Ergenekon iddianamesinde yer alan Doğan Grubu yöneticileri ile eski Başbakan Mesut Yılmaz, BDDK eski Başkan Yardımcısı ve Citibank yöneticisi arasında geçtiği iddia edilen telefon kayıtları medyada yeni bir savaş başlattı.
Çukurova Grubu "Pamukbank'ı işte böyle gasp etmişler" manşetiyle yayınladığı belgelerle Doğan Grubu'nun el konulma sırasında kamu yöneticileri ve siyasileri baskı altına aldığını yazarken, Doğan Grubu gazeteleri konuşmaların uydurma olduğunu, mahkemeye gideceklerini duyurdu ve Akşam'ın manşetine "Kimse gasp etmedi, kendi hortumladı" başlığı ile sürmanşetten yanıt verdi. Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök bugünkü köşesinde "Böyle sahtekarlık görmedim" derken, Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Serdar Turgut ise belgelerdeki V .D'nin Ertuğrul Özkök olduğunu yazdı. İşte manşetlerden yürütülen o savaş ve genel yayın yönetmenlerinin bugünkü köşeleri:
AKŞAM GAZETESİ'NİN MANŞETİ:
PAMUKBANK'I İŞTE BÖYLE GASP ETMİŞLER
Ergenekon iddianamesinin ek dosyasından tüyler ürperten deliller çıktı. Doğan Medya Grubu’nun bir yönetim kurulu üyesi (rumuz ismi Veli Dural), 6 yıl önceki Pamukbank’a el koyma işini bir BDDK üyesiyle (rumuz ismi Ali Vural) adım adım planlayarak organize etmiş.
Telefon konuşmalarında Aydın Doğan, Mesut Yılmaz ve Kemal Derviş’in Pamukbank’ın sahibi Çukurova Grubu’nu bitirmek için anlaştığı ifadesi geçiyor. BDDK bürokratı el koyma operasyonu öncesi Doğan Grubu’nun yöneticisinden medya desteği rica ediyor .
Dinlemeye takılan bir bürokrat, BDDK’nın el koyma işlemini “Çukurova Holding’in sahibi Karamehmet’i bir daha bankacı olamayacak” şekilde yaptığını anlatıyor. Doğan Grubu yetkilisi bu müjdeli haber üzerine “Aydın Bey bu iyiliği kesinlikle unutmaz” diye gülüyor...
O iş olacak, merak etmesin Beyefendi’ye çok çok selam
16.06.2002, Saat: 17:32 Konuşanlar: Ali VURAL rumuzlu BDDK üyesi: A.V.
Veli DURAL rumuzlu Doğan Medya Grubu Yönetim Kurulu Üyesi: V.D.
A.V.: Abi merhaba...
V.D.: Merhaba kardeş, n’apıyon?
A.V.: Sağol abi, senden ne var, ne çok?
V.D.: İyi be dünya hali.
A.V.: Abi; “O konu”*da işler yolunda mı?
V.D.: Merak etme sen, Beyefendiye** olayın muhakkak biteceğini söyle zaten öyle de olacak. Endişe edecek bir durum yok yani.
A.V.: Sorun çıkmaz di mi abi?
V.D.: Çıkmaz, çıkmayacak da zaten merak etme ve etmeyin.
A.V.: Tamam abi sana güveniyoruz. Aman abi; sorun filan çıkarsa önce beni ara. Gözünü seveyim. Tamam mı? Görüşürüz. Saygılar.
V.D.: Saygı bizden, Beyefendiye çok selamlar...
NOTLAR:
* O konu: Pamukbank’a el konulma çalışması.
** Beyefendi:
Aydın Doğan
Aydın Bey sıkıntılı dediler bana
16.06.2002, Saat: 19:28 Konuşanlar: Ali Vural rumuzlu BDDK üyesi: A.V.
Mesut Yılmaz: Başbakan Yardımcısı, ANAP Genel Başkanı: M.Y.
A.V.: Sayın Başkanım iyi akşamlar...
M.Y.: Seni dinliyorum. TOBB’un toplantısı var ona katılacağım. Çıkmam lazım.
A.V.: Az önce ben Cevdet Bey’le görüştüm bilmiyorum size arz etti mi?
M.Y.: Geldi bir şeyler söyledi.
A.V.: Aydın Bey’in sıkıntılı olduğundan bahsettiler bana.
M.Y.: Eeeee...?
A.V.:“O”* konuda kendisine merak etmemesi konusunda Veli Bey aracılığıyla endişelerinin yersiz olduğundan bahsettim.
M.Y.: Tamam ben konuşurum. Gelişmeler ne alemde?
A.V.: Sessiz ve derinden gidiyoruz efendim.
M.Y.: Güzel güzel Engin** beni bir arasın.
A.V.: İleticem efendim. Memnun olmanıza sevindim.
M.Y.: Diğer konular ne oldu, saatin önemi yok evden de ararsın.
A.V.: Anladım efendim.
M.Y.: OK.
A.V.: Hörmet ederim, hanfendiye de saygılarımı iletin efendim.
M.Y.: İletirim. Bilgi bekliyorum.
A.V.: Arz edicem efendim.
DÖNEMİN DOĞAN HOLDİNG YÖNETİM KURULU ÜYELERİ
Yönetim Kurulu Başkanı: Aydın Doğan. Üyeler: Işıl Doğan, İmre Barmanbek, M.Tufan Darbaz, M.Çetin Hacaloğlu, Bora Gemalmazoğlu, Mustafa Aysan, Orhan Karabulut, Arnold Hornfeld, Arzuhan Yalçındağ ve Taylan Bilgel.
ŞAİBE ALTINDAKİ O BDDK ÜYELERİ
Yönetim Kurulu Başkanı: Engin Akçakoca. Üyeler: Prof. Dr. Kemal Çevik, Yusuf Ziya Önder, Ali Akın Tarı, Atilla Taşdemir, Mehmet Nuri Doğulu.
Bu holding başa bela olacak kadar büyüdü
18.06.2002 Saat: 07:45 Ali Vural rumuzlu BDDK Üyesi: A.V. Mr. Anderson: Citibank Başdanışman Yardımcısı
A.V.: Mr. Anderson, rahatsız etmedim değil mi?
Mr.A.: Hayır,hayır lütfen....
“Pamukbank” konusunda her şey yolunda öyle değil mi?
A.V.: Evet, merak edecek bir şey yok.
Mr.A.: Biliyorsunuz. Temsil ettiğim insanlar var. Ve onların beklentilerini boşa çıkaramam.
A.V.: Biliyorum beyefendi.
Mr.A.: Engin Bey’le de az önce konuştum.
A.V.: Evet
Mr.A.: Tüm planlar yolunda gidiyor.
A.V.: Tamamıyla efendim.
A.V.: Bizler endişe etmeyiz, sizler endişe edersiniz.
Mr.A.: Niye pek anlamadım?
Mr.A.: Bir ülkenin tekrardan yapılanması kolay değildir, derin sancılar çekilir. Türkiye’nin içinde bulunduğu durum bu durumdur. Sizin gibi bürokratlar ve vatanseverler sayesinde çok çabuk ve dinamik bir şekilde Derviş ve ekibiyle ayağa kalkacaktır.
A.V.: Sağolun efendim
Mr.A.: Konustuğumuz olay bir ülkenin tekrar yapılanmasıdır. Ve bu holding başımıza ileride bela olabilecek kadar büyüdü ve iştah kabartır hale geldi. Temsilcisi olduğum insanlar durumdan rahatsız. Dolayısıyla beklenen ve muhtemel bir ölümden sonra her şeyin konuştuğumuz gibi olması gerekmektedir. Bu arada ortaya çıkacak sinerjiyi çabuk ve dikkatli olarak boşaltmamız gerekir.
A.V.: Biliyorum efendim.
Mr.A.: Şirket planladığımız gibi dağıtılacak. Ama bir sorun var. Birleşmek istedikleri yolundaki talep yazıları gelmiş olmalı. Bu konuyu biraz sürümcemede bırakacaksınız bildiğim kadarıyla. Karşı taraf Türkiye’de etkin bir isim. Hukuki yönden bu planları boşa çıkartırlar mı? Veya çıkarmak için çabaları nasıl önleyeceksiniz?
A.V.: Beyefendi o konuları siz hiç merak etmeyin. Tüm işler bizzat Mesut Bey ve Aydın Bey tarafından ayarlandı.
Mr.A.: Türk insanını tanırım; deli doludur. Kendince bir vatansever bu sürece müdahale etmemelidir.
A.V.: Siz hiç merak etmeyiniz beyefendi. Zaten bu konu adli tatile kadar muallakta kalacaktır. Tatil filan derken zaman geçecek ve “O” iş bittikten sonra anlaşılana kadar biz ‘Pamukbank’ı satacak pozisyona getiririz. Ve olay bitecek.
Mr.A.: Konunun garantörlüğünüz altında olduğunu biliyorum. Satış sürecinin de çok hızlı olması gerekliliği konusunun altını Engin Bey’le yaptığım konuşmada da dile getirdim.
A.V.: Aynen konuştuğumuz gibi olacak efendim.
Mr.A.: Endişem sadece ve sadece olayın hukuki boyutu; bunu yinelemekte yarar görüyorum.
A.V.:Efendim, gereken herşey yapıldı.
Mr.A.: Nasıl yapıldığı hakkında biraz bilgi verirseniz iyi olur, Engin Bey’le konuyu değerlendiremedik. Bilgi vermem gereken yatırımcılar olduğunu söylememe gerek yok herhalde.
A.V.: Efendim ayrıntıları telefonda konuşma uygun değil ama....
Mr.A.: Kısaca lütfen...
A.V.: Aydın Bey senelerdir her büyük faaliyetini toplantının yardımıyla istedikleri adamlar yerleştirilmistir. Kıramazlar kendilerini. Ayrıca etkin yerlerdeki adamlar alınamamışsa 2. adam durumundakiler yerleştirilmiştir. Dolayısıyla daha da olmazsa satın alınacaktır.
Mr.A.: Ya satın alınmazsa
A.V.: Herkesin bir bedeli vardır. Bunu siz daha iyi bilirsiniz.
Mr.A.: Bir deli çıkarsa sizi mesul tutacağımızı bilmenizi isterim.
A.V.: Merak etmeyin efendim. Relax olun lütfen.
Mr.A.: Tamam. Peki. Satranç zor bir oyundur.
A.V.: Mat edeceğiz efendim.
Mr.A.: Mat olmamamız dileklerimle...
A.V.: Hoşçakalın efendim.
Unutmadan
Mr.A.: Buyrun.
A.V.: Yapılacak olan operasyon hızlı olacağı için dikkat çekecektir. Fonda bu kadar banka varken filan nasıl oluyor diye sorular gelecektir. Kamuoyunu yanımıza almamız için sizin desteğinize ihtiyacımız var.
Mr.A.: Tamam gereken destek verilecektir.
A.V.: Zaten Aydın Bey buradan bastıracaktır. Ama sizin de ufak bir yardımınız gerekli.
Mr.A.: Anladım birinci ağızdan olmaz da hallederiz.
A.V.: Saygılar sunarım.
Mr.A.: Teşekkürler,tekrar görüşmek üzere.
Haber borsayı düşürür, yolumuzu buluruz
18.06.2002, Saat: 08:30 Konuşanlar: Ali Vural rumuzlu BDDK Üyesi: A.V.
Engin AKÇAKOCA Dönemin BDDK Başkanı: E.A.
A.V.: Buyrun beyefendi.
E.A.: Kiminle konuşuyorsun bi saattir?
A.V.: Mr. Anderson aradı.
E.A.: Benimle de konuştu ne pimpirikli herif yav.
A.V.: Sadece bizi iyi tanıyor hepsi bu.
E.A.: Ben çıkıyorum.
A.V.: Sen de gel. Ne konuştunuz değerlendirip bilgi vericem bakana, sen de ara bilgi ver Mesut’a.* Salak salak konuşuyor benim canımı sıkıyor.
A.V.: Siz aradınız mı geçen gün?
E.A.: Aradım aradım.
A.V.: Sizi sorarsa ne diyim?
E.A.: Ne bileyim canım at bir şeyler. Uydur.
A.V.: Peki efendim.
E.A.: Ben iş yerine geçiyorum hemen gel. Son gözden geçirmeleri yapalım birlikte.
A.V.: Tamam efendim.
E.A.: Unutmadan bi seyler duydum. Şu İsviçre bankasından para getirmişsin yine. Yavrum şu işin arifesinde yapmasana şöyle şeyler. Gerçi Tantan** yok ama biri anlayacak. Peşine düşecek.
A.V.: Merak etmeyin siz bir
şey olmaz.
A.V.: Nasıl olsa bu haberden sonra borsa düşecek biraz yolumuzu bulalım.
E.A.: Karılarla az ye oğlum parayı sen de.
A.V.: Valla yalan.
E.A.: Hadi len. Çabuk gel...
A.V.: Tamam efendim. Şimdi çıkıyorum.
NOTLAR:
(*) Mesut YILMAZ: Başbakan Yardımcısı.
(**) Sadettin TANTAN:Eski İçisleri Bakanı.
Derviş bugün Devlet’e bilgi verecek, Özkan zaten biliyor
18.06.2002 Saat: 08:52 Ali VURAL rumuzlu BDDK üyesi: A.V.
Mesut YILMAZ Başbakan Yardımcısı: M.Y.
A.V.: Günaydın beyefendi.
M.Y.: Günaydın.
A.V.: Az önce Mr.Anderson’la görüştük.
M.Y.: Eeeeee... Ne dedi?
A.V.: Endişelerini ve iyi niyet dileklerini iletti.
M.Y.: Evet.
A.V.: Endişelerin yersiz olduğundan bahsettim.
M.Y.:Anladım. Niye senle konuştu? Engin’le de görüşmüş mü? Niye beni aramamış? Engin niye bu konuda aramıyor beni?
A.V.: Bilemiyorum efendim.
M.Y.: Doğru söyle Engin nerde? Engin de bitti. Değiştireceğim zaten onu.
Seni yerine düşünüyorum.
Ne dersin?
A.V.: Siz nasıl uygun görürseniz efendim.
M.Y.: Ölmedi ki p...venk yav.
A.V.: Haklısınız efendim.
M.Y.: Nerde Engin?
A.V.: Efendim benim aramamı söyledi. Sizin sorularınızdan sıkılıyormuş.
M.Y.: Demek öyle şehzadenin burnunu sürtmeli biraz şu işi bir bitirsin hele ben soracam ona.
(Bir müddet konuşma olmaz, sonra tekrar başlar)
M.Y.: Desteği unutmayacaklar di mi?
A.V.: Yok efendim hemen verecekler. Endişe etmeye gerek yok.
M.Y.: Şu Çevik’i** hiç süphelendirmeyin tamam mı?
A.V.: Hiçbir konudan haberi yok efendim. Çok saşıracak.
M.Y.: Haaaa (Gülüyor) Çooook hem de pek çokkkkkk...
M.Y.: Bugün Devlet *** ile Özkan’a **** brif verecek Derviş... ***** El koymamız lazım filan diyecek.
A.V.: Biliyorum efendim. Kendisiyle görüştük.
M.Y.: Özkan’ın zaten haberi vardı.
A.V.: Evet efendim.
M.Y.: Engin ****** şehzadeye söyle ulaşsın bana.
A.V.: İleteceğim efendim
NOTLAR:
(*) Bülent Ecevit (Başbakan)
(**) Kemal Çevik: MHP kontenjanıyla BDDK Başkan Yardımcısı
(***) Devlet Bahçeli Başbakan Yardımcısı
(****) Hüsamettin Özkan Başbakan Yardımcısı
(*****) Kemal Derviş Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı
(******) Engin Akçakoca BDDK Başkanı.
18 Haziran, 23.23’teki telefon kaydı
İki gün sonra kamuoyuna duyurulacak “El koyma” öncesi telefon kaydı. Konuşanlar: Ali Vural rumuzlu BDDK Üyesi ile Veli DURAL rumuzlu Doğan Medya Yönetim Kurulu Üyesi
V.D. : Haaa Haaaaaa...
A.V.: Kararı aldık tamamdır bu iş... Olay bitti gözümüz aydın...
V.D. : Ciddi misin? Şok olacaklar abi
A.V.: Çevik hâlâ şokta oğlum
V.D. : Ne zaman el koyacaksınız?
A.V.: Koyduk bile yavrum. Sadece açıklamak kaldı
V.D. : Anladım abi. Ne zaman açıklayacaksınız demek istemiştim.
A.V.: Hemen Aydin Bey’i arayayım. Haber vereyim. Sevinsin garip....
V.D. : Engin vermiştir yavrum.
A.V.: Olsun.... Ben yine yalakalığımı yapayım.
V.D. : Sen bilirsin yalaka kardeşim.
A.V.: Sağol kardeş görüşürüz.
V.D. : Abi nerdesin gel bir şeyler içelim.
A.V.: Yok yok gelmiyim. Çeyrek geçe toplantıdan çıktık. Hemen toplandım çıktım, arabadayım. Zaten ihmal ettik dalga yüzünden karıyı...
V.D. : Haklısın abi. 14-4’le 3’e mi soktunuz?
A.V.: Evet evet, hortumcuya soktuk, kitlemek lazım yoksa başımıza bela olur onlar. Ne diyecem... Aydın Bey bu kıyağı unutmaz di mi?
V.D. : Yok abi kesinlikle unutmaz. Merak etme sen. İyilikler unutulur mu hiç.... Abi ben Keops’tayım. Eğer gelirsen beklerim. Erdal’lar filan var. Otururduk hani. Bu olayı kutlardık.
A.V.: Yok güzelim ben çok yorgunum direkt eve giderim. Yarın ki fırtınaya dinç olarak kalkmalıyım.
V.D. : Tamam abi.
İyi geceler
DOĞAN GRUBU'NUN YANITI: KİMSE GASP ETMEDİ, KENDİ HORTUMLADI
Hayali bir telefon konuşması ile yeniden gündeme getirilmeye çalışılan Pamukbank’a el konulması olayında, gerçeklerin ne olduğunu hatırlatmak için, o tarihte yayınlanmış bilgilendirme raporlarına bakılması yeterli.
Hayali bir telefon konuşması ile yeniden gündeme getirilmeye çalışılan Pamukbank’a el konulması olayında, gerçeklerin ne olduğunu hatırlatmak için, o tarihte yayınlanmış bilgilendirme raporlarına bakılması yeterli.
Hayali bir telefon konuşması ile yeniden gündeme getirilmeye çalışılan Pamukbank’a el konulması olayında, gerçeklerin ne olduğunu hatırlatmak için, o tarihte yayınlanmış bilgilendirme raporlarına bakılması yeterli.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından hazırlanan ’Pamukbank’ın Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na Devir Nedenleri’ ile ilgili rapor, Çukuruova Grubu’nun patronu Mehmet Emin Karamehmet’in kendi bankasını hortumlayarak, batışına neden olduğunu gözler önüne seriyor.
PAMUKBANK’a el konulmasının gerekçelerinin yer aldığı raporda, bankanın toplam kredilerinin yüzde 69’unun Çukurova Grubu şirketleri tarafından kullanıldığına dikkkat çekiliyor. Bankanın grup şirketlerine verdiği kredilerin geri dönüşünün olmadığına dikkat çekilen raporda, bankanın en önemli sorununun da bu olduğu vurgulanıyor. Bunun da bankanın mali bünyesini olumsuz etkilediği, gelir-gider dengesinin bozulduğu rakamlarla anlatılan raporda, "Grup banka kaynaklarını bankanın emin şekilde çalışmasını tehlikeye düşürecek biçimde kendi lehine kullanmıştır" deniliyor.
Her 100 liranın 69’unu cebine attı
GERÇEK 1
Bankayı patronu kuruttu
Pamukbank’ı o tarihteki sahibi Mehmet Emin Karamehmet batırdı. Çünkü;
Daha 1989’da zora düşerek Hazine yakın izlemesine geçen bankadan kendi şirketlerine kredi kullandırmaya devam etti, ta ki banka kaynakları kuruyana kadar.
GERÇEK 2
Hayali kredi işlemleri yapıldı
Bankaya el konulduğu tarihte Karamehmet şirketlerine verilen batık kredilerin toplama oranı yüzde 69 düzeyindeydi. Yani banka her 100 liranın 69’unu patronuna borç vermiş ve geri alamamış durumdaydı.
Banka’nın battığı belli olmasın diye grup şirketlerine açılan kredilerin faiz oranlarında sahte indirimler yapılıyor, kambiyo zararı gizlenmek için için fiktif (hayali) işlemlere başvuruluyordu. Yani Pamukbank’ın bilançosu yalandan ibaretti.
GERÇEK 3
Zararı halka ödetecekti
2001 krizi çoğu bankayı silip süpürdü. Kalan bankalar da batmasın diye devlet sahiplerine bir imkan tanıdı. Patronlar yatlarını, katlarını satıp bankalarına para yatırmaya davet edildi.
Üstelik devlet banka sahiplerinin yükünün yarısını karşılayacaktı. Diyelim ki 100 liralık yeni ve ek sermaye ihtiyacı var... Banka sahibi 50 lirasını, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu diğer 50 lirasını yatıracaktı.
Ama Pamukbank’ın patronu, aslında yarı maliyeti vatandaşın cebinden çıkacak bu operasyona bile yanaşmadı. Bunun yerine Pamukbank’ı diğer bankası Yapı Kredi ile birleştirmeye kalktı, BDDK’dan izin istedi.
Eğer batık Pamukbank’ın Yapı Kredi ile birleşmesine izin verilseydi... Türkiye’nin en büyük bankalarından birisinin bilançosuna o tarihte bile çok büyük bir rakam olan 4 katrilyon TL tutarında zarar yazılacaktı.
Yapı Kredi’nin küçük, büyük çok sayıda yerli ve yabancı ortağı vardı. Karamehmet üzerine düşeni ödemiyor diye Pamukbank’ın devasa zararına ortak edilmeleri girişimi hepsini tedirgin etti, BDDK’ya itiraz yağdı.
Hatta yabancı ekonomi çevrelerinin saygın gazetesi Wall Street Journal bir haberinde, "Yapı Kredi’nin Pamukbank’ı devralacağı haberi yatırımcıları temkinli bekleyişe soktu" ifadesini kullanarak dış dünyanın korkusunu yansıttı.
Bütün gerçekler devlet belgelerinde görülüyor
Pamukbank’ın neden battığı konusunda ne hayali telefon konuşmalarına, ne de komplo teorilerine gerek vardır.
Gerçek tüm çıplaklığıyla devletin belgelerinde, rakamlarında yatıyor. Hortumcu patron ve medyadaki yandaşları suçlu arıyorsa tamamı halkın cebinden ödenen bu faturaya baksınlar, yetmezse ve utanmazlarsa aynaya baksınlar.