AKP'nin değil demokrasinin sorunu

Kamuoyunun büyük ölçüde algıladığı Meclis'in yetki alanına bir tedahül vardır. Sayın Başkan da bunu böyle kabul ediyor. Meclis'in görev alanı büyük ölçüde daraltılmıştır. Meseleye böyle baktığımızda Anayasa'nın 7. maddesinin bir anlamı var mıdır, yok mudur? Evvela Meclis'in buna bir bakması gerekecektir. Bu sorun sadece AK Parti'nin sorunu değil, bir demokrasi sorunu. Türkiye'de gerçekte bir kuvvetler ayrılığı bu karardan sorunu var mıdır, kalmış mıdır? Evvela bunun bir netleşmesi lazım. Türkiye'de demokrasi nereye gidiyor.. Bu sorunlarla ilgili bir değerlendirmeyi TBMM yapmalıdır diye düşünüyorum.
Varlık sebebi tartışılır
Şunu da hepimiz kabul ediyoruz ki, bir demokratik ülkede herkesin yaptığı işin anayasa içinde kalması şarttır. Aksi durumda hem işlem tartışmaya açılır hem de kurumlar kendi varlık
sebeplerini tartışmaya açmış olurlar.
İyimaya'ya da destek yok
Sayın İyimaya da kendi yönünden bir görüş ortaya koydu. Bu tümüyle kendi görüşüdür. Bizim partide oturup konuştuğumuz, karar verdiğimiz veya bugün bu değerlendirmeler içerisinde hiç üzerinde durduğumuz bir konu değildir. Dolayısıyla diğer yazıp çizenler nasıl bir teklif getiriyorsa Sayında kişisel görüşünü ifade etmiştir.

"Fırsat vermem"
(Hükümet'in Toptan'ın açıklamalarından tatmin olmadığı havasının ortaya çıktığınının belirtilmesi üzerine) Buradan da şöyle bir sonuca çıkar mısınız; 'Hükümetle meclis başkanı arasında sorun var' diye... O fırsatı vermem.

Eninde sonunda Anayasa değişicek
Ben şimdi buradan sayın başkanın ya da sayın liderlerin yerine kendimi koyarak anayasanın şu maddesinde muğlaklık var, şu müessese artık günümüzü karşılamıyor diye bir açıklama yapmam doğru olmaz. Ama şunu kabul ediyoruz. Bugün birçok meslek örgütü dahil, yargıtayın diğer yüksek mahkemelerin açılış konuşmalarına bakın, Türkiye'de bir anayasa değişikliğinin gerekli olduğunu söylemeyen hemen hemen hiç kimse yok. Dolayısıyla ortada böyle bir ihtiyaç varsa, TBMM'nin buna bir çare bulması gerekir. Parti olarak biz hazırlık yapmıştık. Hemen denildi ki, kapalı kapılar ardında bu değişiklikler yapıldı. Bu kadar değişikliğe rağmen halen bu anayasanın ihtiyaca cevap vermediği ortadadır. Bu değişiklik eninde sonunda yapılacaktır.



CHP ile görüşme sinyali yok
Çiçek, siyasi tansiyonun düşürülmesi için Başbakan'ın CHP Lideri Deniz Baykal'la görüşmesinin mümkün olup olmadığının sorulmasına ise tepki gösterdi. "Nereden çıktı yani, tansiyonu düşürmek... Buna herkesin katkı vermesi lazım. Tansiyonun düşmesi isteniyorsa, buna sizin de katkı vermeniz lazım" diyen Çiçek, türban düzenlemesi yapılırken CHP ile görüşülmediğinin hatırlatılması üzerine ise, "O anayasa değişikliğinin ismi 'türban değişikiliği değildir'. Ben sizin isminiz neyse, resmen öyle hitap ediyorsam, kanunlar anılırken de öyledir. Eğer birşey konuşacaksak resmi adı neyse onunla konuşmak lazım" dedi. Çiçek bir gazetecinin, "Kanunların ismiyle sorun diyorsunuz, ama bazı kanunlar var ki ismiyle okusak 8-10 dakika alabilir. 10 ve 42 deki değişikliği başörtüsü ya da türban takan öğrencilerin önündeki engeli kaldırmak için yapmadınız mı bu nedenle o ismi kullanmak istemiyorsunuz?" sorusunu ise yanıtsız bıraktı. (Radikal)