Gazeteye, gazete binasına saldırı moda oldu, öyle ki yeni bir akım başladı. Gazete ve gazeteciye saldırı modası.
Tabi bu moda kendiliğinden başlamadı, birileri onları cesaretlendirdi. Oturdukları makamlardan gazete patronlarıyla, gazetecilerle polemiğe girdi, hatta tehdit etti
Hal böyle olunca o makamlara kendini yakın hisseden köşe yazarları, gazeteciler köşelerinden 'İstesek Sinek gibi ezeriz' ve benzeri tehditler savurdu... Tehditler bitmedi, artarak devam etti
Ve böylelikle, vandallar yüreklendi. İşi saldırı ve darp boyutuna ulaştırdı.
Geçmişte de gazete ve gazetecilere saldırılar oldu, bombalandılar, öldürüldüler, Uğur Mumcu gibi...
Peki, ne oldu? Gazeteciler korktu mu ya da doğruları yazmaktan kaçtı mı? Hayır! Her şeye rağmen yazmaya devam ettiler, hala da ediyorlar.
Yani birilerinin yüreklendirdiği bir kaç vandal halka doğruları anlatmayı kendine görev edinmiş gazetecileri asla yıldırmaz, korkutmaz...
Faşist cunta yönetimleri bile gazetecileri susturamadı, korkutamadı. Özgür düşünce hiç bir zaman kısıtlanamayacaktır!
Korkmadan, yılmadan doğruları yazmaya, söylemeye devam...
Fikirlere kurşun işlemez!