Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün gelmesinden birkaç saat önce KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile makamında sohbet ediyoruz.
Talat, Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı seçilmesinden çok memnun olduklarını belirterek, "Sayın Gül ile Kıbrıs sorununa bakışımız aynı. Bize çok katkısı olacağını düşünüyorum" diyor. KKTC Cumhurbaşkanı, Sezer döneminde de bir sorun yaşamadıklarını ekleyerek, "ancak" diye devam ediyor:
"Sayın Gül ile yakınlığımız var. Sayın Gül Kıbrıs politikasını Sayın Erdoğan ile birlikte başından beri oluşturan ve takip eden birisi olarak uluslararası düzeyde etkili olacaktır."
'Türk askeri gidemez'
Talat, Kıbrıs Rum yönetiminin Türk askerinin adadan çekilmesi savının gerçekçi olmadığını ve uluslararası hukuka aykırı bir yaklaşım olduğunu vurguladı.
Talat, Türk askerinin çekilmesiyle ilgili olarak şu yorumu yaptı:
"Türk askeri adadan gidemez, istese bile gidemez. Çünkü burada uluslararası anlaşmalardan doğan görevlerini yerine getirmek üzere bulunuyor. Türk askerinin görevi ancak Kıbrıs sorunu çözüldüğü zaman biter. Kıbrıs sorunu Türk askeri burada olduğu için çıkmadı. Tam aksine, Kıbrıs'ta sorun olduğu için buraya geldi. Anlaşmalara göre sorun çözülmeden de gidemez. Rum yönetiminin bilmesi gereken budur."
'Düşman söylemi'
Talat, Kıbrıs Rum Lideri Papadopulos'un "Tek düşmanımız Türk ordusudur" sözlerine ise tepkili:
"Papadopulos'un söyleyeceği en kolay şey buydu. Rum halkı hep Türk ordusu korkusuyla koşullandırıldığı için Papadopulos da böyle konuştu. Amacı önümüzdeki şubatta Rum tarafında yapılacak seçimler için kendi tabanına propaganda yapmak. Tabii ki Mehmet Ali Talat veya Türkiye Cumhuriyeti düşmanımızdır diyemezdi. En kolay Türk ordusu düşmanımızdır diyebilirdi. Çünkü yıllardır Rum halkı böyle korkutuluyordu. Oysa Türk askeri adaya geldiğinden bugüne kadar adada asayiş ve huzur vardır. Kimsenin burnu kanamamıştır."
'İyimser değilim'
KKTC Cumhurbaşkanı Talat, Kıbrıs sorununun çözümüyle ilgili olarak iyimser olmadığını belirtti. Talat, Kıbrıs Rum Yönetimi'nin tutumu karşısında iyimser olmanın mümkün olmadığını vurgulayarak şu değerlendirmeyi yaptı:
"Papadopulos'un amacı çözüme ulaşmak değil, aksine, 'ozmosis' yöntemiyle Türkleri asimile etmek. Ozmosis, fizikte az yoğunlukta çok yoğunluğa akış demektir. Bunun sosyal anlamı ise bir toplumun diğer toplum içinde eritilerek yavaş yavaş yok edilmesidir. Papadopulos'un amacı Kıbrıs Türk toplumunu Rumların içinde yavaş yavaş eritmek ve yok etmektir. Bu yaklaşım içinde çözüm olabilir mi? Papadopulos egemenliği paylaşmaya yanaşmıyor."
'Ayrılık derinleşiyor'
Talat Kıbrıs'ta Türk ve Rum toplumları arasında ayrılığın hiçbir zaman bu dönemde olduğu kadar derinleşmediğini düşünüyor. Talat'a göre, böyle giderse, "ayrılık kesin."
Talat, Kıbrıs sorununun geleceğiyle ilgili olarak şu yorumu yaptı:
"Ayrılık Rum yönetiminin tutumu nedeniyle derinleşiyor ve kesinleşiyor. Bunun sonu ne şekilde tezahür eder, onu bilemiyorum. Tabii ki olasılıklardan biri uluslararası alanda iki devletin ortaya çıkması ve dünyanın da bunu kabul etmesidir. Sorunu bu yöne doğru iten, Papadopulos'un tutumu ve maalesef bugüne kadar hep birliği savunan AKEL'in de onu desteklemesidir."
(Milliyet)