Karadoğan, "İTÜ her zaman yasalara saygılı bir üniversitedir. Eleştirilerini yapmakta da hiçbir tereddüt göstermez. Yasalar ancak belli bir süreç tamamlandıktan sonra uygulamaya sokulabilir. Bizim hukukçularla yaptığımız görüşmeler bu sürecin henüz tamamlanmadığını dolayısıyla eski içtihatların geçerli olduğunu göstermektedir" dedi. Karadoğan, köşk onayının yeterli olup olmadığı yönündeki soruya ise, "Ben hukukçu değilim ama hukukçularımıza göre köşk onayının yeterli olmadığını düşünüyorum. İçtihatlarda işin içinde vardır gerekçeler de bağlayıcıdır. Böyle kritik bir olayda yasal sürecin hiçbir pürüz kalmadan tamamlanmış olmasıyla İTÜ'nün de bunu uygulaması geleneklerine uygun bir davranış olacaktır" şeklinde cevapladı.
Rektör Karadoğan , "Anayasa mahkemesinin kararını mı bekleyeceksiniz " sorusuna "evet" karşılığını verdi.
İTÜ'DE TÜRBAN KAÇAĞI
İkinci yarıyıl eğitimine dün başlayan İstanbul Teknik Üniversitesi’nde türban yasağı devam ederken, türbanlı öğrencilerden biri bugün kameraların önünde yasağı deldi ve okula türbanıyla girdi.
Okula gelen türbanlı öğrenciler kendilerine ayrılan bölümde türbanlarını çıkarıp yerine siyah bere ya da kapüşon takarak içeri girdi. Ancak bugün yalnız olarak okula gelen türbanlı bir kız öğrenci, kapıdaki görevliye aldırış etmeden türbanıyla fakültelerin bulunduğu bölüme ilerledi.
ODTÜ’LÜ AKADEMİSYENLERDEN TÜRBAN İMZASI
Türbanın yükseköğretimde serbest bırakılmasını içeren Anayasa’nın 10. ve 42. maddelerinde değişikliğe tepki olarak ODTÜ’lü akademisyenler imza kampanyası başlattı.
Üniversitelerde türban serbestisini sağlayacak Anayasa’nın 10. ve 42. maddelerindeki değişikliğe yönelik bir imza kampanyası da ODTÜ’lü akademisyenlerden geldi. İmza kampanyasının metninde, kadını erkekten ayıran kısıtlayıcı uygulamaların kabul edilemeyeceği belirtildi ve “Üniversitelerde türban ve benzeri örtülerin inanç özgürlüğü adına serbest bırakılması, en temel insan hakkı olan eşitlik ilkesine aykırıdır. TBMM’de görüşülerek kabul edilen Anayasa değişikliğini, Cumhuriyetimizin temel ilkelerinden laiklik ve demokrasiye, hukukun üstünlüğüne, ayrıca üniversite özerkliği ve bilimsel özgürlüğe çok ciddi bir tehdit olarak algıladığımızı ve benimsemediğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz” denildi.
Pazar günü başlatılan imza kampanyasına iki günde 530 akademisyen imza attı.