AKP’li Özlem Türköne’nin Meclis’teki bir konuşması sırasında, “Bir bez parçasına niye tahammül edemiyorsunuz?” diye sormasını üzerine alınan Ilıcak, köşesinden veryansın etti. Ilıcak bunu yaparken kendisini o kadar kaybetti ki, türban ile Türk bayrağının aynı olduğunu bile iddia etti. İşte Ilıcak’ın dünkü yazısının ilgili bölümü: “Oysa başörtüsü, İslami değerlerin ve Müslüman kimliğin taşıyıcısı olarak görülüyor. Başörtüsüne bez parçası demekle, Türk bayrağına bez parçası demek arasında bir fark yoktur. AKP’ lilerin bu cümleleri alkışlaması da yanlıştı. Ama siz “2 yanlış bir doğru eder” derseniz ona karışamam.”

Bizimde Nazlı Ilıcak'a bir çift lafımız var. Hırsı her zaman aklının önüne geçerek sivri dilini kendi çıkarı ve geleceği için kullanmıştır.

Tıpkı geleceği düşünerek gazete ile vatandaşları dolandırdıkları gibi, Saklı saklı viski içip müslümanım diyen ve bunu bir rant olarak kulanan binlerce vatandaşın parasını alıp kaçan ve bunu normal bir şeymiş gibi yapan bu insanlar. Bugün o yüzle halka akıl vermeye çalışıyorlar. Bunların vereceği ilk şeyin akıl değil götürdükleri paraların hesabını vermek olmalıydı. İşi o kadar ileri götürdülerki artık onlar için vatan millet ve bayrak bir şey ifade etmiyor. Çünkü vatan üzerinde yaşayan milleti soydular. Bir zamanlar gece kulüpçülüğüne soyunup kiraladıkları tarihi yalının tablolarını da götürüp ortaya çıkmasındiye  yaktılar. Götürecek ne varsa götürdüler birşey bırakmadır oyunları meydana çıktı. Onlar için halk nediyor bunu biliyorlar mı. Bilmemelerine imkan yok. Bunlar dışarıda rahatca gezerken bir kilo baklava çalanlar içerilerde sürünüyor. Baklava çalanlarınki hırsızlık ta bunların yaptıkları ne? Yasadaki karşılığı "nitelikli dolandırıcılık"  yani kaliteli soygun demek, yani yüz kızartıcı suç. Utanmadan ve sıkılmadan yanaşma olduğu gazetedeki köşesinden akıl dağıtıp şimdi de bayrak üzerinden rant elde etmeye çalışıyor.

İnsanda utanacak, sıkılacak yüz olur bunda oda kalmamış, ar damarı çatlamış.

Tüm kabahat bunu türk basınına sokanlarda, türk basını nasıl bozuldu diyenlere verilecek en iyi örneklerden birisi bu Nazlı Ilıcak'tır. Hatta üzerine tez bile hazırlanabilir.