Akaryakıta gelen zamlar, döviz kurlarındaki yükselişler ve bitmek bilmeyen vergi artışlarının ardından temmuz enflasyonunun hangi seviyelere ulaşabileceği merak ediliyor.
Türkiye'de aylık enflasyon, Ocak 2019'dan beri kesintisiz bir şekilde yükselmeye devam ediyor. Ancak yıllık enflasyon, baz etkisiyle 2022'nin sonundan bu yana geriliyordu. Enflasyonda "baz etkisi" döneminin sona erdiği ve yıllık enflasyonun yeniden yükseliş trendine gireceği belirtildi. Ekonomim yazarı Alaattin Aktaş, temmuzda tek haneli enflasyonun, ancak "siparişle" olabileceğini kaydederek, Türkiye İstatistik Kurumu'na (TÜİK) dikkati çekti.
"1997'de kırılan rekor rahat geçilir"
Merkez Bankası'nın eski başekonomisti Ali Hakan Kara, sosyal medya paylaşımında, ağustos başında açıklanacak temmuz enflasyonu için "Son 100 yılın en yüksek aylık Temmuz enflasyonlarından birini göreceğiz. Muhtemelen 100 yılın en yüksek Temmuz enflasyonunu göreceğiz. Temmuz rekoru %6,2 ile 1997’de görünüyor. Rahat geçilir diye tahmin ediyorum" değerlendirmesini yaptı.
Kara ayrıca, "Akaryakıt zamları Temmuz ve Ağustos'ta TÜFE enflasyonunu toplamda 2 puan civarında artıracak. Dolaylı yansımalarla birlikte yıl sonuna kadar birikimli etki 5 puana ulaşabilir" tahminini yaptı.
"Son 50 yılın en yüksek verisini göreceğiz"
Gelecek Partisi Ekonomi Politikaları Başkanı Kerim Rota ise sosyal medya paylaşımında, "Dünkü ÖTV artışıyla TÜİK verileriyle bile muhtemelen son 50 yılın en yüksek Temmuz enflasyonunu göreceğiz. Doğru mu? Aradan onlarca yıl geçiyor ancak maalesef bir şey değişmiyor. 30 yıl öncesinde bulunan çareler, uygulanan önlemler bugüne ne kadar benziyor değil mi?" ifadelerini kullandı.
"Tek haneli enflasyon, ancak 'siparişle' olur"
Ekonomim yazarı Alaattin Aktaş da bugün yayımlanan köşe yazısında, temmuzda tek haneli enflasyonun, ancak "siparişle" olabileceğine dikkati çektikten sonra, şu hesaplamayı yaptı:
"Benim tahminim çift haneli oranların başlangıcı; yüzde 10-11 arası. O da çok iyimser bir tahmin, çok iskonto edilmiş bir tahmin. Elimde daha fazla veri olsa elbette daha detaylı bir çalışma yapmam mümkün ama en azından madde ağırlıklarını bile bilmiyoruz artık.
Dolayısıyla daha detaya inme şansım yok. Ancak mevcut durumun tek haneye kesinlikle işaret etmediğini bir kez daha vurgulamam gerek.
TÜİK’in ne açıklayacağına gelince…
Keşke bilsem!"