Üslup farkıyla aradaki farkı kapatacağını söyleyen CHP'nin İstanbul adayı Mustafa Sarıgül, AKP'li %12-17 arasındaki seçmenin kendisine oy vereceğini iddia etti.
Sarıgül seçimi kazanması halinde Gezi'de ölenler için Taksim'e demokrasi anıtı dikeceğini de söyledi.
Gülen cemaatinin seçimlerde kendisini destekleyip desteklemeyeceği sorusuna Sarıgül, "Cemaat dediğin vatandaşlardır. O vatandaşlar seni seviyorsa, sen onların gönlünde sevgi üzerine bir dünya kurduysan zaten sana destek verirler." diye cevap verdi.
30 Mart seçimlerinde Topbaş ile kıran kırana bir yarışa girecek olan Sarıgül, Taraf gazetesi yazarı Hayko Bağdat'a konuştu. İşte o röportajdan öne çıkan bölümler:
GEZİ'DE ÖLENLER İÇİN ANIT
İdeolojik çıkar şudur; 1909 yılında biliyorsunuz orada bir şeriat ayaklanması oluyor ve bu şeriat ayaklanmasını da Mustafa Kemal Atatürk’ün de içinde bulunduğu bir grup bastırıyor. Şeriat istemiyoruz diye o hareketi bastırıyor ve Türkiye demokrasiye doğru geliyor. Gezi konusu bizim için çok önemlidir. Kazandığımızda, ilk belediye meclisi toplantımızda bu projeyi gözden geçirip iptal etmemiz gerekiyor. Ayrıca ilgili sivil toplum örgütleriyle de görüşerek Gezi’nin içinde her yurttaşın, dünyada demokrasiye inanan herkesin gelip saygı duruşunda bulunabileceği, kaybettiğimiz insanlarımızı anabileceği, çok güzel bir anıt yapmayı planlıyorum. Senden ricam şu, 30 Mart akşamı saat 20.30 da kimseye randevu verme, Taksim Meydanında olacağız zaten.
ATATÜRK VE ALLAH'I NEDEN ÇOK FAZLA KULLANIYOR?
Sarıgül’ün çizgisi bellidir. Sarıgül tutarlılığına çok önem veren bir arkadaşınız. Sarıgül CHP gençlik kolu sekreteri, gençlik kolu başkanı, ilçe başkanı, milletvekili, TBMM başkanlık divanı üyesi, Sarıgül 3 dönemdir de DSP’nin ve CHP’nin belediye başkanı. Ben CHP geleneklerinden geliyorum, CHP’nin geleneklerinde inançlara saygılı bir laiklik vardır. Ben her zaman inançlara saygılı laikliği savunmuşumdur. Aynı zamanda inançlarımız Allaha ulaşma yoludur, iktidara ulaşma yolu olarak hiçbir zaman istismar edilmemelidir. Bazı arkadaşlar diyorlar ki, “Sarıgül çok fazla Allah kelimesini kullanıyor, çok fazla Atatürk kelimesini kullanıyor” Evet ben inançlarımdan da Atatürkümden de kesinlikle taviz vermem. İnançlarımı çok önemsiyorum ama ben hiçbir arkadaşımızın camiye de, cem evine de, kiliseye de, havraya da girerken parti rozetiyle girmesini arzu etmiyorum. Türkiye’de inançların hiçbir şekilde siyasete alet edilmemesi lazım.
SIRRI BEY'İ SEVİYORUM
Sırrı Bey iyi bir sanatçı. Çok esprili bir anlayışı var. Çok ortak dostumuz var. Ben kendisini seviyorum. Benimle ilgili söylediği sözler de yürekten söylenmiş sözler değil. Söylediklerini siyasetin bir doğası olarak görüyorum ve yürekten gelen, negatif bir söz olarak kabul etmiyorum.
AK PARTİ'DEKİ YÜZDE 12-17 SEÇMEN BANA OY VERECEK
Aslında AK Parti’yi en yoğun şekilde eleştiren benim. Ben işsizlikten bahsettiğim zaman, insanları ötekileştiriyorsunuz dediğim zaman, yurttaşlarımızın %100’ünü kucaklayacağım dediğim zaman kimi eleştirmiş oluyorum? Sayın Başbakan ne diyor? %50’si benim, gerisi ne yaparsa yapsın diyor. Gerisi ne yaparsa yapsın ama sonra palalılar sokağa çıkıyor. Taksimde 7 demokrasi şehidinin müsebbibi olan kararı kim imzaladı? O kararı kim verdi? Büyükşehir verdi. Büyükşehir kim? AK Partili belediye. Peki, o karar verilmeseydi 7 kaybımız olacak mıydı? İnsanlarımız ölmeyecekti. Olay şu, ben bu eleştirilerimi yaparken, sinkaflı konuşma yapmayacağım. Kötüleme yapmayacağım, karalama yapmayacağım. Siyasetin nezaketini ve zarafetini elden bırakmayacağım. En ağır eleştirilerimi üslup farkıyla yapacağım. Çünkü AK Partili seçmenlerin %12-17 arasındaki seçmen ben Sarıgül’e oyumu veriyorum diyor. Zaten Ankara’da bir kavga ortamı var. Ben o kavga ortamını yerel seçimlere çekmek istemiyorum. Onlar beni yerel seçimlerde kavga ortamına çekmek istiyorlar. Ben yeteri kadar dersimi aldım. Ben o kurultayda bir tane yumruk vurdum ve benim başbakanlığım gitti. Kurultayda benim o hareketim olmasaydı ben normal konuşmamı yapsaydım kazanmıştım. Ben Baykal’a karşı 99 oyla kaybettim.
CEMAAT İÇİN NE DÜŞÜNÜYOR?
Cemaatler hizmeti destekler. Benim bütün cemaatlerle diyaloğum iyi, onu bilmeni isterim. Nasıl kiliselerle sinagoglarla diyaloğum iyiyse ben bölgemizde bulunan bütün cemaatlerin, hiçbir ayrım yapmadan, yurtlarına, okullarına elimden gelen tüm desteği verdim. İnsanlara selam verdiysen, selam aldıysan, gönül bağın varsa, cemaat seni tanıyorsa, iyi şeyle yapabileceğini biliyorsa destekler elbet. Cemaat, bireysel olarak, şu adayı destekleyin, bu adayı destekleyin diye bir şey demez hiçbir zaman. Ama sizin cemaat dediğiniz kimdir? Cemaat dediğin vatandaşlardır. O vatandaşlar seni seviyorsa, sen onların gönlünde sevgi üzerine bir dünya kurduysan zaten sana destek verirler.
KENDİNDEN NEDEN HEP "SARIGÜL" DİYE BAHSEDİYOR?
Bir insana soyadıyla hitap etmek lazım. Mesela Mustafa ne haber ya da Ahmet ne haber diyebilirsin ama soyadı bana göre uygun geliyor. Ayrıca ‘ben’ desem daha kötü. Durmadan ben ben dediğin zaman da ya sen kimsin derler. Soyadı kullanmak daha sıcak geliyor.