Bir zamanlar NTV'nin en önemli yüzlerinden ve eski siyasi danışmanı olan Ruşen Çakır Vatan gazetesindeki köşesinde eski kanalına sert eleştirilerde bulundu.
NTV TRT KADAR RESMİ KANAL HÜVİYETİ KAZANDI
Bülent Arınç'ın Başbakan Erdoğan'ı hedef alan çıkışını ve yankılarını yorumlayan Ruşen Çakır, hükümetin Arınç'ın sözlerine dönük ilk tepkiyi NTV'de verdiğini hatırlattı. "TRT kadar “resmi kanal“ hüviyetini hak eden NTV" diyen Ruşen Çakır hükümetin NTV ile özel bir ilişki içinde olduğunu ima etti.
İşte Çakır'ın yazısındaki ilgili bölüm:
Arınç’ın çıkışının ardından en çok “kriz yaşanır mı?” sorusu soruldu. Halbuki Arınç gibi deneyimli bir siyasetçinin, belli ki önceden hazırlanmış bir şekilde devlet televizyonunun canlı yayınında Başbakan’a yönelik itiraz ve şikâyetlerini bu kadar açık bir şekilde dile getirmesi başlı başına bir krizdi. Nitekim kısa süre sonra AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in neredeyse TRT kadar “resmi kanal“ hüviyetini hak eden NTV’de canlı yayına çıkması işin ciddiyetini gösterdi. Ertesi gün gazetelerin çoğunun Arınç’ın sözlerini değil de Başbakan’ın “Aramızda konuşur çözeriz“ tarzı açıklamasını manşetlere taşıması da yaşanmakta olanın bir kriz olduğunun kanıtlarıydı. Dolayısıyla esas soru “Kriz çözülür mü, yoksa derinleşir mi?“ olmalıdır.
Önce Hüseyin Çelik’in, ardından Başbakan Erdoğan’ın, Arınç’a partinin ve hükümetin başında kimin olduğunu özellikle hatırlatmış olmalarının onu rahatsız etmiş olması kuvvetle muhtemel. Ama konu hakkında yorum yapanların çoğunun aksine Arınç’ın duygularıyla hareket edeceğine inanmadığım için sırf bu nedenle krizin derinleşmesinin söz konusu olmayacağını düşünüyorum.
Özetle: Kişisel ve duygusal olmaktan çok siyasi bir sorunla karşı karşıyayız ve bunun çözümü de “gönül alma”dan ziyade soruna neden olan siyasi konularda uzlaşmadan geçiyor.