OECD bugün açıkladığı "Ekonomik Görünüm Raporu"nun Türkiye bölümünde, "2009 yılının ikinci çeyreğinden bu yana gerçekleşen iyi ihracat performansıyla, ekonominin keskin bir sıçrayış gösterdiği" yorumunu yapıldı.
Raporda bununla birlikte, yeni yaratılacak istihdamın, giderek artan işgücü talebini güçlü bir şekilde karşılamayacağı belirtilerek, "işsizlik oranının gelecekte artacağı uyarısı" yapıldı.
"Dikkatli bir şekilde uygulanan makro ekonomi yönetiminin, içerde ve dışarda güven tesisinin gelişmesine katkı yaptığı" ifade edilen raporda, "devam eden mali şeffaflık sürecinin de bu eğilimi teyit etmesinin beklendiği" ifade edildi. Raporda, sürdürülebilir ekonomik istihdamın güçlendirilmesi ve rekabet gücünün artırılması için iş pazarındaki reformların gerekli olduğu vurgulandı.
OECD'den uyarılar
OECD raporunda, rekabet gücü ve ihracattaki yükselişin sürdürülebildiğinde, 2010 ve 2011 yılı için yapılan gayri safi milli hasıla oranlarındaki artışın daha da artabileceği belirtilen raporda, seçim öncesi ve makro ekonomik belirsizliklerin, güveni zedelemesi veya iş dünyasında rekabet gücünün yavaşlaması halinde, bu yapılan tahmin oranlarının düşebileceği uyarısı yapıldı.
İşsizlikle ilgili bölümünde, yeni iş gücü ve istihdam yaratılmasına rağmen, işsizlik oranının yüksek olacağı uyarısı yapıldı ve iş dünyasında daha esnek ve yeni kuralların gerekli olduğu ifade edildi.
Kentlerde işsizlik oranın yüzde 17 ve yine kentlerdeki işsiz genç çalışan oranının yüzde 27 civarında olduğu tahmininde bulunan rapor, bu oranların düşürülmesi için çalışma hayatında temel reformların gerekliğine atıfta bulundu.
Raporda, gayri safi milli hasıla içindeki rolü göreceli olarak az olsa bile, Türkiye'deki konjoktürel gelişmelerde ihracat performansının oynadığı role dikkat çekildi.
Türkiye'nin başlıca ihracat pazarı olan AB ülkeleri olsa bile yeni dönemde ihracatçının Rusya, Kuzey Afrika ve Ortadoğu'ya yönelebileceği bildirildi.
Türkiye'de sanayide kapasite kullanımının düşük kalmaya devam edeceği ifade edilen raporda, ihracattaki artışın devam etmesinin, yatırımların da artmasına yol açabileceği görüşü dile getirildi.
Yüksek enflasyona rağmen, kurdaki değerliliğin ihracatçının kar marjını düşürdüğü belirtilen raporda, bununla birlikte, fiyatlardaki rekabet gücünün, ihracat performansında en önemli etken olacağı yorumu yapıldı.
Raporda, Türkiye'deki makro ekonomik politikaların sağlam olduğu küresel krizin ardından Türkiye'nin risk priminin önce normale geldiği ve daha sonra da indiği hatırlatılarak, bütün derecelendirme kuruluşlarının Türkiye'nin kredi ratingini artırdığı ifade edildi.