MHP milletvekili Oktay Vural, "MHP milletvekillerinin de bundan önce olduğu gibi ben de milletvekili olarak bu şuur içinde MHP içerisinde siyaset yapacağımdan herkesin emin olması gerekir" dedi.

MHP grup başkanvekilliğinden istifa eden Oktay Vural, TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Vural'ın açıklamaları şöyle:

"Dedikodularla değirmene su taşıyanlar kime hizmet ettiklerini bilmeliler. MHP, 47 yıllık siyasi geçmişini şerefeli bir şekilde sürdürmektedir. Bu günde MHP'yi temsil edenler bu şerefeli, onurlu mücadelenin temsilcisi olduğunun bilincindedir. Herkes bu şuur içinde hareket eder. Vazgeçilecek hiçbir insanımız yoktur, ne söylenecekse de MHP'nin birliği, geleceği için olur.

Bir takım beklentiler oluşturanların hevesleri kursaklarında kalacaktır. Bize bu makaları tevdi eden, mücadelemizin mirası ve Türk milletinin iradesidir. MHP, milletvekilleri bu şuurlu temsilin farkındadır. Algı oluşturmak, MHP içinde fay hatlarını derinleştirmek, tuzakların, oyunların hepsi bozulmaya mahkumdur. Bu kararı bu mücadeleyi başlatan, başbuğumuzdur, şehitlerimizdir, cefalardır, fedakarlıklardır.

MHP milletvekillerinin de bundan önce olduğu gibi ben de milletvekili olarak bu şuur içinde MHP içerisinde siyaset yapacağımdan herkesin emin olması gerekir. Bu tartışmalar içinde MHP'nin geleceğe taşınması noktasındadır. MHP'nin birliğini ve duruşunu bozmaya kimsenin gücü yetmez. MHP milletvekillerini tehditlerle sindirmek bir genel başkana düşmez. Hangi istikşafi görüşmelerden sonra açıklamalar yapmak gerekir bilmiyorum ama MHP tarihinde Güneş Motel sicili olmamıştır. Davamız darbecilere boyun eğmezken, yeni Türkiye adı altında devletimizi federasyona, eyalete sürüklemek isteyenlere mi boyun eğecek? Birliğimizi ve bütünlüğümüzü koruyarak yolumuza devam edeceğimizden kimse endişe duymamalıdır.
Ülkücü ve milliyetçi hareket, ve MHP milletvekili sıfatı taşıyan herkes, referans kaynaklarına bağlı olarak mücadelesini sürdürecektir. MHP'yi temsil noktasında makam ve mevkiler 47 yıllık mücadelenin birikimi neticesinde olduğu bilinmelidir. Bu tür konulardaki değerlendirmelerin aslında yeni Türkiye adı altında bir dönüştürme çabası içinde bir algı operayonunun başarılı olmayacağını ifade etmek istiyorum."