TBMM Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı Vahit Kirişçi, AA

muhabirine yaptığı açıklamada, TBMM Başkalığı katkıları ve Türkiye Süt

Et Üreticileri ve Sanayicileri Birliği (SETBİR) işbirliğiyle organize

ettikleri "Süt Kokteyli"ni, yarın TBMM Şeref Salonu'nda saat 18.00

ile 20.00 arasında vereceklerini belirtti.

    Kirişçi, TBMM'nin tatile çıkacak olması nedeniyle "21 Mayıs"

yerine 18 Mayıs'a aldıkları süt kokteylinde, süt ve süt ürünlerinin

ikram edileceğini belirterek, "TBMM'de ilk olacak bu kokteyli

geleneksel hale getireceğiz. Amacımız, tüketimi özendirmek, sektöre

moral vermektir" dedi.

    Türkiye'nin, süt tüketimi konusunda Avrupa ülkelerinin çok

gerisinde yer aldığına işaret eden Kirişçi, Finlandiya'da 139,

İsveç'te 111, Fransa'da 68, Romanya'da 75 litre olan kişi başına

yıllık süt tüketiminin Türkiye'de 24 litre seviyesinde kaldığına

dikkati çekti.

    Kirişçi, Türkiye'de süt pazarının liderinin yüzde 68 oranla açık

süt olduğunu, oysa, açık sütün özellikle sıcak havalarda, hayvanın

memesinden çıkıp, tüketiciye ulaşıncaya kadar bozulma riski taşıdığını

ifade ederek, şunları söyledi:

    "Türkiye'de yılda yaklaşık 11 milyon ton süt üretiliyor, ancak,

bunun sadece 2 milyon tonu sanayide değerlendiriliyor. Geri kalan 9

milyon tonluk kısmıyla ilgili çok sağlıklı bir değerlendirme yapmak

mümkün değil. Oysa, ABD'de sütten üretilen sadece peynir çeşidi 900

civarındadır. Türkiye'de ise bunun 10'da biri nispetinde bile olmadığı

görülüyor.

    Özel besleyici özelliğe sahip yoğurtlar yıllar önce Avrupa ve

Amerika'da tüketilmesine rağmen bu çeşitler ülkemize daha geç girdi.

Eğer bugün, süt üreticilerinin bir arz fazlalığı varsa bu sıkıntının

temelinde, sütü hammadde olarak kullanma kabiliyetimizin yetersizliği

yatmaktadır. Yani batıda süt ve süte dayalı binlerce, onbinlerce ürün

çeşitliliği söz konusuyken Türkiye'de  bundan söz etmek mümkün

değil."

    -SOĞUK ZİNCİR DÖNEMİ-

    Kirişçi, sütün hayvanın memesinden çıkıp sanayiye hammadde olarak

ulaştığı dönem olan ve 'soğuk zincir' adı verilen süreçte Türk

hayvancılığının çok ciddi eksiklerinin bulunduğunu belirterek,

konuşmasını şöyle sürdürdü:

    "Bu eksikleri kısa dönemde gidermek zorundayız. Bu nedenle,

bakanlığımız, kooperatiflerin soğuk zincir yönünden altyapısını

güçlendirmek amacıyla destekler veriyor. Bugüne kadar kooperatiflere

verilen destek 1 katrilyon lirayı aştı."

    Kirişçi, Avrupa Birliği'ne giriş sürecinde, ete ve süte

gelebilecek kotadan Türk yetiştiricilerinin menfi yönde etkilenmesinin

söz konusu olabileceğini, bu nedenle hükümet tarım ve hayvancılıkla

uğraşan kesimin sorunlarına öncelik verdiklerini vurguladı.

    Genelde tarımı, özelde hayvancılığı desteklemek, sütün sanayide

değerlendirilmesini ve tüketimini özendirmek istediklerini anlatan