Baba sevgisinden mahrum geçen, acı dolu 93 yıllık ömür...
Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey, Yozgat Müftüsü Hulusi Efendi’nin yalancı şahitliğiyle idam edildiğinde 35 yaşındaydı. Biricik kızı Müşerref ise 4 yaşına henüz basmıştı... Tıpkı bugün olduğu gibi o günlerde de ortalık Ermenici kaynıyordu... Müşerref, işbirlikçi alçaklar yüzünden hayatının sonuna kadar baba sevgisinden mahrum kaldı...

Ermeni ve İngilizlerle işbirliği yapan mütarekeciler, Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey’i soykırımı yalanıyla suçlayıp 10 Nisan 1919’da İstanbul Beyazıt Meydanı’nda astı. Kemal Bey, sandalyesini tekmelemeden önce şöyle haykırdı: Çocuklarımı asil Türk milletine emanet ediyorum...
Alsancak’tan uğurlandı
İŞte Kemal Bey’in o emanetlerinden biri olan Müşerref Gürenci, önceki gün İzmir’de vefat etti. Son yolculuğuna Alsancak Hocazade Camisi’nden uğurlanan Gürenci’nin cenaze törenine katılanların gözleri, Ankara’dan beklenen yetkili zevatı aradı... Ama nafile, emanete sahip çıkmadılar.
Vefasızlığa isyan ettiler
Gürenci’nin tabutunu, İzmir Valisi Cahit Kıraç ile İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu omuzladı. “Milli Emanetimiz”, eşi İhsan Gürenci’nin yanına defnedilmek üzere Bornova Mezarlığı’na götürülürken, vefasızlığa isyan eden vatandaşların ağladıkları görüldü...

Ertegün’de var, Gürenci’de yok...
Müşerref Gürenci’nin cenaze törenine katılmayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Dışişleri Bakanı iken Atlantic Records Plak Şirketi’nin kurucusu Ahmet Ertegün’ün tabutunu omuzlamıştı.

Zaim’de var, Gürenci’de yok...
Müşerref Gürenci’nin cenaze törenine katılmaya gerek görmeyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, hocası Prof. Dr. Sabahattin Zaim’in cenaze törenine katılıp tabutunu omuzlamıştı...
Milli emanete vefasızlık!
Ermeni iftiraları üzerine idam edilen Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey’in kızı Müşerref Gürenci, İzmir’de toprağa verildi. Milli Şehidimizin kızı için düzenlenen törene Ankara’dan üst düzey bir katılım olmaması tepkiyle karşılandı
Ermenileri katlettiği iddiasıyla 1920 yılında idam edilen ve TBMM’nin daha sonra aldığı kararla milli şehit ilan edilen Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey’in önceki gün hayatını kaybeden kızı Müşerref Gürenci İzmir’de son yolculuğuna uğurlandı. Gürenci için , Alsancak Hocazade Camisi’nde cenaze töreni düzenlendi. Törene, Gürenci’nin oğulları akrabaları, İzmir Valisi Cahit Kıraç ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu katıldı. Gürenci’nin cenazesi, kılınan cenaze namazının ardından Bornova Mezarlığı’nda, eşi İhsan Gürenci’nin yanında toprağa verildi.
Duyarsızlık yaraladı
Bu arada bazı vatandaşlar, cenaze törenine üst düzey katılım olmamasına tepki gösterdi. “Milli Şehidimizin idam sehbasında ‘Türk milletine emanet ediyorum’ dediği çocuğuna böyle mi sahip çıkılacaktı ” diyen vatandaşlar, bu duyasızlığının derin yaralar açtığını ifade ettiler. zaman zaman göz yaşlarına hakim olamayan vatandaşlar “ Kendi siyasi görüşlerine yakın olanların törenlerine tam kadro katılıp, tabut omuzlayan büyüklerimizi gözlerimiz burada da aradı!” ifadelerini kullandılar
Son sözü: Allah millete zeval vermesin
Birinci Dünya Savaşı sırasında Boğazlıyan’da kaymakam olarak görev yapan Kemal Bey, mütareke olunca, Ermenilere zulüm yaptığı iddiası ve işgalci İngiliz-Fransız makamlanın baskısı ile haksız yere idam edilmiştir. ilk yargılanmasında beraat ettiği halde ikinci kez yargılanarak idamına karar verilmiştir.(19 Nisan 1919). Şimdiki İstanbul Üniversitesi’nin meşhur kapısı önünde idam edilen Kemal Bey, sehbasını kendi tekmelemiştir. Milli Şehit’in son sözleri ise şöyledir: Ben bir Türk memuruyum. Vazifemi yaptığıma vicdanım emindir. Allah şahidimdir ki kimsenin öldürülmesi için emir vermedim.. Ecnebi devletlere yaranmak için beni asıyorlar. Eğer adalet buna diyorlarsa, kahrolsun böyle adalet. Üç çocuğumu milletime emanet ediyorum. Allah vatanıma ve milletime zeval vermesin.”
Haber : Macit SOYDAN
İdama götüren müftü hangi gazetecinin amcası
Boğazlıyan Kaymakamını idama götüren müftü hangi ünlü gazetecinin amcası? Milli şehidin idam cezası almasına, işgal kuvvetlerinin arzusuna binaen yalancı şahitlik yaparak katkı sunanlardan biri de kim, biliyor musunuz?
Yozgat Müftüsü Hulusi Efendi. Peki bu Hulusi Efendi kim midir? Gazeteci-Yazar Taha Akyol’un özbe öz amcasıdır..
Tam bu noktada bir parantez açalım ve Güriş Holding’in sahiplerinden Tevfik Yamantürk’ün bizim aracılığımızla Taha Akyol’a yönelttiği iki soruyu soralım:
1) Taha Akyol’un oğlu Mustafa Akyol’un Soros vakıflarından burs ve proje çalışmaları için fon aldığı doğru mudur?
2) Mustafa Akyol’un Dinlerarası Diyalog toplantısında Türklerin, Cumhuriyetle beraber Kürtleri ve inançlıları ezip, asimile ettiği ve onlara zulüm yaptığını söylediği doğru mudur?
Tevfik Yamantürk’ün sorduğu bu soruların cevabı evet ise, tarih tekerrür etmiş, yani dün Hulusi Efendi ne ise bugün de Mustafa Akyol aynı konuma düşer mi dediniz?
Böyle durumlarda soya çekim olur mu ya da genler ne kadar etkilidir onu ben bilemem. Uzmanları cevap vermelidir.
* Sabahattin ÖNKİBAR
Yeniçağ