İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bedri Gültekin, "Kapatma davasından kurtuluş yolları arayan AKP, suç ve suçlu imal etmeye çalışıyor. Yaşananlar, emperyalizmle Türkiye arasında ölüm-kalım savaşıdır" dedi.
İşçi Partisi'nin internet sitesinde yayımlananan açıklamayı sunuyoruz:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede yasadışı eylemlerin odağı olduğu belirlenen AKP, iktidarını korumak amacıyla “suç” ve “suçlu” imal etme faaliyetini sürdürüyor.
Genel Başkanımız ve diğer arkadaşlarımızın tutuklanması ile birlikte iktidar yanlısı basın organlarında büyük bir tantanayla duyurulan, İşçi Partisi Genel Merkezi’nde Yargıtay’ın krokisinin bulunduğu iddiasının, nasıl bir komplonun ürünü olduğunu açığa çıkaracağımızı söylemiştik.
Çok fazla beklememize gerek kalmadı. Komployu açıklıyoruz. “Taraf” gazetesi komplonun aracı! Taraf Gazetesi, 24 Mart tarihli nüshasında “Yargıtay’ı vuracaklardı” manşeti ile verdiği haberinde İşçi Partisi Genel Merkezinde ele geçirildiğini iddia ettiği krokiyi yayınladı.
Kroki’nin Taraf gazetesinde yayınlanması, başlı başına sahnelenmekte olan komployu ortaya koyan yeterli bir kanıttır. Sanıkların bilmediği, sanık avukatlarının ulaşamadığı, hazırlık “soruşturmasının gizliliği” esasına göre başkalarının ulaşmasının mümkün olmadığı bir belge nasıl oluyor da Taraf gazetesinin eline geçiyor ve suçluluğun kesin kanıtıymış gibi yayınlanıyor?
Çok açık bir şekilde anlaşılmaktadır ki, yargı, emniyet ve basın içine sızmış olan bir Cumhuriyet ve Türkiye düşmanı Çete, faaliyetini fütursuzca sürdürmektedir.
Ama “hainler aptal olur”. Nitekim, fotokopisi yayınlanan bu kroki büyütülerek bakıldığı zaman bunun bir faks metni olduğu açıkça görülmektedir. Gönderildiği faksın numarası da okunuyor.
Bu numara “0312 4259976”dır. Faksın gönderildiği tarih ise “13 Mart 2008”. Yani İşçi Partisi’ne yapılan polis baskınının tam sekiz gün öncesi. Söz konusu faks numarası, Taraf gazetesini yayımlayan Alkım Gazeteciliğe aittir.
Numara Gazete’nin künyesinde de yer almaktadır. Komplo, komplocular tarafından itiraf edilmektedir.
Recep Tayip Erdoğan, son iki ay içinde yaptığı birçok konuşmada, Ergenekon soruşturmasında “yürütme ile yargının birlikte uyum içinde hareket ettiğini” söyleyerek aslında yargıya iktidar tarafından yapılan müdahaleyi itiraf etmiştir.
İktidar yanlısı medyada bu müdahalenin çok sayıda kanıtını neredeyse her gün okumaktayız.
Bize ulaşan bilgilere göre, emniyet ve yargı teşkilatı içine sızmış olan F tipi örgüt; bazı çete mensuplarıyla özel görüşmeler yapmakta ve bu çete mensuplarına tutarlı ve kararlı olarak ifade verdiklerinde “gizli tanık” olarak adlandırıp, bu şekilde “tutarlı ve kararlı” olarak verdikleri ifadelerinden dolayı, kendileri aleyhine açılmış ve açılacak davalarında yardımcı olunacağı vaadinde bulunmakta ve bu amaçla ikna etmeye çalışmaktadır.
Cumhuriyet ve Türkiye düşmanı Çetenin her türlü kanunsuzluğa başvurduğu ve başvurmaya devam edeceği anlaşılmaktadır.
Soruşturmayı yürüten yetkilileri uyarıyoruz: Bu tertiplere alet olmayınız!
Bundan 89 yıl önce İstanbul’da İngiliz emperyalistlerinin kurduğu Nemrut Mustafa Paşa Divanı, o günün yurtseverlerini uydurma belgeler ve yalancı tanıklarla idam etti, sürgüne yolladı ve hapse attı. Bugün de birileri, Washington ve Brüksel’den aldıkları emirler doğrultusunda Nemrut Mustafa Paşa Divanı olmaya soyunmuşlardır.
Amaçları yurtseverleri cezalandırmaktır. Amaç Türkiye’yi savunmayı suç haline getirmektir. Büyük Ortadoğu Projesi çerçevesinde AKP’ye verilen görev budur. Ama Cumhuriyet Yargısı ve yurtsever cumhuriyetçi güçler, bu emperyalist saldırıyı boşa çıkaracaktır.
Bütün ilgilileri uyarıyoruz: Yargıtay Başsavcılığının gayrımeşru ilan ettiği bir Parti’nin tertiplerine alet olmayın! Kanunsuz emirleri dinlemeyin!
Cumhuriyet kazanacak, Amerika’nın Büyük Ortadoğu Projesinin görevlileri kaybedecektir!