En başta hukuka ve adalete kendilerinin sayılı olması gerekenler mallesef haklarında yaptıkları yanlışlardan dolayı asli görevini yaparak dava açan Yargıtay Başsavcısı'sına karşı başlattıkları linç girişimi sürüyor.
Bu bir suçluların telaşı ve yaptıkları hataların bedelini ödemekten korkmaktır. Böyle yaptıkça daha fazla batağa girmektedirler. Yeri yurdu ve ünvanları belli olan kişilere göz dağı vermek için sabaha karşı evlerinden emniyet güçlerine emir verip evden aldıranlar sizd eğilmisiniz? Bir emir daha versenizde Yargıtay başsavcısını da aldırtı verseniz. Ellerinden gelse bir dakika bile durmayacak olan bu arsızlar. Gelecekte kendilerine çok gerekli olacak hukuku yerle bir etmek için her yolu deniyorlar.
Eğer bir ülkede hukuk ve adalet olmazsa o ülke biter, derebeylik, keyfi idare alır başını gider, Türkiye bunların elinde bu duruma getirilmek istenmekte. Eğen hukuka ve adalete inanıyorsanız kimse hukukdan üstün değil herkes adalet önünde eşittir. Bunlarda eğer bu evrensel değerlere inanıyor ve güveniyorlarsa aslanlar gibi adaletin huzuruna çıkmaktan bu kadar korkmazlar. Korkularının en büyük nedeni yapılan yolsuzluk ve usulsüzlüklerin ortaya çıkarak ne mal olduklarının teşhihiri olacak, yani halk kandırılmışlığını adaletin kanıtlarıyla öğrenecek.
Şimdi gittiği her yerde Yargıtay başsavcısını kötüleyerek hedef haline getiren zihniyet hiç bir zaman bu ülkenin normal insanlarını temsil edemez, Pompaladığı düşüncüler kendilerinin adaletten korktuğunu ve ne tür tehlikeli bir oyunla oynadıklarını gösterir.
Bakın bu kirli zihniyet yargıtay başsavcısına nasıl yüklendi. Bu konuşmaları bile bunların nasıl bir adalet istediğini ortaya koyuyor.
Hangi sanık gönderildiği mahkemenin savcısı için "bu savcı yargılansın" diyebilir. Ama bunlardaki cahilin cesareti bunu söyletiyor.
'Başsavcı yargılanmalı!'
AKP Genel Başkan Yardımcısı Fırat, AKP’nin kapatma davasına değindi
AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, dün Adana’dan Yeni Yumurtalık Esnaf ve Sanatkarlar Kredi Kooperatifi’nin Genel Kurul Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, AKP’nin kapatla davasına değindi. Fırat, şöyle konuştu:
Bu siyasi bir istikrarın sonucu oldu. Ama bugün içinde bulunduğumuz noktada istikrarın olduğunu söyleyebilmem mümkün değil. Yaşanan durum Türkiye ne kazanacak? Bu süreçte Türkiye’de refah mı artacak, üretici daha çok mu üretecek, işsizin iş bulma ümidi daha da mı artacak? Bence Türkiye’nin lehine olan hiçbir şey olmayacak. Netice şöyle veya böyle gerçekleşir. Bu kaybedilen süreyi, kaybedilen ortamı kimsenin yeniden Türkiye’ye kazandırabilme imkanı yok. O zaman bunun mesuliyetini birilerinin sırtlanması lazım. AKP’ye açılan kapatma davasıyla bu ülkeye böylesine zarar veren kişilerin, bir şekilde, yalnız halkın vicdanında değil, hukukun karşısında da hesap vermesi lazım ki bir daha tekrar etmesin.
Genel başkanımızın dediği gibi önemli olan AKP’nin kapatılıp kapatılmaması değil. Siyasi parti açmak kolay, Korkumuz, bu kaza Türkiye’de ne kadar hasar meydana getirecek .