Türk Edebiyatının Koca Çınarı Rıfat Ilgaz memleketi Cide’de yapılacak olan “10. Cide Rıfat Ilgaz Sarıyazma Kültür ve Sanat Festivali”nde anılacak.
RIFAT ILGAZ KİMDİR?
1911 yılında Cide’de doğan Rıfat Ilgaz, edebiyat kapısını şiirle aralar. İlk şiirlerini ortaokul yıllarında Kastamonu’daki yerel gazatelerde yayımlanmasıyla birlikte adını yavaş yavaş duyurmaya başlayan Ilgaz, daha sonra Kastamonu Muallim Mektebi’ni bitirerek ilkokul öğretmeni olarak başladığı meslek hayatını, 1938’de Gazi Eğitim Enstitüsü’nden mezun olmasıyla Türkçe öğretmeni olarak sürdürür.1939’da ise İstanbul’a gelerek Karagümrük Ortaokulu’nda göreve başlar. O yıllarda Çığır, Oluş, Ulus, Güneş, Yücel, Varlık, Hamle ve Yeni İnsanlık gibi dönemin büyük dergilerinde şiirleri yayımlanır. 1942’de Ömer Faruk Toprak ile Yürüyüş dergisini çıkaran Ilgaz, bu dergide Orhan Kemal, Sait Faik, Cahit Irgat, A.Kadir ve Nazım Hikmet gibi bugün edebiyatımızın en büyük adları arasında sayılan şair ve yazarlarla birlikte çalışır. Gün, Cumartesi ve Yığın dergilerinin yazar kadrosunda yer alan Ilgaz’ın o yıllarda Yarenlik ve Sınıf adlı şiir kitapları da çıkar.
Daha sonra Sabahattin Ali, Aziz Nesin ve Mim Uykusuz ile birlikte, halk tarafından çok sevilen ve benimsenen Markopaşa gazetesini çıkarır.
1952-1960 yılları arasında Tan gazetesinde dizgici, düzeltmen ve röportaj yazarı olarak çalışan Rıfat Ilgaz, 23 Şubat 1956’da Dolmuş adlı mizah dergisinin yazı kadrosuna katılır;Hababam Sınıfı’nın doğuşu da o günlere rastlar.
İlhan Selçuk’un yönetimdeki Dolmuş’taki bütün yazarlar, Vites, Dişli ve Kriko gibi takma adlarla yazmaktadır; Ilgaz, kadroya sonradan katıldığı için Stepne(yedek lastik) adını alır. Hababam Sınıfı, Stepne imzasıyla yazı dizisi olarak başlar. Çok beğenilmesi üzerine, dizi sürdürülür. Bir süre sonra ise, dizide çıkan yazılar bir kitapta toplanır. İlk olarak Mayıs 1957’de kitaplaştırılan Hababam Sınıfı’nın kapağında yazar adı olarak Stepne yer alır; ta ki aynı yılın haziran ayına kadar... 6 Haziran 1957’de Dolmuş’ta yayımlanılan “Hababam Sınıfı’nın Muharriri” başlıklı yazıda, dizinin ve kitabın yazarının Rıfat Ilgaz olduğu açıklanır. 11 Temmuz 1957’de ise, derginin 79. sayısında Hababam Sınıfı dizisinin bittiği duyurulur. “Not” olarak şöyle denir:
“Mekteplerin tatile girmesi münasebetiyle Hababam Sınıfı dağılmış bulunuyor. Rıfat Ilgaz’ın büyük alaka gören bu eserin birinci kısmı, kitap halinde yayınlanmıştır. İkinci kitap hazırlanmaktadır. Yakında “Dolmuş Mizah Yayınları” serisinden neşredileceğini okuyucularımıza müjdeleriz.”
1959’da Hababam Sınıfı öykülerini bir bölümünü de Tan Basımevi’nden Haluk Yetiş basar. Artık ünü kendi adını aşan kitaba ileride sahip çıkabilmek için kendi adını koyduran Rıfat Ilgaz’a gelen ilk eleştirilerden biri Dağıtıcı Faruk’a aittir:
“Nerde Stepne, nerde Rıfat Ilgaz?...Bırak dostum sen bu işleri!”
“...”
“Rusçan fena değil; doğrusu ilk kitabı çok güzel çevirmişsin!”
“ben mi çevirmişim? Hangi yazardan? ”
“Hangi yazardan olacak! Stepne’den... Baktın birincisi iyi gitti, ikinciyi de sen yetiştirdin geriden!”
Hababam Sınıfı serisinin devamı olan kitaplarda;1972’de “Hababam Sınıfı Baskında” ve “Hababam Sınıfı Uyanıyor”, 1975’de “Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı”, en son da 1987’de “Hababam Sınıfı İcraatın İçinde” yayımlanır.
1966’da Ulvi Uraz Tiyatro Topluluğu’nca Beyoğlu Küçük Sahne’de ilk kez sahneye konan Hababam Sınıfı’nda o günlerin genç oyuncularından Zeki Alasya, Metin Akpınar; Ercan Yazgan, Ahmet Gülhan ve Suzan Uztan ile birlikte Ali Yalaz, Ulvi Uraz ve Zihni Küçümen de oyuncu kadrosunda yer alırlar.
1974’te ise ilk filmi çekilen Hababam Sınıfı’nın o güne dek görülmemiş bir gişe başarısı göstermesi üzerine altı filmi daha yapılır.
Edebiyatımızın Koca Çınar’ı Rıfat Ilgaz’ın adının bu günlere dek gelmesinde kuşkusuz Hababam Sınıfı’nın yeri büyüktür. Onu hepimiz Hababam Sınıfı’nın yazarı olarak bildik; ancak Nazın Hikmet ve Sabahattin Ali gibi ustaların övgüyle söz ettiği şiir kitapları, 1911’de aynı adlı filmi yapılan Karatma Geceleri, Madaralı Roman Ödülü ile Orhan Kemal Roman Armağanı alan Yıldız Karayel, kendi yaşam öyküsünü anlattığı Sarı Yazma gibi romanlarıyla, bugün usta mizahçılar arasında adının ilk sıralarda olmasını sağlayan mizah kitaplarıyla ve çocuk romanlarıyla milyonlarca okura oluşan altmışı aşkın yayımlanmış yapıtı olan Ilgaz’ın artık Türk edebiyatının klasik yazarları arasına girdiğini belirtmek gerekir.
Rıfat Ilgaz, 7 Temmuz 1993’te aramızdan ayrıldı.
1991’de kaleme aldığı son şiirinde şöyle seslenmişti:
Elim birine değsin
Isıtayım üşüdüyse
Boşa gitmesin son sıcaklığım!