklandığını ve bu tür bir ibadet içerisinde yer alan erkeklerin ibadetlerinin de sayılmayacağını söylerken; "Muhammed Peygamber ve tüm din adamları kadınların karışık ibadetlerde liderlik etmelerine ve erkelerin içersinde ibadet etmelerine izin vermediler. Kadınlar sadece erkeklerin arkasında ibadet edebilirler" dedi. (habervitrini)
|