33 yıllık gazeteciyim,
Meslek yaşamım boyunca Yargıtay'ın ve Danıştay'ın pek çok adli yıl açılış, kuruluş yıl dönümü gibi birçok toplantılarına katıldım. FOTO muhabirliğinin vermiş olduğu dikkat ve hassasiyetten ötürü en ufak bir mimik hareketini bile kaçırmamak için yakından ve çok dikkatli izledim.
33 Yılda doğal olarak Yüksek Yargı Organlarından çok başkanlar gelip geçti... Elbette birçok da başbakan...
Turgut Özal, Yıldırım Akbulut, Mesut Yılmaz, Tansu Çiller, Süleyman Demirel, Necmettin Erbakan, Bülent Ecevit ve Abdullah Gül...
Bu saydığım isimlerin hemen hepsi bu törenlere katıldılar. Hepsi de benzer eleştirilerden nasiplerini alıp nezaketli bir biçimden salondan ayrıldılar.
Çıkışta gazeteciler mikrofon uzattığında ise eleştiriler üzerindeki görüşlerini açıklama fırsatı buldular.
Birisi hariç... Recep Tayyip Erdoğan!
'Artık karşınızda pısırık Başbakan yok' diyen Erdoğan, Danıştay'ın kuruluş yıldönümünde, Anayasa mahkemesindeki birikimin etkisiyle patladı.
Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ile oturduğu yerden polemiğe girdi, (Edepsizlik Ediyorsun) dedi, yetmedi ayağa kalktı, Cumhurbaşkanı bile sakinleştiremedi. İş çığırından çıktı, protokol, Başbakan'ın peşi sıra salonu terk etti. Her ne hikmetse Cumhurbaşkanı’ da peşine takıldı.(Cumhurbaşkanı’nın da çıkması ayrı bir yazı konusu)
Birileri bu olaya,''2. One munite'' vakıası diye yorum getirdi.
Uzaktan yakından alakası yok. Eğer bu çıkışa böyle bir benzetme yapılırsa ilkini değersizleştirir. Öncelikle tepki gösterilen kişi bir devleti temsil etmiyor. Ülkemizin bir kuruluşu, Türkiye Barolar Birliği Başkanı, yani Başbakan Erdoğan'ın da çok önem verdiği bir sivil toplum örgütü yöneticisi STÖ. Üstüne üstlük bu kuruluş Başbakan’ın denetimin de olmaması gereken “Yargının” temel ayaklarından birisinin savunmanın yani avukatların örgütü.
Sıradan insanlar öfkelenir, hırçınlaşır, acımasız olur, hatta kin tutar...
AMA SİZ BAŞBAKANSINIZ.
Herkese karşı uysal, hoşgörülü, acıları paylaşan, bağışlayıcı, adil, sabırlı, katlanan, kucaklayıcı, yapıcı ve birleştirici olmak zorundasınız.
Henüz resmen deklare edilmese bile çok büyük olasılıkla Çankaya adayısınız, daha da “Hazımlı” olmasınız...