Aydın Doğan ve Emin Çölaşan, Kanaltürk'te karşı karşıya geldiler.

Doğan Medya Grubu İcra Kurulu Başkanı Aydın Doğan, "Kendisini dokunulmaz görüyordu" diye nitelediği Emin Çölaşan'ın kendisine "iftira attığını, vatan hainliğiyle suçladığını" söyledi ve kitabının "intikam" amaçlı olduğunu savundu.

TELEFONLA CANLI YAYINA BAGLANDI

Kanaltürk'te Merdan Yanardağ'ın sunduğu 5. Boyut programının konuğu Emin Çölaşan'la yeni çıkan kitabı üzerine süren sohbete Aydın Doğan telefonla katıldı.

Emin Çölaşan'ı hiçbir etki altında kalmadan işten çıkardığını söyleyen Doğan, "Özelleştirmelere ve AB'ye karşı çıkıyordu. Tamam çık, saygı duyarım ama AB'ye girmek isteyenlere, özelleştirme taraftarına da ‘vatan hainidir’ diye damga vurma... Bak Emin sevgili kardeşim, ben sana kasıtlı hakaretlerde bulunma, her gün aynı kişileri yazma diyorum... Takıntı yapıyorsun... Takıntıyı bırak dedim” şeklinde konuştu.

'SATILMIŞ BASIN!'

Doğan, Çölaşan'ın kendisine, "Ben şimdi AK Parti’yi eleştirmeyeyim mi?" dediğini, kedisinin ise " eleştirme, bunları yazma demiyorum, ben sana takıntıyı, hakareti bırak diyorum..." dediğini aktardı.

Çölaşan'ın yazılarında "satılmış basın" tabirini kullandığını söyleyen Doğan şöyle devam etti: "Yayıncıları hedef alan bu sözlerden alındım. Ertuğrul'a ve Vuslat'a, Emin benim 27 yıllık arkadaşım, Emin'in istediğini yazma hakkı vardır, yazdıklarını yayınlamama hakkımız yoktur. Ama benim de bana sürekli olarak satılmış basın, ya da vatan haini imasında bulunan bir yazarla çalışmama hakkım vardır. Siz yapamıyorsanız söyleyin ben yapayım. Ben Emin'le çalışmak istemiyorum, yollarımızı ayıralım dostluğumuz baki kalsın, dedim.
Şimdi Başbakan baskı yaptı, Emin'i bu yüzden attılar diyorlar. Ben 2.5 senedir Emin'le çalışmak istemiyorum..Hükümet istediği için Emin Çölaşan ile yollarımız ayrılmadı. Çok daha önce ayrılmasını istemiştim. O sırada Vuslat bana “baba Erdoğan açıklama yapmış haberin var mı? “ dedi. Yok dedim. Açıklamayı gördükten sonra Emin’in çıkışını beklettim. Sırf hükümet istedi Emin atıldı denmesin diye.'

'İNTİKAM KİTABIDIR'

"Bana göre bu bir intikam kitabıdır" diyen Aydın Doğan Çölaşan'la çalışmak istememesinin nedenlerini ise şöyle sıraladı:

"Ben AB'den yanayım, ben Kıbrıs'ta uzlaşmadan yanayım, sen bana vatan hainisin diyorsun... Emin, şimdi yaz ama, suçlamadan yaz dedim… hakaret ediyor...
Binden fazla dava açıldı halen en çok dava Emin Çölaşan için açılmıştır...
Ben Emin yüzünden Özal’la da, Tansu Çiller’le de kavga ettim... Kitabında söylediklerinin yüzde 80'i doğru, yüzde 20'si yanlış. Emin kötü yazar değildir. Ama 'ben güçlüyüm, bana kimse dokunamaz' diye dolaşıyordu. Hürriyet'in 1997'de belirlenen yayın ilkelerine Emin çoğu zaman uymadı. Kendini dokunulmaz, Tanrı yazar gibi gördü hep... Zaten kitabı da önceden planlamış, doğrudur biraz yüzümüzü gözümüzü çizdi ama gerçek, uzun vadede eskimez, zamanla doğrular anlaşılır. Haksızlık yapılıyor; benim Allah'tan başka kimseden korkum yok.

Konuşmanın burasında söz alan Çölaşan, "sizinle yüz yüze bir tartışmaya girmek istemediğim için siz telefonu kapattıktan sonra yanıtlarımı vereceğim... Size bazı yanlış bilgiler verilmiş, yada siz yanlış değerlendirmeler yapmışsınız..." dedi.

BİR ŞEY BİLİYORSAN ANLAT!

Aydın Doğan "Özelleri anlatmıyorum dedin, benim seninle arkadaşlığım dostluğum var ama orada da aleyhime özel bir şey biliyorsan anlat... Benim korkum yok..." deyince Çölaşan 'Hayır bir şey yok' diye yanıt verdi.

Doğan sözlerini şöyle sürdürdü;

"Beni basın dışı işlerim var diye suçluyorlar.
Dünyanın hiç bir yerinde sadece medya sahibi kalmadı... İtalya'nın en büyük sanayi grubu Fiat, en büyük İtalyan gazete grubunun sahibidir, Fransa'daki en büyük yayın kuruluşunun sahibi müteahhittir... Medyanın bağımsızlığının teminatı ekonomik gücüdür."

Aydın Doğan telefonu kapatırken son olarak Emin Çölaşan'a şunları da söyledi: "Ben senin helalleşmeni beklerdim. Allah bahtını açık etsin. Bol kazançlar dilerim..."."

ÇÖLAŞAN: KİTABIN KAHRAMANI ÖZKÖK'TÜR

Sizinle karşılıklı tartışmaya girmek istemiyorum, siz kapattıktan sonra yanıt vereceğim" diyen Emin Çölaşan ise Doğan'ın bazı şeyleri yanlış yorumladığını veya yanlış yönlendirildiğini söyledi.. Çölaşan "Kitabın asıl kahramanı Ertuğrul Özkök'tür" dedi.