CHP Grup toplantısında konuşan Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:
– Devleti yönetenler eleştirilere tahammül etmek zorundadır. Eleştirilen bir iktidar eksiğinin ne olduğunu öğrenir. Eleştirdi diye bir insanı hapse atmak çağdaş devletlerde söz konusu değildir.
– Yönetim organizasyonun başında iktidar vardır. Kurallar çerçevesinde devleti yönetir. Ancak devlet bilgiyle, gelenekle, ilimle, irfanla yönetilir. Devlet ahlak ve adaletle yönetilir. Devlet kinle ve öfkeyle yönetilmez…
DEVLETİ YÖNETEN BİRİNİN 13 UÇAĞI OLMAZ
– En saygın devletlerde, devleti yönetenlerden herhangi birinin 13 uçağı yoktur. Devleti yönetenler görkemli işlerden kaçınmalıdırlar. İsrafa batmamalıdırlar. Devleti yöneten birinin 13 uçağı olmaz. 13 uçak demek milyonlarca kişinin hakkını gasp etmek demektir. Devleti yönetenin mütevazı bir yaşamı olmalıdır… “Her kuruşun hesabını vermek” demek “Millete saygı duymak” demektir.
AKP 10 MİLYON İŞSİZ YARATTI
– İşsizlik bütün kötülüklerin anasıdır. Üniversiteyi bitirip iş bulamayan bir kişinin derdini kim bilebilir? Devleti yönetenler, eğer işsizlik bütün kötülüklerin anası ise, gençlere iş bulmak zorundadır. ÇAYKUR’un 210 kişilik kadrosuna 23 bin kişi başvurmuş. Bu tablodan memnun musunuz? Bu ülkenin evlatları hepimizin evlatları. AKP 10 milyon işsiz yarattı. 10 milyon hanede huzur yok demektir.
MAHKEMELER ADALET DAĞITMIYOR
– Devleti yönetenler dış politikada Türkiye’nin çıkarlarını korumak zorundadır. Mısır’la kavgalı, Suriye’yle kavgalı, ne oldu? Suriyeliler için 40 miyar dolar harcadınız. İdlib’te şehitlerimiz oldu hesabını dahi soramadılar. Bu mudur devletin itibarını korumak?
– Yargıya müdahale ettiğiniz an, devlette çürüme başlar. Vatandaş yargıya inanmamaya başlar. Bu mahkeme adalet dağıtmıyor der, bu hakimler adil değildir der. Bir siyasi parti lideri mahkemelere hakim tayin etmemelidir. Aksi halde devlette çürüme başlar!
– Devleti yönetenler işi ehline verirler. Adamın dünyadan haberi yok, işi bilmiyor ama iş ona veriliyor. Adam yandaş. Bu zengin ülke böyle bir avuç insan tarafından soyuluyor.
– Biz muhtara yardımcı personel vereceğiz. Muhtarı küçümsüyorlar. Muhtar kardeşlerime sesleniyorum. Sizin hakkınızı sonuna kadar savunacağım. Hem yardımcı personel hem bütçe vereceğim.
– Kamu ve özel bankalara çiftçilerin borcu 134 milyar lira. Tarım krediden aldıkları borç 8 milyar lira. Bu çiftçilerin borcu yapılandırılmadı, 153 firmanın borcu yapılandırıldı. Niçin? Çünkü bu 153 firma yandaş.
ÜLKEYİ KIPKIRMIZI HALE GETİRDİ
– Her kesimin sorunu var. Devletin yöneten insanlar söylem ve eylemleriyle topluma örnek olmalıdır. “Pandemi var, sosyal mesafeyi koruyalım” dedi. Sonra lebaleb dolu salonlarla övündü. Şimdi tüm şehirler yeniden kırmızıya döndü. Kar yağdı mikroplar öldü diyordu, ülkeyi kıpkırmızı hale getirdi. Akla bakın Allah aşkına! Şimdi kapanma başlıyor. Esnaf kardeşim, sana sesleniyorum: Bu tabloyu senin vicdanına havale ediyorum. Sen bu ülkenin orta direğisin!
– AKP’nin yarattığı gençler var. Her türlü yolsuzluğu, vurgunu görüyorlar. Benim neyim eksik diyor. Hırsızı büyükelçi yapıyorlarsa beni de yükseltirler diyor. Ortaya çıkan tablo tepeden tırnağa bir vurgun tablosudur.
BALIK BAŞTAN KOKAR, KOKUYOR ZATEN
– Bu büro personelinin lüks içinde yaşadığını kimse görmüyor mu? Görmüyorlar çünkü hepsi aynı durumda! Balık baştan kokar, baştan da kokuyor zaten. Ülke açlıktan kırılıyor, binlerce çocuk yatağa aç giriyor. Bu lüks nedir? Bu şatafat nedir? Genç arkadaşlar! Siz bu ülkenin hem bugünü hem yarınısınız. Bunun hesabını birlikte sormak zorundayız.