Lord Ahmet’in himayesinde!

15.12.2007
BEHİÇ KILIÇ
[email protected]

  Şİmdİ, size arz edeceğim vaziyetlere bir akıl erdiren olursa, anladığını bana da iletmesini hassasiyetle rica ediyorum!.. Bendenizin küçük aklı, bu ilişkileri kavramak bir yana, beyin zamcıklaması ile karşı karşıya bir durumdadır!..
Dün burada sundum.
Londra’da bir Lord Ahmet durumu vardır. İngiliz parlementer, Pakistan asıllı Ahmet Nazir, kaptığı “Lord” ünvanının etkisi ile “GB” üzerinden dominyonlar üzerinde güneş gibi parlıyor ve yolunu buluyor!..
Bu herif, bir PKK toplantısına, unvanını kiralayarak başkanlık etti!..
Londra’daki Türk Büyükelçiliği ne iş yapar bilemeyiz de, bu PKK toplantısını seyretti diyebiliiz!.. Hani şöyle bir “Majestelerini” bir dürtükleme falan elbette hiç düşünülmedi bile!..Ve o “seyredilen” PKK toplantısına ,TBMM’nin muhterem üyeleri DTP’li Sabahat Tuncel ile Özdal Üçel assolistlik yaptılar.
Türk Devleti’ni yerin dibine batırdılar. Şöyle ki;
İngiliz Parlamenter Lord Ahmet’in “himayelerinde” yapılan PKK organizasyonu, duvarlarına Apo posterleri yapıştırılan salonda gerçekleşti... Organizatör, Londra Kürt Toplum Merkezi. Elimizdeki bilgilere göre, bu merkezin Mustafa Topkaya diye bir başkanı var... DTP’li vekiller,Tuncel ve Üçer, Abdullah Öcalan posteri önünde konuşurken izleyiciler sürekli olarak “Biji Apo” (Yaşasın Apo) sloganları attı.
Toplum Merkezi yöneticisi, Sabahat Tuncel’i salona “Cezaevinden parlementoya tünel kazan milletvekili” olarak tanıttı...Tuncel,”Hâlâ bir yanım zindanda kaldı. Aslında hepimizin bir yanı tutsak, o yanımız da özgürleşecek” diyerek, Apo’yu andı ve salona mesajı verdi, öteki TBMM’li de Türk topraklarında nasıl özerkleşeceklerini anlattı!..
Onları en çok alkışlayan, elbette Lord Ahmet’ti. İngiliz parlamenter alkışları ile PKK’nın destekçisi olarak tavan yaptı... Ve aslında, buraya kadar aktardıklarımda bir “garip” durum yoktur artık!.. Alıştırıldığımız için!..
Benim kavramaya çalıştığım, bundan sonra yazacaklarım.
Geztiğimiz Ekim ayı, Londra’da bir başkan organizasyon vardı. Bu organizasyon, gazetelerde şu şekilde duyurulmuştu “İngiliz Parlamentosu, Fethullah Gülen konferansına ev sahipliği yapacak. Dünyanın en önemli ekonomi okulu London Scholl of Economics de aynı konferans için salonlarını ayırdı. İngiltere 25-27 Ekim tarihlerinde ilginç bir konferansa ev sahipliği yapacak. Fethullah Gülen’in İslam yorumunu ve bunun dünyaya katkılarını tartışacak 45 bilim adamı Londra’nın en saygın binalarında bir araya gelecek...
Konferansın konusu:Tüm dünyadaki Müslümanları etkileyen dini bir entelektüel ve barış girişimcisi olarak Fettullah Gülen’in etkisini anlamak”
Evet, hanımlar beyler!..
Gülen hareketi,”Tüm dünyadaki Müslümanları etkileyen dini bir entelektüel ve barış girişimcisi olarak... “ Londra üzerinden AB’ye mesaj vermek için Ekim ayında seferber oluyor.
Harekete,Londra’da şemsiye açan da o... İngiliz Parlamenter Lord Ahmet Nazir!.. Nazir Ahmet’in öncülüğünde “ağırlanacağı” ilan edilen Gülen hareketi ile Londra’da yapılacak toplantının amaçları da belirtiliyor...
l Orta Asya’daki Gülen okullarının 10 yıllık (1997-2007) incelemesi.
l Türkiye’de İslam ve laiklik konusunda değişen perspektifler: AKP ve Fethullah Gülen hareketi.
l Dini teröre sivil yanıt: Gülen hareketi PKK ve Hizbullah’a karşı.
l Gülen’in söylemi ve İngiliz müslümanları üzerindeki etkisi.
l Fethullah Gülen ve barışın sağlanmasına katkısı.
l Fethullah Gülen Aleviler’e hitap edebilir mi?
l Fethullah Gülen’den ilham alan çalışmaların finanse edilmesi: Harekete bağlılığı sağlamak.
l Gülen’in İslami yapılanma ve sos yo-politik etkileri üzerine düşünceleri.
l Gülen hareketinin adabı ve etik değerleri ile Afganistan’da eğitim.
l Entelektüel tarihte Gülen hareketinin yeri.
l Fethullah Gülen hareketi nasıl mümkün oldu?
Şunu da belirtelim, bu konferansın editoryal kurulunda Türkiye ve Kürtler konusunda uzman olan Profesör Henry Barkey, ve Ankara, 9 Eylül ve Selçuk üniversitelerinde ders de veren Vatikan Rahibi Profesör Thomas Michel de yer aldılar..
Şimdi,açıklanan programda yer alan şu bölümü tekrar hatırlayalım...

“Dini teröre sivil yanıt: Gülen hareketi PKK ve Hizbullah’a karşı...”
Köşe bitti ,söz bitmedi!.. Bu “vurgu”nun çokönemli açılımı vardır...

Ama burada sadece şunu soralım.
Nasıl oluyorda Lord Ahmet birer ay ara ile hem PKK’lı ,hem de PKK’ya karşı tezlerin tartışıldığı konferansların organizatörü olabiliyor?..

Tecrübeli Gazeteci Behiç kılıç'ın yazdıkları buraya kadar ama bakın o yazısında anlattıkları

Bakın Fetullah'ın Medya uzantısı CİHAN 2007'nin Mayıs ayında bu yolların taşlarını döşemiş ve ilk röportajında LORD Ahmet'i askere karşı konuşturmuştu.

işe o haber:
Lordlar Kamarası'nın bilinen en önemli isimlerinden Lord Ahmet, Türkiye'deki siyasi tartışmaları CİHAN'a değerlendirdi. Türk ordusunun siyasete müdahalesinin yanlış olduğunu söyleyen Lord Ahmet, "Türk ordusu siyasete müdahele etmekle çok yanlış yapıyor."dedi.Lordlar Kamarası'nın bilinen en önemli isimlerinden Lord Ahmet, Türkiye'deki siyasi tartışmaları CİHAN'a değerlendirdi. Türk ordusunun siyasete müdahalesinin yanlış olduğunu söyleyen Lord Ahmet, "Türk ordusu siyasete müdahele etmekle çok yanlış yapıyor."dedi.

Türkiye'nin AB yolunda yürüyen bir ülke olduğunu ve Türk ordusunun siyasete müdahalesinin sıfıra inmesi gerektiğine dikkat çeken Lord Ahmet, "Türkiye şu anda AB yolunda. AB'ye üye olduktan sonra da Türk ordusunu siyasetin yönünü şekillendirmede hiçbir müdahale yetkisi kalmayacak. Elbetteki ordunun kendi ülkesini dışardan gelen tehlikelere karşı koruma hakkı vardır. Ancak ülke içinde seçilmiş bir hükümete ya da şahısa müdahale etmesinin hakkı yoktur. Ordu ve asker hükümetin altında olur. Türk ordusu ile hükümet arasındaki tartışmalar hoş görülmüyor. Ben bu konuda Türk Ordusu'nun tavrını yanlış buluyorum."dedi. (Cihan Haber Ajansı) 02.05.2007
 
Bundan sonra da yine 2007 Ekim ayı içinde bu zat tarafından hazırlanan bir organizasyonla
Lordlar Kamarası'nda Gülen zirvesi adı altında bir organizasyon yapıldı.
Bu organisazyon da Fetullah Gülen, kendi medyası tarafından Türkiye'de dünyanın en önemli adamlarından biri gibi gösterildi. Aslında toplantı İngiltere ve Vatikan tarafından düzenlemişti ve o saptırılarak verildi.
Toplantıya katılanlar kimlerdi işte o toplantıyla ilgili özellikle Fetullah'ın medyasında yer alan ve bu kez devletin resmi ajansı'nın geçtiği  haber aa mahreçli haber şöyleydi.

"Dönüşüm Geçiren İslam Dünyası ve Gülen Hareketi" konulu konferans, Londra'da Lordlar Kamarasında yapılan toplantıyla başladı. Türkiye'den toplantıya ilginç isimler katıldı.

Lordlar Kamarasının Müslüman üyesi Lord Ahmet'in ev sahipliğinde düzenlenen açılış toplantısında TBMM AB Komisyonu Başkanı Yaşar Yakış, eski bakanlardan Bülent Akarcalı, İngiltere Eğitim Bakanının üniversitelerden ve yüksek öğrenimden sorumlu yardımcısı Bill Remmell, Westminister Belediye Başkanı Nette Carolyn Keen, akademisyenler, gazeteciler ve konuklardan oluşan 150 kişilik bir topluluk hazır bulundu.

Konferansın açılışında konuşan Lord Ahmet, "Gülen hareketinin İslam dünyasında büyük saygı uyandırdığını ve aşırı ideolojilerin yer aldığı dünyada, dinler ve kültürler arası diyaloga hizmet ettiğini" ifade etti. Açılış konuşmasının ardından 8 dakikalık bir multivizyon gösterisi yapıldı ve Fethullah Gülen hareketinin dünyanın çeşitli yerlerindeki okulları ve bu okulların eğitimi konusunda bilgi verildi.
Gülen'in okullarının Suudi Arabistan'a niye giremediğini, Rusya'nın ve bazı Türki cumhuriyetlerde "bu okullarda casus yetiştiriliyor" diye neden kapattıklarını, izinlerinin iptal edildiğini ise hiç kimse dile getirmedi.

Daha sonra kürsüye gelen Chicago Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Marcia Hermansen, "Gülen hareketinin küresel bir eğitim gücü haline geldiğine" işaret etti ve bu hareketin "en temel iki ilkesinin eğitim ve hoşgörü olduğunu" kaydetti.

Vatikan Dinlerarası Diyalog Konseyinin İslam Ofisi yöneticisi Prof. Thomas Michel de, "Müslüman alemindeki değişim ve gelişimin önemine" değindi ve bu değişim içinde "Gülen topluluğunun rolünün incelenmeye değer önemde olduğunu" söyledi.

Ama papa'nın "tüm dünya hıristiyan olsun" sözlerini bir kez bile hatırına getirmedi

İngiltere Eğitim Bakan Yardımcısı Remmell de, İngiliz üniversitelerinde İslami araştırmaların artırılması gereğine dikkati çekti.

İngiliz üniversitelerine her geçen gün daha çok Müslüman öğrencinin kaydolduğunu hatırlatan Remmell, "Üniversitelerimizde ve toplumsal yaşamda hiçbir korku ya da tehdide yer olmaksızın herkesin düşündüğünü söylemesini sağlamalıyız. Bu da hoşgörünün yaygınlaştırılmasıyla mümkün olacaktır" dedi.

Leeds Metropolitan Üniversitesi öğretim görevlilerinden Prof. Simon Robinson da, "Gülen hareketinin köprü işlevi gördüğünü" söyledi ve "samimi diyaloğun önemine" işaret etti. Üç gün sürecek konferansta 40'ı aşkın bildiri sunulacak. Konferansın yarın yapılacak oturumunda iki ayrı panelde 24 akademisyen ve din adamının bildiri sunması bekleniyor.

Aynı kişi daha sonra APO posteri altında düzenlediği organizasyonda Legal PKK'lıları konuşturup Türkiye'ye ve orduya karşı olmadık suçlamalarda bulundurabiliyor.

Burada artık söylenecek tek bir söz kaldı
"Evet ey milletim durmak yok sen uyumaya devam et"