TRT, ülkemizin en büyük KİT'lerinden biri.. Buna kuşku yok.. Bir kişinin işinin 4 kişi tarafından yapıldığı, kadrolarının adeta 'arpalık' olduğu yıllarca dile getiriliyor... Siyasilerin gözünün hep bu kurumda olmasının bir sebebi de bu...
Bir çift bir tek ve yüksek maaş uygulaması, rahat bir ortam olması, sosyal imkanları bu kurumu devlet daireleri arasında hep 'number one' yaptı.. İşte bu rahatsızlıkları gidermek için AK Parti iktidarı TRT'ye özel önem verdi...
AK Parti iktidar olduktan sonra, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Belediye Başkanlığı döneminden tanıdığı Şenol Demiröz'ü TRT'ye genel müdür yaptı.. Hem de ısrar etti.. Eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer birkaç kez kararnamesini geri çevirmesine karşın Demiröz büyük umutlarla TRT Genel Müdürlüğü koltuğuna sonunda oturdu.. Ama geçen aylar gösterdi ki Şenol Demiröz bu koltukta bekleneni veremedi, istendiği gibi bir varlık gösteremedi.. Demiröz bir süre sonra istifa etti... Yerine getirilmesi için kararnamesi hazırlanan İbrahim Şahin de Çankaya'dan döndü...
İktidar bir bakıma Kızılay-Köşk trafiğinden yoruldu... Sonrasında TRT Genel Müdürlüğü koltuğu uzun süre vekaleten idare edildi.. Ali Güney, statükoyu koruyan, etliye sütlüye fazla karışmayan ama 'idare eden' bir konumda götürdü kurumu.. Abdullah Gül, Cumhurbaşkanı seçildikten sonra ise düğmeye basıldı..
Devleti iyi bilen ve bürokrasiyi yakından tanıyan, gelişmelere açık Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarı İbrahim Şahin TRT Genel Müdürlüğü'ne atandı... Şahin hemen kolları sıvadı.. Kurumda personel alanında devrim niteliğinde kararlar aldı... Ve bir kanun teklifi hazırlanarak TBMM'ye gönderildi.. Buna göre TRT bünyesindeki bazı Daire Başkanlıkları, Bölge Müdürlüklerinin tümü kapatılıyordu.. Ancak bunun da ötesinde alınan bir karar çok dikkat çekiciydi; Kurumda binlerce personel başka kurumlara -bir bakıma mecburen- kaydırılacaktı...
MESCİT'TEKİ BU KİMLİKLER DE NEREDEN ÇIKTI?
İşte dananın kuyruğunun koptuğu yer de burası... Hangi personel nasıl bir yöntemle diğer kurumlara gönderilecekti? Gidenlere-kalanlara hangi kriterler uygulanacaktı? Bu noktada Cafesiyaset.com'a ulaşan bir bilgi ise oldukça ilginç; "Bazı TRT mensupları, yeniden yapılandırma çalışmaları başladığından bu yana nedense kimliklerini, personel kartlarını kurumun Mescit'inde unutuyorlardı.. Ve bu unutmalar son günlerde iyice artmıştı... Mescit'te unutulan kimlikler birileri tarafından bulunuyor ve bulunduğu yere kadar götürülüp 'Buyurun kimliğiniz Mescit'te unutmuşsunuz..' denilerek teslim ediliyordu.." Sahiden bu ne anlama geliyordu? Mescit'te kimliğini unutan çok sayıda personel, ne gibi bir amaçla böyle bir yönteme başvuruyordu? İşte TRT ile ilgili çok bilinmeyenli bir denklem.... cafesiyaset