Duvar'dan Müzeyyen Yüce'nin haberine göre, AKP milletvekillerinin imzasıyla Meclis'e gelen Elektrik Piyasası Kanunu, TBMM Sanayi Komisyonu'nda kabul edildi. Madencilik, doğalgaz ve elektrik alanlarında değişiklik içeren kanun teklifine göre, elektrik faturalarına yansıtılan kayıp-kaçak bedeli tahsilatı 5 yıl daha sürecek. Cumhurbaşkanı'na bu süreyi 5 yıl daha uzatma yetkisi verilecek.
CHP: Adaletsizlik
Önümüzdeki günlerde Meclis Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlanacak teklifle ilgili CHP şerhinde, elektrik faturalarına yansıtılan kayıp kaçak oranının Türkiye ortalamasının yüzde 11’in üzerinde olduğuna dikkat çekildi. 2013’de yürürlüğe giren ulusal tarifenin 2015’de 5 yıllığına uzatıldığı hatırlatılan şerhte şöyle denildi:
"Teklifle 2020 sonunda biten süre 5 yıl kadar daha uzatılmaktadır. Ülke çapında faaliyet gösteren 21 dağıtım şirketi yeterince yatırım yapmadığı için kayıp kaçaklardaki azalma eğilimi oldukça ağır tempoda ilerlemektedir. Yapısal yanı ağır basan bu soruna kalıcı bir çözüm getirmek yerine 2013’den beri uygulanan geçici çözümü devam ettirip, adaletsiz ulusal tarife mekanizması 5 yıl daha uzatılıyor. Yargıtay’ın 21 Mayıs 2014 tarih ve 2014/679 nolu kararında da açıkça belirtildiği üzere kayıp kaçak oranlarını abonelerden tahsil etmek hukuk devleti ve adalet düşünceleriyle bağdaşmamaktadır. Ayrıca sadece kuralın kendisi değil, Cumhurbaşkanına tanınan yetki de sorunludur.”
HDP: Altyapı çalışması yapılmalı
HDP şerhinde de kayıp-kaçak bedellerinin abonelerden tahsiliyle ilgili Yargıtay kararı hatırlatıldı, “Burada yapılması gereken bir an önce üst yargının verdiği kararların dikkate alınarak, kayıp kaçak oranlarının makul seviyelere indirilmesi için elektrik dağıtım firmalarının altyapı çalışmalarına ağırlık vermesi gibi tedbirlerin alınmasıdır” denildi.
EMO: Yaptırım uygulanmadığı için kayıp-kaçak oranı düşmüyor
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Özdağ ise Oda olarak ulusal tarifeye devam edilmesini olumsuz bulduklarını söyledi. Şirketlerin sorumluluklarını yerine getirmediğini vurgulayan Özdağ, şu noktalara dikkat çekti: “21 dağıtım bölgesinin özelleştirilmesi sırasında ihaleye giren şirketler, dağıtım bölgelerindeki kayıp kaçak oranlarını bilerek aldılar ve düşürme hedefleri vardı. Ancak kamu tarafından dağıtım şirketlerine hiçbir yaptırım uygulanmadığı için kayıp-kaçak oranları düşürülemedi. Şirketler zorlayıcı bir uygulama olmayınca da kayıp-kaçak oranlarının düşürülmesi konusunda ciddi adımlar atmadılar.”
2019 yılı içerisinde yaklaşık 300 milyar kilovat saat elektrik üretildiğini söyleyen Özdağ, bunun 250 milyar kilovat saatinin faturalandırıldığını söyledi. Özdağ, “Ürettiğimiz elektriğin yüzde 15-16’sını dağıtım şebekelerinde kaybediyoruz. Yüzde iki buçukluk kısmı da iletim kayıpları olarak karşımıza çıkıyor. Yani ürettiğimiz elektriğin yaklaşık yüzde 20’sini kaybediyoruz. Geri kalanı da dağıtım şebekelerindeki kayıtlı kaçaklardan kaynaklanıyor. Bölgesel bazda Dicle Van Gölü, Çorum bölgesi, Kayseri, Yeşilırmak, Toroslar bölgelerinde yüzde 50’leri bulan dağıtım kayıpları mevcut” değerlendirmesinde bulundu.
Ne yapmalı?
Kayıp- kaçak oranlarının düşürülmesi için dağıtım şirketlerinin adım atmasını, kamunun da bunu denetlemesi gerektiğini ifade eden Özdağ, yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
“Dağıtım şirketlerinin teknik kayıpları düşürmesi, dağıtım şebekelerini iyileştirmeleri gerekiyor. Yani trafo bakımlarının ve gerekli yatırımların yapılması gerekiyor. Diğer taraftan da parasını ödemeden elektrik kullanmaya devam eden meslek, sanayi kuruluşları ile de ciddi mücadele etmesi gerekiyor. Eğer insanların elektrik faturası ödeme gücü olmadığı için kaçak kullanıyorsa devletin alım gücü olmayan bütün hanelere desteklemesi gerekiyor.”