Sermaye Piyasası Kanunu'na muhalefetten 8 yıl 9 aya kadar hapis istemiyle yargılanan ve ilk duruşmaya yurtdışında bulunduğu gerekçesiyle katılamayan Aydın Doğan, ikinci duruşmada ifade verdi. Mahkeme Başkanı SPK'nın taleplerini değil, Doğan'ın yaptığı savunmanın araştırılmasını isteyince zihinlerde yeni soru işaretleri oluştu. SPK, mahkemede Doğan Grubu gazetelerinin yurtdışında yine gruba ait paravan şirketler üzerinden ithalat yapıldığını, bu şirketlerin aldığı kâr payının ve küçük yatırımcının zarara uğramasına neden olduğunu ve bunun raporlarla sabit olduğu görüşünü yineledi. Doğan Grubu ise alınan kâğıtların rakip firmaların ithalat fiyatlarına göre daha ucuz olduğu savunmasını yineledi. Mahkeme heyeti kâğıt fiyatlarında emsal değerlere bakılmasına hükmetti. Mahkemede kendini suçlu görmediğini belirten Aydın Doğan ise "Bu davayı anlamakta zorluk çekiyorum. Bana göre biraz rekabetten açılmış, sansasyonel bir davadır" dedi.
İNCELEMELER YAPILDI
İstanbul 15. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ikinci duruşmasına sanıklardan Aydın Doğan ve Ali Rıza Temuroğlu katıldı. Hakim Sabri İge iddianameyi okuduktan sonra Aydın Doğan'a savunmasını sordu. Doğan savunmasında, şunları söyledi: "İddialar 2001 yılında bir gazetenin yazdığı yazı üzerine devletin yekili makamları tarafından incelemeye alınmış. Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanları Kurulu'nun 2005'te tanzim ettiği raporda da mensubu bulunduğumuz gazetelerin kâğıt ve baskı malzemeleri alış fiyatlarının emsallerine göre fahiş olmadığı, bir miktarının da daha ucuz olduğu rapora bağlanmış ve tespit edilmiştir. Ayrıca Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde yapılan incelemelerde lehimize karar tesis edilmiştir"
SPK DURUŞUNU BOZMADI
Aynı iddialar üzerine Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığı'na eylemin TCK kapsamında emniyeti suiistimal suç tipi kapsamına girdiği belirtilerek suç duyurusunda bulunulduğunu hatırlatan Doğan, daha sonra Üsküdar Başsavcılığı'nın emniyeti suiistimal suçundan ek takipsizlik kararı verip eylemin 2499 sayılı SPK'nın 15/son maddesi kapsamına girdiği iddiasıyla evrakı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdiğini belirtti. SPK avukatı Nusret Çetin ise SPK'nın 15/son maddesinde bahsedilen şirketlerin küçük yatırımcıların korunmasının amaçlandığına dikkat çekti. Çetin, "Kurum olarak bizim iddiamız, Hürriyet ve Milliyet gazetelerinin yurtdışı şirketlerden mal alırken buraya ödedikleri bedeller nedeniyle gazete şirketlerinin küçük yatırımcılarının zarar gördüğü iddiasına dayalıdır" dedi. Çetin, bu yönde emsal araştırmasının gereksiz olduğu kanaatinde olduklarını ifade etti. Aydın Doğan ise zarara uğratıldığı iddia edilen şirketlerin yüzde 80'inin Doğan ailesine ait olduğunu belirterek, "Şirketlerin finansman sıkıntısına girmemesi ve ucuz maliyet hesaplarıyla Doğan ailesi savunmamda belirttiğim gibi 49 milyon dolarlık Maliye Bakanlığı'nın izni ile para transferi yaparak şirket kurmuştur. Yüzde 80 hissesine sahip şirketin bu hisse sahiplerince zarara uğratılması şeklinde bir düzen kurulmasının mantığa aykırı olduğu kanaatindeyim" dedi.
'Yurtdışına para çıkardık'
"Bana göre bu davanın hiçbir hukuki, tutarlı tarafı yoktur" diyen Aydın Doğan şöyle konuştu: " 97 yılı yanılmıyorsam, 49 milyon dolar Doğan ailesi yurtdışına para çıkarmıştır. Yurtdışından daha kolay kredi imkânları, finansman imkânları temin etsinler diye. Doğan ailesi kazandığı parayı faize yatırsaydı, bunun iki katı kazanırdı. Kendimizi suçlu görmüyorum. Beraatimi istiyorum." Doğan, "Yurtdışında off- shore tabir edilen şirketler gerek Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, gerekse İngiltere yetkili makamlarının izinleriyle kurulmuş yasal şirketlerdir. Tarafımızdan bu şirketlerin kurulması için 49 milyon dolarlık yurt dışı transfer yapılmştır. Doğan ailesinin amacı Hürriyet ve Milliyet gazetelerinin maliyetini ucuzlatmaktır. Kendilerine kâr sağlamak değildir. Ayrıca atılı suçla ilgili şirketimizin emsallerine göre daha fazla fiyat ödeyerek baskı malzemesi ve gazete kâğıdı olduğuna yönelik hiçbir delil de yoktur" dedi.
'Kâğıtta emsal fiyat araştırması yapılsın'
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Salih Çakmak, İsmail Akmaz imzalı 31 Mayıs 2005 tarihli Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanları Kurulu raporu ekindeki o tarihte diğer gruplarla Doğan Grubu arasında kâğıt alımı fiyatları arasındaki mukayese tablolarının istenmesine, SPK'ya emsal araştırılması yapılıp yapılmadığının sorulmasına ve Hürriyet ve Milliyet A.Ş.'nin zarar ettiğine dair herhangi bir duyurunun yapılıp yapılmadığının sorulmasını talep etti. Savcı ayrıca, TMSF'ye suç tarihleri arasında gazete ve baskı malzemelerinin yurt içi ve yurt dışındaki birim fiyatlarının tespit ederek göndermesini istedi.
Aydın Doğan duruşmalardan muaf
Hâkim, sanık Aydın Doğan'ın duruşmalardan vareste tutulmasına karar verdi. Ayrıca İsmail Akmaz imzalı 31 Mayıs 2005 tarihli raporun maliye hesap uzmanları kuruluna gönderilerek raporun tanzimine dayanak oluşturan Doğan Dış Ticaret A.Ş.'ye, raporda incelemesi yapılan diğer gruplara ait fiyat karşılaştırılmasını esas alan belgelerin onaylı örneklerini mahkemeye gönderilmesi karara bağlandı. Mahkeme, SPK'ya suç tarihleri arasındaki döneme ait SPK'nın 25/ son maddesi gereğince emsal incelemesi yapılıp yapılmadığını, yapılmışsa örneklerinin mahkemeye gönderilmesine karar verdi. Ayrıca SPK'dan iddia edilen suçlarla ilgili Hürriyet ve Milliyet gazeteleri hakkında ortaklara duyuru yapılmasına dair kurul kararı olup olmadığına, varsa gönderilmesinin istenmesine hükmetti.
'Sabıkam yok' dedi iki sabıkası çıktı
Aydın Doğan kimlik tespitinde sabıkasız olduğunu söyledi. Ancak dosyayı inceleyen Hâkim Sabri İge, Doğan'ın Bakırköy 2. ve 3. Asliye Ceza Mahkemeleri'nin mahkâmiyetlerine dair sabıkası olduğunu söyledi. Bunun üzerine söz alan Doğan'ın avukatları "Onlar kalktı ve silindi. Ama arşiv var diye gönderiliyor" diye konuştu.
İYİ MÜŞTERİLERİMSİNİZ
Aydın Doğan adliye çıkışında kendisini görüntüleyen gazetecilere "Sizler benim iyi müşterilerimsiniz" dedi.(SABAH)