Hürriyet gazetesi yazarı Nedim Şener, Marmara İlahiyat Fakültesi Dekanı Ali Köse'nin “Bir FETÖ gitti, bin FETÖ geliyor” sözlerinin ardından Türkiye gündeminde çok önemli, gerekli ve gecikmiş bir tartışmayı yeniden açtığını belirtti. Şener, "Nedense birileri çok fazla alındı. Hemen Ali Köse’yi hedefe koydular, konuyu yazdığım için tabii ben de kısmetime düşen hakaretleri aldım. Öyle anlaşılıyor ki devlet kadrolarında FETÖ’den boşalan yerlere başka tarikat ve cemaatler yerleşiyor ve bunun tartışılmasından da rahatsız oluyorlar." düşüncesini dile getirdi.
Şener, "Bu yapıların devlet içindeki kadro savaşını birçoğumuz biliyoruz. İlgili tüm makamlar da bu tehlikenin farkında. Bir de olayın sosyal hayattaki boyutu var. 15 Temmuz nedeniyle Anadolu’da üç ile gittim ve vatandaşlarla sohbetler ettim. FETÖ konusu açılınca, gündelik hayatta FETÖ benzeri yapılardan söz ettiler. İstisnasız üç ilde de aynı isimleri, aynı yapıları, aynı şikâyetleri dinledim. Aynen şu söylendi: 'Siz sadece devletteki FETÖ temizliği ile ilgileniyorsunuz ama olayın bir de bizim yaşadığımız boyutu var. Kapısında Diyanet’ten aldığı Kuran kursu tabelası olan bir yapı, sabah akşam devleti yönetenlere beddua seansları yapıyor.” ifadesini kullandı.
Şener, "Birden FETÖ’nün beddua seansları aklıma geldi. Bir ucu yurtdışına bağlanan bu yapının o illerde yüzlerce evi, yurdu ve açtığı kurslar var. Siyasetle de içli dışlılar. İbadet değil siyaset her yanını sarmış. Sadece onlar değil, diğerleri de yerel siyaset üzerinde etkililer ve bürokraside da yer tutmaya çalışıyorlar." görüşünü savundu.
Yazının devamı için tıklayın