Türkiye'nin önemli sendikalarının yöneticileri hem Çalışma Bakanı'nı uyardı hem de bu uyarılarını CNN TÜRK'e anlattı.
Sendikalar Yasası'nda yapılması planlanan en çarpıcı değişikliklerden biri Çalışma Bakanı'nın üzerinde uzlaştık dediği iş kolu barajının sıfırlanması.
Yani toplu sözleşme yapabilmek için Türkiye genelindeki işçilerin en az yüzde 10'unu örgütleme zorunluluğunun kaldırılması.
Amaç sendikalılaşmayı artırmak ama sendikacıların kaygıları var.
Kaygılarını bakanlığa ileten sendikalar, "Bu düzenleme bölgesel, etnik, dini, mezhepsel ve hatta siyasi zeminde birleşilen sendikaların önünü açabilir" dedi.
Örneği de Barış ve Demokrasi Partisi'nin ağırlığı olan Güneydoğu'dan, belediyelerden verdiler.
"Emek hareketi değil, siyasi hareket olur"
Öngörülen değişiklikle, sendika yöneticilerinin gündeme taşıdığı soru; "Güneydoğu'da bir Kürt-İş sendikası kurulursa ve bölgedeki işçiler o sendikaya katılırsa ne olur?"
Yanıtı da onlar veriyor: "O sendika bir emek hareketi olmaktan çıkar ve siyasi bir harekete dönüşür. Toplu sözleşme, ücret, zam, sosyal hak taleplerinden çok siyasi talepler için buluşulan bir zemin haline gelir"
CNN TÜRK'e bilgi veren sendika yöneticileri, "Üstelik açılım ve kutuplaşma tartışmaları varken sendikalar üye bulmakta zorlanmaz. İşçi sınıfı içinde dayanışma kalmaz, herkes siyasi pozisyon tutmaya çalışır" dedi.
Aynı düzenleme nedeniyle ortaya çıkan bir başka endişe ise işyeri bazında sendikalar kurulması ihtimali.
Sendikacılar, işverenin baskısıyla işçilerin bir sendikaya girebileceğine dikkat çekiyor ve "O baskıyla girilen sendika da toplu sözleşme ya da özlük haklarında işverene baskı yapamaz" diyor.