Yıkılıp yıkılmayacağı uzun süre tartışılan ve son olarak Meclis Başkanı İsmail Kahraman’ın minare yapılacağını açıkladığı TBMM Camii’nde beklenmeyen bir gelişme oldu. Gazete Habertürk'ten Saliha Çolak'ın haberine göre geçen hafta cuma günü caminin önünde eski halka ilişkiler binalarının yıkıntılarının yer aldığı alanda başlatılan moloz temizliği ve toprakla eski temellerin örtülmesi çalışması sırasında ani bir kararla caminin bir parçası olarak projelendirilen 2 kavak ağacı kesildi.
Moloz temizliğinin başladığı cuma günü çekilen, caminin de görüldüğü fotoğrafta yer alan kavakların hafta başında yerinde olmadığı görüldü. Kavakların pazar günü Meclis kapalıyken özel bir ekip getirtilerek kesildiği ve Meclis dışına çıkarıldığı öğrenildi. Kavakların köklerinin toprak ve taşıma çim örtüyle kapatılması dikkat çekti. Alana bakıldığında fark edilmeyen kavak kökleri, çim örtü kaldırıldığında ortaya çıkıyor. Kavaklar caminin hizmete açıldığı 1989’da dikilmişti.
PROJENİN PARÇASI
Ağahan Mimarlık Ödülü alan ve projesinde minare yerine mihrabın arka kısmına gelecek şekilde yerleştirilen kavaklar, cami ile birlikte yıkım tartışmaları sırasında soru önergelerine de konu olmuştu. CHP’li Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, caminin yıkım tartışmaları sürerken Meclis Başkanı İsmail Kahraman’a verdiği soru önergesinde, Mimar Behruz Çinici’nin oğlu Can Çinici ile Ulusal Mimarlık Ödülleri Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ayhan Balamir’in cami ve kavaklarla ilgili değerlendirmelerine yer vermişti.
Önergede, kavaklara ilişkin şöyle denildi: “Farklı mimarisinin yanında manevi olarak güçlü imgelerle donatılmış olan TBMM Camii için, mimarlarından Can Çinici, dünya üzerindeki hayatın inanç ve ibadetle örüldüğü takdirde cennete gitme yolunda bir başlangıç olduğunu, bu başlangıcın mimari bir yorumunu tasarladıklarını, bahçenin girişindeki ölüm ve gömülmeyi ima eden dünyanın görülebileceğini belirtmiştir. Birçok İslam âlimi tarafından da caminin minaresinin olması gereken yerde bulunan yükselen selvi ve kavak ağacı ve dua holünün cam duvarının arkasından baktığı, çok seviyeli havuzların ve nilüferli bir havuzun yer aldığı ‘yerebatan’ bahçe, cennetin bir imgesi olarak yorumlanmaktadır.”