Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
34,2439
EURO
37,6215
IMKB
9.132,000
ALTIN
2.873,020
 
Hava Durumu ANKARA
19 / 28 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
ZITLAŞMA MİLLİ MÜCADELEYE DÖNDÜ
ZITLAŞMA MİLLİ MÜCADELEYE DÖNDÜ
 
28 Şubat süreci sadece bir ses bombası ve imaj harekâtıydı, oysa bugün kurtuluş savaşına andıran bir proje yürürlüktedir.
 
24.5.2008 - 00:45

8 Şubat süreci ve bugün... 

SABAHATTİN ÖNKİBAR
 
Önce gelin hep beraber şu soruyu cevaplayalım:
28 Şubat süreci neydi?
Yok, hemen post modern bir darbeydi deyip geçmeyelim, açalım onu.
Ne oldu 28 Şubat’ta?
RP’nin içinde bulunduğu hükümete abluka uygulandı ve yazılı kurallar çerçevesinde iktidar alaşağı edildi.
Peki, ya sonrasında ne oldu?
Hiçbir şey....
Yani 28 Şubat 12 Eylül müdahalesi gibi  sonuçları olan bir süreç değildi, daha ziyade 12 Mart’ı andırıyordu.
Başka bir ifadeyle, 28 Şubat süreci bir proje değildi, adeta sathi  bir tepki hareketiydi.
Amaç siyasi islamın temsilcisi olarak görülen RP’li iktidarı alaşağı etmekti.
Siyaseti ve hatta devleti dizayn etmek gibi bir misyonu yoktu.
Eğer öyle olmuş olsaydı Tayyip Erdoğan on kere, yüz kere siyasete giremeyecek tarzda cezalandırılır,  yani  yargı tarafından defteri dürülürdü.
Oysa 28 Şubat süreci, sonuçları itibarı ile Erdoğan’a ve siyasi hareketine siyasi ikbal hazırlamıştır.
28 Şubat hadisesinde  herkesin bildiği gibi D-8 oluşumundan nem kapan İsrail ve ABD’nin de desteği  söz konusudur.
Yani o süreç tıpkı 27 Mayıs, 12 Mart ve 12 Eylül örneklerinde olduğu gibi dış dinamiklerin bilgisi  dahilinde seyretmiştir.
Bütün bunlara ilaveten o dönemde askerin terfi rekabeti  ve  hesapları da bu sürecin alevlenmesinde belli bir pay sahibidir.
Gelelim bugünkü sürece?
Hayır, bugün ile dün çok ama çok farklıdır!
Şartlar ve gidişat 28 Şubat’ın çok çok ötesindedir.
28 Şubat süreci sadece bir ses bombası ve imaj harekâtıydı, oysa bugün kurtuluş savaşına andıran  bir proje yürürlüktedir.
En önemlisi bu projede ilk kez dış dinamikler yoktur  yani yüzde yüz millidir.
Projenin sahibi Cumhuriyeti kuran kuvayı milliye ideolojisinin temsilcileri yani milli kuvvetlerdir.
Peki,  hedeflenen ne midir?
AB’ye girme ambalajı ile tasfiye edilme sürecine sokulan devletin kurtarılmasıdır.
Buradan hareketle başlayan yeni süreci sadece kapatma davasının açılması şeklinde okumak fevkalade yanıltıcı olur.
Açılan dava ilk adımdır.
Ardından sırasıyla diğerleri gelecektir.
Yani başlayan yeni dönem hiçbir şekilde soyut bir imaj girişimi olarak kalmayacak, tersine kalıcı çözümleri kapsayacaktır.
Göreceksiniz, ilk hamle inanç simsarlığı ile toplumu uyutan AKP’nin dağıtılması ile görülecek ve ardından sırasıyla yeni hamleler gelecektir.
Başlayan yeni süreç ya da dönem,  militarist karakterli de olmayacak, yargının patronajında yürütülen sivil bir reorganizasyon harekâtı olacaktır.
Kuşkusuz bu harekete Cumhuriyeti kuran ideolojinin birinci sahipleri  eşyanın tabiatı gereği her süreçte desteğini esirgemeyecek ama vitrinde  hakimler olacaktır.
Evet, Türkiye yargıçların öncülüğünde yeni bir sürece yol alıyor.
Kuşkusuz yol çok engebelidir.
AKP’yi kapatmak ve onu tasfiye etmek daha önce de ifade ettiğimiz  gibi tıpkı Cumhuriyeti yeniden kurmak gibi zor ve çetrefillidir, ancak devlet’i ebed müddet için bunun kaçınılmaz olduğu artık görülmüştür ve yargıçlar gereğini düşünmüş ve de   hükmünü vermişlerdir.


Boşuna çaba
Gül’den arabulucu olur mu?
Devlet Bahçeli’nin yaptığı  teklif   üzüm yemek için mi bağcı dövmek için mi anlamış değilim. Bahçeli, oluşan son yargı gerginliğine Cumhurbaşkanı müdahil olsun ve arabuluculuk yapsın teklifini seslendirdi... İyi de Sayın Gül nasıl aracı olacak ve kime ne diyecek? Kimi çağırıp hangi tavsiyede bulunacak? Tamam, Cumhurbaşkanları Anayasa gereği devlette ahengi sağlamak zorundadır ama Abdullah Bey açılan kapatılma davasında sanık konumunda, yani yargılanıyor. Dolayısı ile böyle birinin bu olayda hakemliği nasıl geçerli olabilir? Diyelim ki Cumhurbaşkanı AKP ve yargıyı beraber ya da ayrı ayrı çağırdı. Ne değişecek? Hatırlayın, aynı şey kapatılma davasının ilk günlerinde söz konusu olmamış mıydı?Ne oldu? Cumhurbaşkanı  herkes bir adım geri atsın dedi  ve  değişen bir şey  olmadı... Kuşkusuz Devlet Bey de bunları biliyordur. Kanaatimizce  Bahçeli bu teşebbüsü ile yeni bir oyun kurarak  AKP ile Gül’ü tekrar karşı karşıya getirmek istiyordur.

Gençler, dikkat!..
Yeşil kuşak ve ılımlı İslam!
Emperyalizm  soğuk savaş sürecinde SSCB yayılmacılığının önüne geçmek için Müslüman ülkelerden oluşan anti-komünist bir yeşil kuşak hattını oluşturmuştu. Afganistan, Pakistan, Iran ve Türkiye hattında bu proje için büyük kaynaklar harcamıştı. İtiraf etmeliyiz ki, biz 80 öncesi  üniversiteli kuşak bu projede yer aldık, yani  kullanıldık. Bu gece komünizm gelecek masalları ile uyutulup gençlik kesimindeki bir kesime kan davalı yapıldık. Yok yok,  ülkücü hareket o projenin ürünüdür  demiyorum ama  milliyetçi gençliğin  o dönemde genel anlamda  yeşil kuşak projesinde kullanıldığı  ortadadır... İşte bugün  de dünkü  bu film farklı bir versiyonu ile yine vizyona sokulmuştur... Dünkü yeşil kuşak misali bugün de ılımlı İslam diye bir proje gündemdedir... Projenin sahibi ve hedefleri bellidir. Bu işin  bugünkü figüranları ise AKP ve Siyasal İslamcılardır.Onca yaşanmışlığa yani tecrübeye rağmen böyle bir projeye İslam adına nasıl  omuz  edilir anlamış değiliz.

İlginç ayrıntı
İmamhatipli ve ilahiyatçı!
Bir internet portalinde okuduğuma göre Başbakan’ın yeni özel kalem müdürü belli olmuş ve görevine başlamış. Kendisine bu vesile ile biz de hayırlı olsun diyoruz. Haberde ilginç bir ayrıntı vardı.Yeni  kalem müdürü hem İmamhatipli hem de ilahiyat mezunu...Diyeceksiniz ki ne var bunda? Kuşkusuz hiçbir şey yok...O okullar da Cumhuriyet okulları ve orayı  bitirenler de bu ülkenin vatandaşı. Ancak, belli ki Sayın Başbakan yakınına adam seçerken özellikle o kesimlerden gelen insanları tercih ediyor. Kuşkusuz bu  da onun hakkı  ama  toplumda, 70 milyonun Başbakan’ı nasıl olur da yakınına ağırlıklı olarak o çevrelerden gelen insanları alır ve sadece onlara güvenir  diye de  tartışılıyor. İşte böyle fotoğraflar olduğu içindir ki Erdoğan toplumun bir kesimi tarafından hep kuşku ve korku ile değerlendiriliyor.

 



Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


YARGITAY'A BİLDİRİ YAYIMLAMAMA YASAĞIMI VAR?

ŞAHİN, GİZLİ SES KAYITLARI YAPANLARI AÇIKLAYAMADI

ÇİN DEPREMİNDE ÖLENLERİN SAYISI 55 BİNİ AŞTI
»  ERKEKLER EFELİĞİ BECEREMEYİNCE EFELİK KIZLARA KALDI
»  DP HEYYETİ ÇİLLER'DEN "RET" YANITI ALDI
»  TÜRK DAHİ GELECEĞİN TEKNOLOJİSİNİ ÜRETTİ
»  ARINÇ'IN 19 MAYIS KIZGINLIĞI
»  BU GİYSİLER, SİVRİSİNEK VE KENE KOVUYOR
»  FİRTS LADY'LERİN DİYALOĞU MASA BAŞI UYDURMASIYMIŞ
»  AKSARAY'IN SUYU'NA KANALİZASYON KARIŞMIŞ
»  ŞENER, PAYLAŞILAMAYAN LİDER
»  MECLİS, MELİH GÖKÇEK'TEN YOL İSTİYOR
»  DERVİŞ GÜNDAY'DAN BEŞLİ İNİSİYATİFE GÖREV ÇAĞRISI
»  REKTÖRLER'DEN YARGIYA DESTEK
»  TBMM BAŞKANI'NA 1 MİLYON YTL'LİK MAKAM ARACI
»  AYGÜN: ''KREDİ KARTINDA FAİZ İNDİRİMİ OLUMLU GELİŞME''
»  FLAŞ..FLAŞ.. AKP, YARGIYI YİNE BOMBALADI
»  SERGEN, ARTIK SPOR YORUMCUSU OLDU
»  İÇ TÜZÜK ÇİĞNETTİREN GARİP HASSASİYET
»  "VATAN'IN DERDİ HANGİ VATAN"
»  MAHALLE BASKISI,1 YAŞINDA
»  İLK BANLİYÖ HIZLI TRENİ GELDİ
»  GS'Lİ FANATİK EVİNİ DE EŞEĞİNİ DE SARI-KIRMIZIYA BOYADI
»  ERDOĞAN'A KAPALI YER ÖZEL GÖZLÜĞÜ
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Cumhurbaşkanlığı Seçimerinde Kim Kazanır?
Recep Tayyip Erdoğan
Kemal Kılıçdaroğlu
Muharrem İnce
Diğer
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.