Romanya-Türkiye arasında 22. dönem Karma Ekonomik Komisyon (KEK) toplantısına katılmak amacıyla Bükreş'e giden Tüzmen, buradan ayrılmadan önce Havaalanında gazetecilerin çeşitli konulardaki sorularını yanıtladı.
     Türkiye'de enflasyon düşerken bir yandan da büyümenin devam ettiğine işaret eden Tüzmen, ikisini bir arada gerçekleştirmenin ise kolay bir iş olmadığına vurgu yaparak şunları kaydetti:
     ''Unutmayın ki enflasyonu aşağı doğru çeken bir ülkede çok çeşitli sıkıntılar yaşanır. Türkiye bütün bu sıkıntıları aslında hissetmeden, hissettirmeden bu dönemi geçirmeye çalıştı. Bu kolay değildi. Yani bir taraftan enflasyonu aşağıya doğru çekeceksiniz, ama enflasyonu aşağıya doğru çekerken büyüme hızını yukarı doğru hiçbir zaman götüremezsiniz. Bu tam terstir. Biz ülke olarak enflasyonu bir taraftan aşağıya doğru indirme becerisini gösterirken diğer taraftan da büyümeyi yine belli bir rakamın üzerine çıkarabilme başarısını da yakaladık.''
     Ancak bu olumlu gelişmelerin Türkiye'de istihdama yansımadığının hatırlatılması üzerine de Tüzmen, belki 2 milyona yakın yeni istihdam sağlandığını, ancak bunun işsizlikte sadece yüzde 0.02 oranında bir gerileme yarattığını söyledi.
     Tüzmen, ''Niye? Çünkü arkadan çok yeni iş gücü geliyor. İki milyona yakın yeni iş yaratıldı, ama bütün bunlara rağmen arkadan gelen o kadar büyük bir iş gücü var ki onun tamamını sektörlerde ememiyorsunuz'' dedi.
     Liranın aşırı değerlenmesi ile ilgili bir soruya verdiği yanıtta da Tüzmen, ekonomide dengelerin zaman içinde yerine oturduğunu gözlemlediğini belirterek, liranın aşırı değerlenmesinin de zaman içinde bir dengeye oturacağına işaret etti.
     Tüzmen, ''Dikkat ederseniz son dönemde lirada artık çok hızlı bir değer artışı yok. Lira, aşırı değerden normal değerine inmeye başladı. Mesela yüzde 10-15'lik değer artışları vardı. Şu anda normal trendine gelmeye başladı. Ekonomi bir dengeler sistemidir ve kendi içinde kendi dengesini mutlaka bulur'' dedi.