1983 yılında başladığım gazetecilik yaşamımda Yeni Asır'ın benim için çok özel bir anlamı var.
Mak Ajans'ta, rahmetle andığım, üstadım Nursal Tekin ile birlikte çalışırken, birden kendimi Yeni Asır'ın Ankara bürosu kadrosu arasında buldum.
1985 yılında efsane Ankara Temsilcisi, rahmetli Muammer Yaşar Bostancı ve ekbiyle birlikte çalışma şansı yakaladım.
Ulusal gazetelerin tiraj sıkıntısı yaşadığı o dönemde, Yeni Asır Gazetesi'ın; ''100 bin'i geçtik, Cumhuriyet'i geçtik'' manşetleri atıldı...
Bir bölge gazetesi olan Yeni Asır, o yıllardan bu günlere ayakta kaldıysa, dürüst, objektif ve halk için yaptığı haberler sayesinde ayakta kaldı, saygınlığını korudu..
Aynı çizgisini şimdi de sürdürüyor. (Sürdürmese zaten İzmirli o gazeteye sahip çıkmazdı)
Bunlardan haberi olmadığını düşündüğüm İzmir Büyükşehir Belediyesi Basın danışmanı, Gazeteci Tolga Tekin'i halkın isyanını dile getirdiği için tehdit ediyor! (tehdit etmek yerine vatandaşın isyanına neden olan sorunu çözmeye çalışması daha akıllı bir davranış olurdu)
Gazeteci tehditlere pabuç bırakmaz, doğru bildiği neyse onu yazmaya devam eder. ,Nitekim Yeni Asır Gazetesi de öyle yaptı. Başta Genel Yayın Müdürleri, sevgili arkadaşım Şebnem Bursalı olmak üzere hepsi tehditlere göğsünü siper ederek doğruları yazmayı sürdürdü.
Ankara'da, aynı gazetede olmasa bile uzun süre Parlamento Muhabiri olarak aynı alanda birlikte çalıştığımız Şebnem Bursalı, müşavir beyefendinin düşündüğü cinsten, yani yandaş gazetecilik yapmaz, yapılmasına da izin vermez... Bunu herkesin bilmesinde fayda var.
Gelelim İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel'in yaptıklarına. Öncelikle Cemiyet Başkanı olarak gazeteciye sahip çıkmak yerine, tehdit edenlere yakın durmasını yadırgadım.
Cemiyetlerin asli görevi öncelikle gazeteciye sahip çıkmaktır. Sayın Atilla Sertel'i de bu olayda siyasetçilere yakın durmak yerine gazeteciye sahip çıkmaya davet ediyorum.
(son bir not) İzmir Karşıyaka'da yaşanan olaya benzer bir olay Ankara Tuzluçayır'da da yaşanıyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, eylemlerde belediye otobüsüne zarar verildiği gerekçesiyle, o bölgeye artık otobüs göndermiyor.
Gazete ve televizyonlar da yapılan proteso gösterilerini, milletvekilleriyle birlikte otobüs işgallerini haberleştirip, kamuoyuna aktarıyor. Ama kimse kimseyi tehdit etmiyor. İzmirli Basın Müşavirinin dikkatine...