Devlet Personel Başkanlığının (DPB) 50. Kuruluş Yıldönümü nedeni ile düzenlenen “Personel Yöneticilerinin Bilgilendirilmesi Semineri”nin açılışında konuşan Yazıcı, devletin temel işlerinin, kendisini oluşturan insanlara kaliteli hizmet sunmak olduğunu belirtti.
         Kaliteli hizmetinde de bazı şartları olduğunu ifaden eden Yazıcı, “bunlar bilinir ama çoğu kez ıskalanır” dedi.
         Kaliteli hizmetin birinci şartının nitelikli, yetişmiş elemanlarla hizmet sunmak olduğunu anlatan Bakan Yazıcı, bunun için de başta Devlet Personel Başkanlığı olmak üzere, kamuda insan kaynaklarında çalışanlara büyük görev düştüğünü vurguladı.
         Verimli ve kaliteli hizmetin diğer bir şartını da, kamuda görev almış olan bireylerin, kendi donanımlarına en uygun pozisyonda görevlendirilmesi olduğunu dile getiren Yazıcı şunları söyledi:
         “Siz kamu personelini, birikimine uygun yerde görevlendiremiyorsanız, o ortamda hizmet üretilmesinin önünü kapatırsınız. Kaliteli hizmetin diğer bir  koşulu da, çalışanların ekonomik ve sosyal haklarının, ülkenin imkanlarına  paralel olarak yürütülüyor olmasıdır. Biz burada son derece hassasiyetle politika  izliyoruz. Çalışanlarımızın ücret artışını, hiç bir zaman enflasyonun altında
 bırakmadık. Elbette çok yeterli olduğunu düşünmüyoruz, ama önümüze böyle bir  hedef koyduk. Sayın Başbakanımız da bunu yakından takip ediyor”

657’DE DEĞİŞİKLİK

         Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, konuşmasında, personel rejiminin çok karmaşık durumda bulunduğunu da ifade etti.
         Aynı eğitimi almış insanlar arasında ücret farklılıklarının doğal olduğunu, ancak bu farklılığın çok fazla olmasının sorun oluşturduğunu anlatan Yazıcı şöyle devam etti:
         “Bunun için 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunun’da değişiklik yapan, 26 maddelik bir tasarıyı, Bakanlar Kurulunda imzaladık. Anayasa değişikliği sonrasında Meclise sunacağız. Tasarı ile önemli değişiklikler yapıyoruz. Bir örnek vereyim. Kamu kurumlarının birçoğunda kariyer uzmanlığı var. DPT’deki, Çalışma Bakanlığı’ndaki farlı ücret alıyor. Başbakanlık’taki farklı alıyor. Bunun izahı yok. Niçin farklı alsın? Bu uzmanlıksa, belli sınavdan geçirilerek buraya alınıyorsa, ücretlerdeki farklılığın izahı yok. Bunları giderecek şekilde yeni düzenleme yapıyoruz.         Yeni toplu görüşmelerde mutabık kaldığımız konuları da bu tasarı ile karşılıyoruz. Bir örnek vereyim. Memurun, bulunduğu yeri hafta sonunda izinsiz terk etmesi disiplin suçu. Bu çağda bu olmaz. Bu ve buna benzer şeyleri kaldırıyoruz.
         657’de bugüne kadar birçok değişiklik yapılmış, birçok madde uygulanamaz durumda. Bunları ayıklıyoruz. Yeni bir kanun yapalım ama bu zor. Bu bir adımdır.  Kamu personel sisteminin daha etkin çalışması için gerekli yasal düzenlemeyi de inşallah gelecekte gerçekleştireceğiz.”

TOPLU SÖZLEŞMEYE GEÇİŞ

         Devlet Bakanı Yazıcı, Mecliste görüşülmekte olan anayasa değişikliği paketinde de memurlarla ilgili önemli bir düzenlemenin yer aldığını belirtti.
         Yazıcı, söz konusu düzenlemede kamu personeli için toplu görüşmeden, toplu sözleşmeye geçiş öngörüldüğüne işaret ederek, “Meclis inşallah bu önemli değişikliğe de imza atacaktır. Önce toplu sözleşmeyi gerçekleştireceğiz ve daha sonra da kamu personel rejiminde daha köklü düzenlemelere gideceğiz” diye konuştu.

4-C KONUSU

         Bakan Hayati Yazıcı, konuşmasında, 4-C üzerindeki çalışmaları sürdürdüklerini de bildirdi.
         4-C’de yargı sürecinin devam ettiğini de hatırlatın Yazıcı, “inşallah bu konuyu da sağlıklı şekilde çözeceğiz” dedi.

SAĞLIKLI VERİ TABANI İHTİYACI

         Devlet Personel Başkanı Mehmet Tekinarslan da konuşmasında, kamu personel rejiminin çeşitli sorunları bulunduğunu ve bunların görmezden gelinemeyeceğini ifade etti.
         Mevcut sistemin verimliliğe dayalı şekilde dizayn edilmediğini ve personel motivasyonuna önem verecek şekilde oluşturulmadığını kaydeden Tekinarslan, buna rağmen yaklaşık 3 milyon kamu çalışanının özveri ile görev yaptığını belirtti.
         Tekinarslan, kamunun da etkin bir personel sistemine kavuşmasını arzu ettiklerini dile getirdi ve bunun için de öncelikle, sağlam ve sağlıklı bir veri tabanına ihtiyaç duyduklarını sözlerine ekledi.