İlk açıldığında klasik bir alışveriş merkezinden çok farklı olarak üstü açık ve sokaklardan oluşan yapısı ile sektörde 'acaba' sorularına muhatap olan olan Viaport aradan geçen dönemde patronlarının bile beklentisinin çok üzerine çıktı. 1.5 senede toplam 30 milyon kişiyi ağırlayan Viaport'un büyük bir ilgi gördüğünü belirten Bayraktar Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Coşkun Bayraktar, hiçbir boş mağazalarının olmadığını, üstelik onlarca markanın da içeri girebilmek için sırada olduğunu anlattı. Alışveriş merkezlerinde artık yeni bir dönemin başladığını ve bundan sonra büyük alanlı yaşam merkezlerinin öne çıkacağını söyleyen Bayraktar ile yeni yatırımlarını, AVM'lerdeki trendleri, açılacak olan otel ve eğlence merkezi ile toplam 220 milyon euroya maliyete ulaşacak Viaport'un son durumunu konuştuk.   

- Viaport beklentilerinizi karşıladı mı?

Biz Viaport'u 2008 Ağustos'ta açtık ve beklentilerin çok üzerinde bir gelişim izlediğini söyleyebilirim. Ayda 1.5 milyon ziyaretçi ile bizim dahi tahminlerimizin çok üzerine çıktı.

- Sizce niye bu kadar ilgi gördü?

Çünkü çok farklı ve şimdiye kadar olmamış, yapılmamış bir konsept. Biz burayı alışveriş merkezi olarak değil de insanların vakit geçirmek istediği bir yer olarak konumlandırdık. Üstü tamamen açık ve sokaklardan oluşan bir yaşam merkezi. Bu hali ile de insanlar için bir çekim merkezi oldu.

Biz tek katlı bir yapıyız, müşterinin de istediği bu zaten. Sokaklarında gezerken hep farklı mimarilerden örnekler görebiliyorsunuz..

- Büyüklüğü nedir?

340 bin metrekarelik bir alan üzerine kurulu ve bu hali ile Avrupa'nın en büyük outlet merkezi. Arazi büyüklüğü olarak da Türkiye'nin en büyük AVM'lerinden biriyiz.  

- İstanbul'da üstü açık bir AVM yaparken hava şartlarından çekinmediniz mi?

Bağdat Caddesi'nde, Nişantaşı'nda, orada burada kışın hayat duruyor mu? Nitekim burada da durmadı. İnsanlar paltosunu giyip dolaştı. Açıldığımızdan bu yana toplam 30 milyon kişi ziyaret etti. Üstü açık bir konsept olduğu için özellikle ilkbahar ve yaz çok iyi ama kışın bile ayda 1.2 milyon ziyaretçiye ulaşıyoruz.

Bence bu konsept doğru ve insanların daha mutlu olduğu bir konsept. Ama en büyük zorluk büyük arazi bulabilmek. Böyle bir merkezi 30-40 bin metrekarelerde yapamazsınız, en az 100 bin metrekare olmalı.

- Bunda sonra trend üstü açık AVM'ler olabilir mi?

Bence artık eğilim üstü açık AVM'ler. Bizim ilgilendiğimiz yeni projeler var ve onlarda da aynı konsepti kullanacağız.

Eskiden markalara ulaşmak birinci öncelikti. Dolayısıyla 3-4 katlı bir bina yapıp markaları dizdiğiniz zaman oluyordu. Ama artık markalara ulaşabilirlik inanılmaz arttı. Her markanın her yerde şubesi var. Dolayısıyla öncelik markalar değil. Öncelik proje ve diğerlerinden ayrılmak zorundasınız.

Eren GÜLER yazıyor

hurriyet.com.tr

- Nasıl?

Farklı işler ve konseptlerle. Eğlenceyi öne çıkaracaksınız, kalış süresini uzatacaksınız. Çocuklar ve aktiviteler de çok önemli. Tüm bunlar için de büyük alanlar gerekiyor. Bence bu yüzden artık küçük AVM'lerin fazla şansı olmayacak.

Farklı konseptler ve hayaller sunan, alanı büyük AVM'ler kazanacak.

- Size alışverişe gelen kitlenin öne çıkan özelliği var mı?

Bu kadar yüksek bir sayıya ulaşmak için çok geniş bir hedef kitleyi sahiplenmeniz lazım. A Plus'dan C'ye kadar kadar her kesimden buraya ziyaretçi akını oluyor. Mesela geçen pazar günü tam 210 bin kişi geldi. Dolayısıyla burada herkes var.

Etrafımızda çok lüks villalar var, oradan geliyorlar, birçok ünlü isim, Fenerbahçeli futbolcular... Şurayı burayı çekemiyoruz diye bir durum yok. Bir de Viaport bir outlet ve herkes markayı ucuza almak istiyor. Bu outlet özelliği bizim hedef kitlemizin genişlemesini sağlıyor.

- Boş dükkan var mı?

Yok... Olmadığı gibi de sırada 30'ün üzerinde marka var.

- Kiralamalarda hiç sorun yaşadınız mı?

Biz Viaport'u yüzde 100 dolulukla açtık. Geçtiğimiz dönemde bazı AVM'lerde yaşanan kiracı problemlerini de yaşamadık, çünkü memnunlar. AVM'lerde genel memnuniyetsizlik varsa kavga oluyor. Ama onu kavgaya dönüştürmemek lazım, adam mutsuzsa gereğini yapacaksın. Bu bir kazan-kazan ilişkisi. Önce kiracının mutlu olması lazım.

- Yeni yatırımlarınız var mı?

Viaport'un hemen yanına 750 yataklı çok büyük bir fuar ve kongre oteli yapıyoruz. İçinde 40'a yakın toplantı salonu ve 20 bin metrekarelik fuar alanı var. Mayıs ayında oteli açmayı planlıyoruz. Bölgenin böylesi bir fuar oteline çok ihtiyacı var. Etrafındaki organize sanayiler, Sabiha Gökçn Havalimanı ve yola bu kadar yakın başka bir otel de olmadığını düşünürseniz herhangi bir şekilde doluluk problemi yaşamayacağımızı tahmin ediyorum.

Ayrıca otelin altında yeni bir alışveriş sokağı devreye girecek. Vakko, Calvin Klein, Armani gibi markaların outletleri bu sokakta yer alacak.

- Otel de yapılınca Viaport'un yatırımları bitmiş olacak mı?

Viaport'un ön tarafına bir tane eğlence parkı düzenliyoruz. Yurtdışından yeni oyuncaklar geliyor, 10 dönüm üzerine toplam 10 milyon dolarlık bir yatırım bu. Haziran başında devreye girmiş olacak. Böylece eğlencesi, alışverişi, oteli ve turizmiyle tam bir kompleks olacak.

Toplam yatırım maliyeti de 220 milyon euroya ulaşacak.

- Viaport'tan sonra yeni bir alışveriş merkezi açacak mısınız?

Avrupa Yakası'nda da bir Viaport açacağız. Ama biz orada da Kurtköy'deki büyüklüğe ulaşmak istiyoruz. Bu nedenle halen yer arıyoruz. Bulduğumuz anda Viaport'un aynısını Avrupa tarafına da yapacağız. 

Aynı şekilde yakın zamanda Viport konseptini yurtdışına da taşıyacağız.

- Belirli bir yer var mı?

Özellikle Kuzey Afrika ve bizim güneydoğumuzda Suriye ve Mısır gibi ülkelere bakıyoruz. Oralarda doğru düzgün hiçbir proje yok ama halkında inanılmaz bir alışveriş tutkusu var ve çok dinamik pazarlar...

- Mısır filan gerçekten çok dinamik mi?

Hem de nasıl dinamik... 70 milyon nüfus var ve bütün dünya orada. Herkes pastadan birşey kapma derdinde. Biz yanlış görüyoruz buradan. Unilever gitti ve en büyük fabrikayı Mısır'a yaptı mesela, bunun gibi bir dünya yatırım var. Halkın büyük kısmı çok fakir ama diğerleri çok iyi alışveriş yapıyor.

Artık iş dünya cumhuriyetine döndü, tepedekiler diyor ki 'bu ülke büyüyecek' ve büyüyor... Bence Mısır da bunlardan bir tanesi.

İnsanlar hafta sonu olunca kendini dışarı atmak istiyor, standart hayatının dışına çıkmak istiyor. Dünyanın her tarafında öyle ya da böyle bir alım gücü var. Bu Kenya'da da var. Hatta bizi oradan da çok çağırdılar mesela.

- Gidip baktınız mı?

Daha kısmet olmadı ama gideceğiz. Her yerde bir potansiyel var, onu anlatmaya çalışıyorum. İnsanlara standart yaşamlarının dışında bir konsept sunduğunuzda işe yarıyor.

- Yurtdışına Türk markalarını götürecek misiniz?

Birinci önceliğimiz o zaten. Baktığımız ülkelerde Türklere karşı inanılmaz bir algı var. Oraya siz gidin, uzaydan gelmiş gibisiniz, inanılmaz bir saygı sevgi muhabbet var. Çok net görülüyor oralarda.