NECATİ DOĞRU
Haksızlık yapmak istemiyorum. Orada da yüzlerce gazeteci, temiz ve namuslu emekleriyle çalışıyorlar. Bu meslektaşlarımızın bir kusuru kabahati yok. TRT’nin kaderi iktidar borazanı olmak üzerine yazılmış. Bu yapay yazgı onca demokratikleşmeye rağmen bir türlü değişmedi. Kim iktidara gelirse; kurum o iktidara göre yayın yapıyor.
İktidar etkisine açık.
Bu yüzden imtiyazlı.
Gözetiliyor. Besleniyor.
İktidar bir yeni karar aldı; üzerinde radyo ve TV alıcısı bulunan taşıtların satış fiyatı üzerinden binde 8’lik vergi kesilmesini ve bunun da TRT’ye aktarılması yolu açıldı.
Hesaplar ortada.
550 milyon TL yeni vergi.
Halktan alınacak.
TRT’ye aktarılacak.
Bunun adına niçin “iktidar borazanı vergisi” diyorum? Açıklayayım. TRT son yıllarda başarılı adımlar atıyor da olabilir. Kanal sayısını 6’ya 7’ye çıkartarak sadece Türkiye’nin içini değil çevresini tüm Ortadoğu, Balkanlar, Kafkaslar’ı da kucaklayan bir yayıncılığa adım atmış da olabilir.
Fakat açıklaması olmalı.
Zaten gelirlerinin yüzde 70’ine yakını halkın elektrik faturasına bindirilmiş (geçirilmiş demek daha doğru) paydan ve bandrolden toplanan ve son bütçe blançosuna göre de “zarar etmeyen” yani gelirleri giderlerinin üstünde olan TRT’ye bu ayrıcalık niçin?
Bir izahı bulunmalı.
***
İzahı, borazan olmak değilse nedir? İktidar borazanı olduğu için gözetiliyor. Başka kurumlara gösterilmeyen gelir takviyesi TRT’ye veriliyor. Sözgelimi üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye’de denizlerdeki varlığın zenginliğe ve kalkınmaya dönüştürülebilmesi için deniz bilimleri araştırmalarının da desteklenmesi gerekir.
Kıyaslama yapsak.
Hangisi önde gelir?
TRT mi, deniz mi?
Önceliğin “deniz bilimleri fakültelerinin desteklenmesi” olduğunu ve eğer radyolu ve TV’li araçlardan bir vergi kesilecekse, bu verginin deniz bilimi araştırması yapacak olan Ankara’da ODTÜ, İzmir’de Dokuz Eylül ve İstanbul’da da İstanbul Üniversitelerinin ilgili fakültelerine verilmesi gerekir değil mi?
Öncelik TRT’ye verildi.
Deniz bilimcileri gözetilmedi.
Çünkü TRT borazan.
İktidar, kendisinden öncekilerin de yaptığı gibi, borazanı nefessiz kalmasın ve hatta nefesi daha da güçlü çıksın diye destek veriyor.
***
Toplanan para nasıl harcanıyor?
Dilerim doğru harcanıyordur.
Ve hakkıyla denetleniyordur.
İsmini vermeyeceğim ünlü futbol hakemlerimizden biri bana mektup yazdı. Diyor ki; “Bugünkü gazetenizde haberi okuyunca, aklıma hemen kısa süre önce TRT spor programında yorumcu olarak çalışmaya başlayan futbolcu Hakan Şükür’e ödenen rakamlar geldi. Yapılan sözleşme sonucu 700.000,00 TL ödendiği söyleniyor. Bu vergiler sonrası TRT toplanan paraları artık daha rahat çarçur mu eder, tarikatçılara peşkeş mi çeker göreceğiz. Sizlerden ricam lütfen bu konuyu yazılarınızda belirtiniz.”
Hakan çok iyi futbolcu.
Beyefendi bir sporcu.
Tamam da ayda 4 defa TV’de görünmek için 60 bin TL ( 60 milyar lira) biraz bol kepçe değil mi? “Efendim, ünlü bir başka futbolcu olan Rıdvan Dilmen de NTV’den yılda 5 milyon TL alıyor. Hakan çok az paraya gitti” diyenler var.
Ama NTV özel sektör.
NTV elektrik faturalarımız ile aracımızın radyosuna geçirilmiş vergilerden beslenmiyor. Bence “iktidar borazanı vergisi” adaletsiz oldu.