AB FAŞİZMİ
AB karşıtlarının, “varsayım” üzerinden sindirilmek istendiğini belirten bilim adamları da, “Küreselcilerin millete çağdaşlık diye yutturmaya kalkıştığı proje, faşizmin ta kendisidir” dedi.
MUSTAFA ÖZYÜREK (CHP)
AKP, Türkiye’nin milli çıkarlarını gözetmeyen politika izliyor. Kendisini eleştirenleri bu şekilde sindirmek istiyor.
YAŞAR OKUYAN (HYP)
ULUSALCILIĞIN, milliyetçiliğin AB’ye karşı olmasını suç olarak gösterenlerin dünya gerçeklerinden haberleri yoktur.
PROF. DR. EROL MANİSALI
ULUSALCILIK, AB’nin sömürgeci politikalarına karşı çıkan harekettir. Yaşadıklarımızı faşizm olarak görüyorum.
SİNAN AYGÜN
Bugün ulusalcılığı tehdit kapsamına alanlar, 3 ay veya 1 yıl sonra milliyetçiliği de aynı kapsama alacaklar.
Faşizmi yaşıyoruz
Ulusalcılığın ’terör’ tanımına alınmasına tepkiler sürüyor. Hükümet politikalarına karşı çıkanlara faşizan uygulamalar yapıldığını belirten Prof. Dr. Erol Manisalı, “Vatanı savunmak suç mu?” dedi
Ulusalcılığın, Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından, İçişleri Bakanı Beşir Atalay’a verilen bir brifingte terör faaliyetleri içinde değerlendirilmesine yönelik tepkiler sürüyor. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erol Manisalı “Bunlara göre Chavez de çete zaten” diyerek, Ulusalcılığın “AB’ye karşı” değil, “AB’nin sömürgeci politikalarına karşı çıkan bir hareket” olduğunu belirtti. Manisalı, “Dünyada sömürgeciliğe karşı koymanın adı ulusalcılıktır” diyerek şunlara dikkat çekti: “Güney Amerika’da ABD’ye, Amerikanın faşist politikalarına karşı çıkanların adı ’ulusal sol’dur. Literatürde ’national left’olarak geçerler. Bu raporun dayanağı ne uluslararası literatüre ne de gerçeklere uyuyor. Sömürgecilerle, Türkiye’deki işbirliği yapanların, sömürgeci talepler doğrultusunda işlerini yürütmesi için engelleri kaldırması, onları rahatsız eden olayları engellemesi lazım. Bunun için de bazı kulplar bulunuyor.”
Yıldırma politikası
Günümüzde yaşanan bu olayların “faşizm” den başka bir anlam taşımadığının altını çizen Manisalı, hükümet politikalarına karşı koyanlara yönelik “faşizan” uygulamalar yapıldığını vurguladı.Manisalı, “Bu dönem yaşadıklarımızı faşizm olarak görüyorum. Hitler döneminde Fransızların taktığı ismiyle Olağan Faşizm. McCarthycilik var. Korkutma, yıldırma havası var hükümette. Bu saldırıları emperyalizmin içimizdeki oligarşik yapıları gerçekleştiriyor. BOP’a angaje olanlar ve büyük tekellerin yerli taşeronları iktisadi ve siyasi ağırlıklarını artırmaya çalışıyorlar” diye konuştu. İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Emekli Korgeneral Yaşar Müjdeci de, “Ulusalcılığın karşısına teslimiyetçilik ve mandacılığı mı koyuyorlar” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Ulusun menfaatini en üst seviyede tutmak ve milletin ve vatanın bekası savunmak suç mu! Hiçbir ulusalcı AB’ye veya ABD’ye bir düşmanlık beslemiyor. Ama onlar ulus-devleti, İslam alemini yok etmek, yer altı ve yer üstü kaynaklarını ele geçirmek için saldırıyorlar. Bu saldırıya karşı çıkmak bu güçlere düşmanlık ise, o zaman hem ABD’ye hem AB’ye düşmanız. Bağımlılığı ve mandacılığı kesinlikle kabul etmeyeceğiz.”
Sevr benzeri uygulama
Halkın Yükselişi Partisi Genel Başkanvekili Yaşar Okuyan da, “Ben bugünkü AB uygulamalarına, dayatmalarına sonuna kadar karşıyım. Var mı itirazı olan” şeklinde tepkisini dile getirdi. Raporu, basına yansıyan mantıkla hazırlandığı gerçeğinden hareketle değerlendiren Okuyan “Baştan aşağı sakatlıklarla dolu bir rapor” dedi. Okuyan şunları söyledi:“Türkiye’nin milli menfaatlerini savunmayı suç addeden raporu kabul etmemiz kesinlikle söz konusu değildir. Ulusalcılığın, milliyetçiliğin AB’ye karşı olmasını suç olarak gösterenlerin dünya gerçeklerinden haberleri yoktur. Türkiye’yi Sevr benzeri bir proje içine sokmaya çalışıyorlar. Ben AB’ye sonuna kadar karşıyım.”
Vahim bir anlayışın ürünü
CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek ise brifingde sunulan notları “Çok vahim bir anlayış” olarak yorumladı. AB’nin bahane olduğunu, AKP’nin kendisine karşı olan her kesimi bir türlü suçlama ve sindirme taktiği izlediğini vurgulayan Özyürek sözlerini şöyle devanm etti: “Ulusalcılar Türkiye’nin çıkarlarını savunuyor, Türkiye’nin bütünlüğünün diğer devletlerin kontrolü altına girmemesi için mücadele ediyorlar, ulusal kaynaklarımızın yabancılara peşkeş çekilmesini istemiyorlar, milletimizin zor şartlar altındaki mücadeleleri ve vergileriyle kurulan kuruluşlarımızın, özelleştirme adı altında yabancılaştırılmaması için demokratik tepkilerini ortaya koyuyorlar. İşte bu mücadele AKP’yi ve arkasındaki uluslar arası sermayeyi rahatsız ediyor. AKP, Türkiye’nin milli çıkarlarını gözetmeyen bir politika izliyor. Kendisini eleştirenlere karşı bu şekilde sindirme politikası izliyor.”
‘Milliyetçilik de tehdit’ diyecekler
Türk Ocakları’nın kuruluşunun 96. yılı nedeniyle gerçekleştirilen “Milliyetçilik Düşüncesi Üzerine Yeni Arayışlar” panelinde konuşan ATO Başkanı Sinan Aygün, “Bugün ulusalcılığı tehdit kapsamına alanlar, 3 ay veya 1 yıl sonra milliyetçiliği de aynı kapsama alacaklar” dedi.Türklüğe hakareti suç sayan 301. maddenin kaldırılmasını savunanlara yönelik “Sen milliyetime hakaret edeceksin, tabii ben de seni dışarıda bekliyorum yani” diyen Aygün Şöyle devam etti:
Hazırlıklı olalım
“Bu kavga milliyetçiler ile küreselciler arasındaki kavga. ’Bizler küreselciyiz ve milliyetçilerle kavgalıyız’ deniyor. Öyle görüyor. ’Ulusalcılık tehdit oldu’haberleri var. Diyorlar ki, Emniyet Genel Müdürlüğü’nde, ulusalcılık akımı aşırı sağ faaliyet kapsamında değerlendirildi. ’Ulusalcı kesimler devletin egemenliğinin AB sürecindeki yasal değişikliklerle zedelendiği varsayımına dayanmaktadır’deniyor. Bu adamlar AB sürecinden rahatsız olunca terörist faaliyet yapanlar arasında alınmışlar. ’milliyetçilik tehdit oldu’ diye manşetler atılacak, hazırlıklı olalım.”
Haber : Ceyhun BOZKURT