Bahar Çınar’ın ilk albümü ‘Kalbim’ bir süre önce raflarda yerini aldı. Ama onun müzik geçmişi yeni değil. Ege Üniversitesi Devlet Türk Sanat Musikisi mezunu olan ve şarkılarının söz ve bestelerini kendisi yazan genç sanatçı sahne tecrübesiyle de tanınıyor. Bahar Çınar sorularımızı cevapladı.
• İzmir müzik açısından çok bereketli.
Herhalde bilemediğimiz bir sihri olsa gerek. Sanata önem veren bir şehirdir İzmir. Bunun etkisidir diye düşünüyorum. Daha çok üretim konusunda iyi müzisyenler yetişiyor gerçekten. Ama işin icraatına gelince İstanbul’a gelmek gerekti. Çünkü bu işin piyasası burada. Ben de 3 yıldır İstanbul’da yaşıyorum. İzmir’e de sık sık gidip geliyorum çünkü ailem orada.
• Aslında klasik musiki eğitimi almışsınız, neden pop’u tercih ettiniz?
Türk Musikisini çok seviyorum. Konserlerimde de her zaman yer vereceğim. Kendi şarkılarım pop tarzında olduğu için bu tarz bir albüm oldu. Çünkü Türk Müziği söylesem, yapılmış şarkıları bir de ben söylemiş olacaktım. Günümüzde Türk Müziği üretmek mümkün olsa da bizim jenerasyonda bu biraz zor. Çünkü batı kültürlerinin de etkisiyle büyüyoruz. Müzik oluşurken tüm bunların hepsini içinde barındırır. Yani müzik duygu ve düşüncelerimizin bir anlatımıysa ki öyle, bunun içinde sosyal etkiler de barındırır. Yaşadığımız ülke, zaman ve her şey vardır müziğin içinde.
• ‘Yanar Küle Dönerim’de Bodrum’u anıyorsunuz. Oranın sizin için özel bir anlamı var mıdır?
Hem de çok. 2002’de çalışmaya başladığımda hiçbir şey anlamamıştım Bodrum’dan. Birkaç yıl sonra işten başımı kaldırıp da kendimi evden dışarı attığımda, Bodrum’un tadına vardım diyebilirim. Gerçi çocukken de ailemle birlikte gitmiş, denizinin rengine hayran kalmıştım. Şimdilerde de benim için bir tutkudur Bodrum. Orada çok çalıştım ve çok güzel günlerim geçti. Hala çok sevdiğim dostlarım var. Bana ilham veriyor.
• Bir şarkınızda ‘mutlu aşk bulunmaz yarattığını seversin’ diyorsunuz. Bunu anlatır mısınız?
14 yaşlarındaydım. O yıllarda beklentiler yüksek oluyor. Zamanla elinizdekilerle mutlu olmayı öğreniyorsunuz. Küçük şeylerden büyük zevkler almayı öğreniyoruz. Bu sözleri de o zaman yazmıştım. Yani belki de aşk bize değil, zamanla biz aşka kendimizi uyduruyoruz.
İlhan Şeşen’in albümümü beğenmesi gurur verdi
• Grup Gündoğarken etkisi var sanki şarkılarınızda.
İlhan Şeşen çok sevdiğim bir bestecidir. Şarkılarını çok se-verek dinlerim. Öyle bir tarza benzettiğiniz için de ayrıca teşekkür ederim. En azından sadece ritm sound’lu, hiçbir melodisi olmayan şarkılara değil de duygu yüklü, müzikalitesi yüksek şarkılara imza atan bir müzik adamına benzettiniz. Onun gibi Fikret Kızılok, Barış Manço, Cem Karaca, Erkin Koray, Timur Selçuk, Nazan Öncel, Orhan Gencebay, Teoman sevdiğim isimler. Ama zorlamakla müzik olmaz. Böyle bir yatkınlığınız varsa taklit etmez, kendi tarzınızı kendiliğinden oluşturursunuz.
Bir de anım var İlhan Şeşen’le aslında, Veli Bar’da dinlemiş kendisi albümümü.
Bir gece saat 3 gibi telefonum çaldı, uyandım. Geçen kasım kaybettiğimiz rahmetli Veli Ağabey. Hala inanamıyorum öldüğüne. Bu olay yazın oluyor. Telefonum çaldı, açtım. “Seni uyandırdım ama bak burada kim var, şimdi telefonu ona vereceğim” dedi. Bir yandan da kendi şarkılarımı telefonda duyuyordum. Telefonu İlhan Şeşen’e verdi. Yakın arkadaşıydı kendisi. Ben ilk kez konuşacaktım. Bana o gece telefonda öyle güzel şeyler söyledi ki, değişik ve bana has bulduğunu, yolumda ilerlemem gerektiğini ve bundan sonra yapacağım ilk şarkıyı ilk olarak kendisine dinleteceğime dair benden üç kez söz aldı. Bu unutamayacağım bir anı olacak.
Ankaralılar kaçırmayın!
Türkçe rock müziğin tartışmasız babası Erkin Koray 26 Şubat akşamı Ankara Dib Sahne’de hayranlarıyla buluşacak.
Dizi müzikleri ünlü
Six Feet Under, Sex And The City, Nip/Tuck gibi çok izlenen dizilerin müziklerindeki imza olarak tanıdığımız Phillippe Cohen Solal yarın akşam Lucca’da çalacak. Dünya müziğinin unsurlarını tango ile harmanlayan Gotan Project’in de mimarı olan ünlü DJ son albümü The Moonshine Sessions’dan parçalar da çalacak.
Flamenko ve caz
Flamenkonun en önemli seslerinden Diego El Cigala son albümünden yepyeni şarkılarla 4 Mart akşamı İş Sanat’ta. Flamenko ve cazı harmanlayan El Cigala “iki damla gözyaşı” anlamına gelen Dos Lágrimas adlı albümünü tanıttığı dünya turnesi kapsamında Türk izleyicilerle buluşacak.
Sermet piyanoda
Ülkemizin önde gelen piyanistlerinden Hüseyin Sermet, 1 Mart Pazartesi akşamı saat 20.00’de İKSV Salon’da bir konser verecek. Sermet, konserde Charles-Valentin Alkan, Chopin ve Liszt’in yapıtlarını seslendirecek.
Yeni bir festival
İlhan Erşahin ve müzisyen dostları, 2-11 Mart arasında Garanti Caz Yeşili kapsamında Nublu Jazz Festival için İstanbul’da. 70’lerin efsane trompetçisi Eddie Herderson’dan, Avrupa cazının önemli isimleri Bugge Wesseltoft’a pek çok sanatçı Babylon’da sahne alıyor. (STAR)