Kılıçdaroğlu Suriye'nin Akdeniz'de düşürdüğü uçağın pilotlarının durumuyla ilgili olarak Başbakan Erdoğan ile yaptıkları toplantının ayrıntılarını açıkladı.
Kemal Kılıçdaroğlu kayıp pilotların uçaktan atladılarsa fırlatma koltuğunun çıkardığı bir sesle radar ve izleme sistemleriyle tespit edilmelerinin mümkün olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu ayrıca Suriye'nin bu olayda Türkiye'den özür dilemesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkan diğer başlıklar ise şöyle:
- Ben hiçbir zaman komşularımızla savaş edelim demedim. Bu ülkenin dış politikası blöf üzerine kurulu. Sayın Başbakan görüşmemizde bize sadece bilgi sundu, öneriniz var mı diye sormadı.
- Orada yeni öğrendiğimiz bir şey hangi sahada hangi dakikada uçağımız neredeydi, bu noktada vuruldu. Sadece bazı telsiz seslerinin olduğu belirtildi. O da bize dinletilmedi. Sayın Davutoğlu Kıbrıs'ta bir İngiliz üssü olduğunu ve onlardan da yardım istendiğini söyledi.
"Ben bunu yaşatmazdım"
- Başbakan olsaydım asla bir durum yaşatmazdım ülkeme. Eğer bir başbakan bunu yapıyorsa, 'Benim uçağım hangi gerekçeyle düşürüldü' diye kendine sorması lazımdı.
"Mavi Marmara önlenebilirdi"
- O gemi önlenebilirdi, hukuken önlenebilirdi... Belgeleri sağlam değildi. Geminin gönderilmemesini ısrarla istediler. Öbür tarafta Kızılay'ın tesisi var. Niye böyle bir provokasyona Türkiye'yi alet ediyorsunuz?
- Öyle laflar ettiler ki yani Suriye elini kaldırsa savaş ilan edeceğiz dediler.
- Sayın Başbakan sen şunu, şunu yaparım dedin. Bayın Başbakan'ın dün grupta yaptığı konuşma neydi? Bütün dünya izleri ne oldu orada? Bir çaresizlik ifade ediliyor orda bir çaresizlik. NATO ne yapacak orda? NATO'ya üye olmasaydık bile NATO aynı şeyi konuşacaktı.
- Mavi Marmara olayı bana göre hükümetin temel kırılma noktasıdır.
- Esad'ın kendi ülkesinde demokrasi ve özgürlüklerden yana bir politika izlemediğini hepimiz biliyoruz. Ama unutmamamız gereken ortadoğu'nun denklemidir. Suriye tak başına Suriye değildir. Bu denklemde Rusya var. Esad gitsin diyorsunuz kim gelecek? Arap baharının yaşadığı hengi ülkeye demokrasi geldi? Bir Fransız gazeteci 1789 Fransız devriminin bile hala oturmadığını söyler.
- Sayın Başbakan Bir bot fotoğrafı gösterdi, bize bir postal fotoğrafı gösterildi. Diğer 3 postalın fotoğrafını görmedik. Bulunan bot sayısının 4'e yükseldiği söylendi. Eğer pilot kabinindeki koltuklar uçaktan fırlayıp ayrılıyorsa onun çakardığı bir ses var. Onu mutlaka radar tespit eder. Bunu o zaman ne radar ve başka bir tespit eder. Kokpitte bir maddenin eridiği ve o maddenin de füzeyle erimiş olabileceği söylendi.
Türk askerinin başına çuval geçirilmesi
- Türk askerinin başına çuval geçirilirken ABD'ye nota verecek cesareti yoktu. Daha notayı vermeye bile cesaret edemeyen bir hükümet var.
"Erdoğan aciz kaldı"
- Bütün dünya Erdoğan'ın dünkü konuşmasını izledi. Orada bir çaresizlik izlenildi. Bir T.C. Başbakanı'nın böyle aciz kalması ağırıma gidiyor.
- Bizi bu noktaya getiren yanlış dış politikadır. Başbakan'ı yanlış sözleriyle yüzleşmeye çağırıyorum.
- CHP'nin önerisi şudur: "Hiçbir ülkenin içişlerine doğrudan müdahale etmesin. Doğrudan doğruya Suriye'de bir tarafı tutamazsınız. Komşularımızla barış içinde yaşamak istiyoruz. Batılı ülkeler yazıyor Türkiye üzerinden silah gidiyor. Muhalifleri burada tutuyoruz."
- Biz CHP olarak hiçbir zaman Esad rejimini savunmadık.
"Ortadoğu'da kırılma noktası olarak nereyi görüyorsunuz?"
- Aslında söylediğim 3 noktada kırılma noktasıdır. Temel kırılma noktası Mavi Marmara'dır.
* Siz Esad'a nasıl bakıyorsunuz? Sizin gözünüzde Esad hangi noktadadır?
Esad'ın kendi ülkesinde demokrasi ve özgürlüklerden yana bir politika izlemediğini hepimiz biliyoruz. Uluslararası toplumun birşeyler yapması gerekebilir. Ama unutmamamız gereken birşey var. Ortadoğu denklemi. Suriye demek tek başına bir Suriye değildir. BVu denklemde Rusya'yı göreceksiniz. O limanı Rusya'nın elinden nasıl alacaksınız. Esad'a kızıyorsunuz gitsin diyorsunuz. Peki kim gelecek? Arap Baharı'nın yaşandığı hangi ülkeye demokrasi geldi? Silahla, baskı zulümle demokrasi gelmez. Bu bir anda olacak birşey değil. Bir tarihçi 1789 Fransız devriminin bile hala oturmadığını söyler. Buyrun Irak'a demokrasi geldi.
"Karizmamız çizilmiş"
* Nasıl Suriye bir anda bu kadar cesaretlendi?
Ecevit Mübarek'e o dönem. Git Suriye'yi uyar. Yoksa gerekeni yaparız dedi. Halkları asla birbirine düşman kılmayan bir yöntem. Bu olayda ne oldu Allah aşkına? O dönemde 10 yıl önce Şam'ın üzerinden Türkiye'ye ait bir uçak geçse kimse ağzını açamazdı. Bir saygınlığı vardı. Sizi yol yapmaya başladılar. Sıçan geçer yol olur! derler eskiler. Ortadoğu'nun gücü olmak yerine. Ortadoğu'nun şamar oğlanı haline geldi. Bütün bu olaylar yaşanıyor, karizmamız çizilmiş medya bir kahraman yaratıyor: Erdoğan. Yarın eminim tüm medyanın manşetlerinde Erdoğan'ın kokpitteki resmiyle manşet yapacak.
Kürtçe eğitim
- "Kürtçe öğretime evet ancak Kürtçe eğitimi uygun görmüyoruz"
- "Çok etnik kimlikli bir ülkeyiz ama üst kimliğimiz Türk'tür. Eğer eğitimi çeşitlendirirseniz bölünmeye yol açar. Belçika'nın hali ortada."
http://www.haberabone.com/siyaset/kilicdaroglundan-cok-sert-aciklama-h56772.html